eğer canı aksiyon istiyorsa öldürüp bedenini asitte eritirdim.
ayrılınca doğru düzgün davrancaksa bye bye derdim. o zaman asite falan gerek yok tabii. sevgi yoksa, bi de toxic bir insansa zaten ne gerek var. hayat o kadar uzun değil.

insanlar nasıl ünlü oluyor? mesela bu "keşfedilen" insanlar, nasıl oluyor da bulunuyorlar?

iki seçenek var şans ya da yetenek.


şans yetenekli insanlar için önemli ama sadece şans eseri yeteneksiz olan ünlüler var. örnek vermek gerekirse bana göre ersin korkut sıfır yetenek, sırf yılmaz erdogan in akrabası diye ünlü olmuştur.


yetenekli olup da ünlü olanlar için kesfedilmek kaçınılmazdır. ya kendisi daha çok küçük yastayken yeteneğini farkedip o dala yönelmiştir ya da yeteneği göze çok çarpıp yakınlarının baskısıyla ışte "sesin çok güzel git şarkıcı ol" "çok iyi taklit yapiyorsun tiyatrocu ol" gibi önerilerle bi yerlere başvurup kesfedilmisler.

soru: insan bi defa sevdikten sonra aynı heyecanla başkasını sevebilir mi?

sevebilir bence. aynı heyecanla sevebilir, daha az heyecanla sevebilir, farklı
soruda da sanırım istekli olmamanın basit geometrik şekillerden hangisine benzetilebileceğini soruyorum
heyecanla sevebilir, aynı heyecanın biraz değişiği ile sevebilir. yeniden sevmek birkaç denemeden sonra ne aradığını bildiğini düşünmeye dönüşmüşse, hissetmeyi özlediğini unutmuş olduğunu sanabilir yine sevince. sevmemeyi seçenlerle
gelen mesaj üzerine bir açıklama yapılması gerektiğini düşündüm. demek istemişim ki isteği olmayanla* sevişmek düşünülemez. yine de aynı ya da benzer şeyleri tekrar tekrar isteyebiliriz.
sevişmenin tadını unutmuş olmanın nasıl şekillerde görünebileceğini soruyorum.
nasıl şekillerde görünebilir?

daire. köşesiz ama net olmalı.

ölmeden önce son bir kişiyle sevişme hakkın var, o kişi kim?

alison tyler

hangi film veya dizi'de hangi karakteri oynamak isterdin?

black swan, nina.
şu ana kadarki yaşadığın hayat bir şarkı olsa hangisi olurdu?

tüm hayatımı tek bir şarkıyla anlatmam mümkün olmaz ama oldukça uzun süren bir dönem için;



beraber olduğun kişi için, daha önce asla yapmam dediğin hatta yapanları kıyasıya eleştirdiğin ama bir an gelipte hiç düşünmeden yaptığın birşey var mı?

var, insan seviyorum dediği zaman gerisi önemli olmuyor. bu sağlıklı mı? işte o konuda konuşmak istemiyorum. swh

azrail en sevdiğin 2 insan arasında seçim yapmanı istiyor. birisi ölecek ve sen ölecek olanı seçiyorsun. birisi sevgilin öbürü en yakın arkadaşın olabilir ya da annen, baban, kardeşin... en çok sevdiğin 2 insan.
seçimini neye göre yaparsın?

kendimle ilgili sorular sorar arabayı kazanana verirdim.pardon formatlar karıştı.o başka yarışmaydı.neyse anladın sen onu.*
sence hayat film gibi bir senaryodan mı ibaret yoksa seçim şansımız gerçekten varmı?

bütünde bir senaryonun oyuncusu olduğumuza inancım sarsılmaz, dolayısıyla kadere, yazgıya inanırım ancak hayatımızın akışı içinde önümüzdeki seçeneklerle yön tayin etme hakkına sahip olduğumuzu da inanıyorum, verdiğimiz kararlar ve seçimlerimiz o bütünün içindeki yerimizi belirliyor. tıpkı aynı senaryonun farklı yönetmen ve oyuncularla tümüyle farklı filmler üretebileceği gibi.
tabii tüm bunları rakımın yanında, muazzez ersoy gibi bir gerçeği de göz ardı etmeden yazıyorum;

" kader diyemezsin sen kendin ettin
aşkıma sevgime ihanet ettin
yalvarışın çok geç beni kaybettin
dönme artık seni ben de terkettim
hani mutluluktu bu aşkın sonu
hani sevecektin bir ömür boyu
nasıl yaptın zalim sen bana bunu
kader diyemezsin sen kendin ettin "



gelelim gecenin sorusuna;
yan taraftaki reklamlarda dönüp dönüp durmadan çıkan bir foto var, evden çalışarak nasıl 7.000 dolar kazandığını sonunda açıklayan mayolu abimizin biri tramplende durmuş para havuzuna bakıyor. adam mı, paralar mı?

para çünkü paranın satın alamayacağı erkek yoktur seçeneğim 1 iken neden binlerce olmasın ki değil mi?
mahallenin bir duygusuz orospusu var diyelim canını yakmak istiyorsun nasıl yapardın?

gömleğini aldığın arkadaşını aramalı mısınız diye sormadan yanıt verecek olsam derdim ki, bu durumda seni görmek isteyip istemediğini sorabilirsin. bunu da nasıl yapacağını kendin anlatabilirsin.

sehpanın yan tarafında duran suyu almak için ne yapmalıyım?

kesinlikle evet, hatta imkan varsa fersah fersah uzak durmak gerekir.
ama mümkün mü? değil. aşık olup, olmamayı seçebiliyor muyuz? hayır.
madem ki korkunun ecele faydası yokmuş, prensi bulana kadar birkaç yüz kurbağayı öpücez mecburen.

sevdiğinle başbaşa evde sakin bir gece mi yoksa beraber sabaha kadar dağıtmak mı?

sakinlik kesinlikle.
artık sevgiye ve bir ilişkimin olacağına inancım kalmadı. napmalıyım?

edit: yanıtını verdiğim soru değişmiş ya da silinmiş sanırım.
kullanıldığınızı hissettiğinizde hislerim butonuna tıklayınız. hisler kapandığında geriye kalan neyse onlarla hareket etmelisiniz bence. kullanıldığınızı size hissettiren kişinin size yakınlık ölçütleri göze alındığında varacağınız kanı ile o kişiyi ne kadar tanıdığınız, ya da o kişiyi ne kadar sevdiğiniz düşüncesi aklınızdan gitmiyorsa,

kişilerle de objeleri bağdaştırmak gibi saçma şeyler düşünecek vaktiniz olmadığını anladığınızda başınız ağrımıyorsa, uykunuz gelmemişse, eğlenmek için neler yapmayı tercih ederdiniz?

ayrıca en sevdiğiniz oyun konsolu ile oyun nedir?

playstation 1, silent hill.

lgbt camiası için bir şeyler yapmak bazen çok gereksiz geliyor. sence nasıl?

dünyadaki lgbt camiası için bir şeyler yapmak gerekli bence ha türkiye içinse yapmamak en mantıklısı bana kalırsa ha tabii aralarında düzgün insanlar var mı var sonuç olarak yapman gereksiz.

bir erkek senden hoşlandığını 100 kere söylüyor ertesi günse senden sürekli kaçıyor komik ve absürt bir sebep söylede güleyim yazar bebikom

isim var.

ankara'da yeni gaylerle nasil tanisirim?

gece yarısı kurtuluş parkınında bir bankta otur. onlar seni bulur.
soru: hiç sokakta yattın mı?

bir insana '' yenik düşerek, ipleri onun eline vermek '' için seviliyor değil onu haddinden fazla seviyor olmak lazım.

yani direk görüş bildirip seçim yaptırmak istediğin için ayrıyeten görüşümü eklemeden, senin için ikinci olanı en olası derim. yoksa hiç kimse sırf seviliyor diye iplerini basşkasının eline verecek kadar sadık değil..

facede biriyle tanıştım. daha doğrusu mesaj attı.fotosunu gördüm hoş biriydi. ama ikimiz de aktif çıkınca başta bol şans, ondan sonra sevişelim dedi. normalde sevişmek de benim önceliğim ama kafamda şu aktif kamyoncular profili canlanınca, esmer ve biraz kıllı olmamdan dolayı umutsuz yaklastım. neyse fazla uzatmıyım karşılıklı begeni oldu. adam bana alkol kullanıyor musun dedi evet deyince içip sevişelim dedi. ardında vücüt foto, alet foto istedi.. sorum da şu: adamın direk alkol içelim demesi kafamda sori işareti bıraktı. acaba kendisi pasif olmak istiyor ve rahat olmak için bu teklifi yaptı? yoksa benim içip de kendimi kaybedeceğimi mi düşünüyor? yoksa ben mi çok paranoyak mıyım?