padişah 1.murad hüdavendigar'ın oğlu.1389 yılında 1.kosova muharebesi sırasında padişah 1.murad hudavendigar'ın savaş meydanında bir sırp askeri tarafından hançerlenerek öldürülmesi sonucunda oğlu 1.bayezid savaş devam ederken yerine padişah ilan edilmiştir.daha sonra tahtta hak iddia etmesin diye kardeşi yakup çelebi'yi başka bir cephede savaşırken çağırtıp boğdurtmuştur.babası 1.murad ile birlikte cenazeleri istanbul'a getirilmiştir.
birbirini tanımayan kişilerin ilk öpüşmeleri. 20 kişinin katıldığı etkinlikte iki kadının ve iki erkeğin öpüşmesi 10 numara olmuş. soko'nun parçası eşliğinde, videoda da öpüşüyor.
onur yürüyüşünü de paralel yapı ve fethullah gülenle ilişkilendirmeyi başararak ilk kez gerçekten güldürmüş ve düşündürmüştür. tamam her konuda yalandan bir eşleştirme yapabilirsin de bizi hangi dini/dinci yapı desteklesin allahaşkına.
karanlık bir gecenin geç vaktinde kalkıyorum. herkes her geceki uykusunu uyuyor. ev soğuk. çok sessiz davranmaya özen gösteriyorum. günlerdir biriktirdiğim ilaçları avuç avuç yutuyorum. kusmamak için üzerine reçelli ekmek yiyorum. genç bir kızım. ölü gövdemin güzel görünmesi için gün boyu hazırlık yapıyorum. sanki güzel bir ölü gövde ile öç almak istediğim insanlar var. karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var. karşı çıkmak istediğim kurallar var. bir haykırış! küçük dünyanız sizin olsun.
benim en büyük mutluluğum her şeyden kaçmak. tüm çocuklardan, tüm acılardan, tüm sevgilerden, tüm orgazmlardan, tüm gecelerden, tüm günlerden. her hilal aydan, her ülkeden. ben her gece ölüyorum. her sabah yeniden canlanıyorum. her yirmi dört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda
tezer özlü, çocukluğun soğuk geceleri
hiçbir zaman anlamayacaksınız! saçma sapan bir boka yaramayan ahlak kurallarınıza saplanıp, olanca iki yüzlülüğünüzle sadece kendinizi, yapmacık vicdanlarınızı rahatlatarak uzun uzun uykular çekeceksiniz! siz uyurken o şehrin karanlık sokaklarında tıkırdayan topuklarıyla polisten, türlü ruh hastasından, katilinden koşar adım kaçan birileri hep olacak! siz uyurken annesinden, babasından, kardeşinden keşke ölsen ama biz insanların yüzüne bakabilsek cümlesini duymuş artık ömrü boyunca rahat uyuyamayacak bir çocuk o gece de yine uykuya dalamayacak! siz uyurken hiç çocuk olmamış bir insan kim bilir hangi semtin, hangi ücra köşesinde sırf biraz daha renkli diye katledilecek! siz uyurken dünyaya sırf öyle geldiği için aşağılanmış, hakarete uğramış, psikolojik, cinsel, fiziksel şiddet görmüş bir çocuk daha fazla ailesinin utancı olmamak için bir gece vakti evini terk edecek! siz uyurken bir çocuk belki mega kentin serin sularına, belki bir sokak lambasının altına, kim bilir belki de bir alkol komasına hayat mürekkebinin son imzasını atacak! siz dualarınızı edip uydurma kutsallıklar atfettiğiniz tanrınıza yalvarırken aynı kutsallığı atfettiğiniz boktanlıkta lanetli ilan ettiğiniz o çocuklar siz uyurken her gün bir kez daha içten içe, hiç yılmayan bir inançla, usanmadan tekrarlayacak; "eğer bir tanri varsa ve bir gün karşima çikarsa bana çektirdikleri yüzünden karşimda diz çöküp benden özür dileyecek!"