anne

burada yazılanların sonunda sulu zırtlak ağlayarak yanına gittiğim ve seni seviyorum deidğim kutsal varlık...
burada yazılanların sonunda sulu zırtlak ağlayarak yanına gittiğim ve seni seviyorum deidğim kutsal varlık...
bildiğin candır. varlılığının sebebidir en basiti. anne için ne söylense yine de az kalandır.
özlenendir. kokusu, elleri ve sevgisi ve sıcaklığı; her şeyi özlenendir.

uzaktadır kilometrelerce ötede. bir telefon gelir mesela. heyecanla açılır. "annem" denir. huzur ve hüzün verir sesi. başını dizlerine yatırasın ve onun dilinde güzelim ninniler dinleyesin gelir... olmaz. sesin titrer. ama güçlü olmak zorundasın. üzüldüğünü, yorulduğunu ve -belki de- korktuğunu bilsin istemezsin. yeterince üzmüşsün ya zaten... daha ne edesin?

çok uzun sürmez konuşmalar telefonda. uzun sürsün istemezsin. sesini ne kadar duyarsan, o kadar batarsın hüzne. öper sonra kapatmadan telefonu. duyarsın öpüşünü. iki kere: bir sol yanağa, bir tane de sağ göze. sarılırsın kocaman sen de. içine çekersin kokusunu çekebildiğin kadar. saklarsın bir kenara. dizlerinde ninnileriyle uykuya dalarsın sonra.
dünyada ki en sevdiğim kadındır kendisi..
o kadar çok seversin ki, nasıl o fedakarca davrandıysa sana karşı zamanında; sende onun için olmayacak şeylere katlanırsın. bir tanedir o.
bugün istanbula gelerek sürpriz yapmaya çalışmış ama başaramamış tanrıçam,kedi canını senin.
özlemim, hasretim. sevgi kucağım, rüyalarım.
susadığım ''su'', burnumun aradığı ''koku''.
ellerimin aradığı, gözümün bulamadığı.
o benim kalbimde, o benim beynimde.
aklıma geldiğinde hem göz yaşım hem gülümsemem.
ellerimle uğurladığım, dönüşünü beklemediğim...



annem annem
sen üzülme
sözlerin hep yüreğimde
annem annem
gel üzülme
ben hala senin
dizlerinde
uzayan sohbet gecelerinde
rolleri unutup dost oluruz
bizi bağlayan bu kan değil yalnız
annem biz birbirimize kalanız
ben kararlı uçarken yolumda
sen çatık kaşlarının altında
her yeni güne sevgiyle başlarsın
annem sen benim yanıma kalansın
en çok özlediğim; her ayrılıktan, her acıdan, her üzüntüden sonra 5 dakika kucağına yatsam diye dünyaları verebileceğim kişi.
"anne denen varlık böyle mi oluyormuş" dedim okurken kendi kendime.
benim için ise " suçluluk + inkar + duygusal zorbalık = anne " dir. * *
bu kadından ben nasıl çıkmışım dediğim kadındır. naiftir, aza tamah eder, umut doludur, mücadelecidir, bencil değildir. tek kızı olan beni kaybetmemek için sarar sarmalar, destekler, anlamaya çalışır.
gel de tarifle.netice de kendi annemden yola çıkarak olacak..her sarılmamdan önce "kurbağğn olduğummm!" şeklinde çığırdığım can kişi.yine de sağlıklı bir tanım olmadı,öyle ise:

çocuğu olan kadın kişi,ana,valide*
hayatımı kardeşin ve sana adadım diyecek kadar, fedakar ve dürüst
kardeşine köfte yapmıştım sana da yaptım diyecek kadar, düşünceli
yılbaşı hediyesi kırmızı boxer * * alacak kadar, muzip ve komik
kapı ağzında sana ilk tokadını attıktan hemen sonra acıdı mı diyecek kadar, merhametli
porter seninkisi gibi çerçevesiz gözlük istiyorum diyecek kadar ve bir melek kadar, saf
işteyken, porter akşam gelirken kendine ve bana ekmek bir de bana sigara alır mısın diyecek kadar, annedir benim annem...

candan erçetin'in annem şarkısında onu düşünürüm ve hep gözlerim dolar. hakkını ödeyemeyeceğim tek kişisin sen. ne yaparsam yapayım.
harika bir pink floyd şarkısı (bkz: mother )



bu akşam anne bak tumblr ekip benim blogumu tanıtmış dediğimde sanki büyük bir iş başarmışım gibi sevinip, gururlanacak kadar saf, temiz, sevgi dolu, ardından sigaralı postları görünce ben yazamıyor muyum şuraya "her şeyi iyi hoş da bir de sigara içmese" diye yorum yapacak kadar da anne olan insan.*
  • /
  • 4