bence insanlar sevmeli, sevilmeli. nereye kadar bu yalnızlık ya habibi? gel açtım kollarımı, bekliyorum seni.

sanırım aseksüel oluyorum sözlük.ne olacak benim bu halim, ne zaman kendimi çözeceğim?

hadi hadi itiraf edin aynada hepiniz poz verip ne kafa güzelim be diye aklınızdan geçirdiniz

insanlar mı çekici, yoksa sakalları mı? gerçekten ayırt edemiyorum son zamanlarda. azgınlık bazen hakkaten kötü. yolda yürürken her bir düzine erkekten birine bakıp iç geçiriyorum, sonrasında "bunun benle ne işi olur ki" diye yankılanan içseslerimle baş başa kalıyorum. bu durum gerçekten canımı sıkıyor. *

bana boynuz takan eski sevgilimle sürekli kampüste karşılaşmaktan çok bunaldım. artık sözde benim arkadaşım da olan onun arkadaşları ile görüşmekten de sıkıldım. herhangi birinin yanına bulunmak bile ağır geliyor. bunu söylediğimde ise,
''ikimiz de burada sorunun benden kaynaklı olmadığını biliyoruz'' cevabını alıyorum.
neden? çünkü hala konuşmak istediğinde eyvallah diyen beyinsiz benim.

seks vurgusu içermeden sadakat vadeden bir ilişki ve sadakat vurgusu içermeden seks vadeden bir ilişki arasında tercih yapmak zorundaymış gibi hissediyorum.

yapamıyorum.

ikisi bir arada olsun istiyorum, çok mu şey istiyorum.

bağıra bağıra ortaçgil şarkıları söylemek istiyorum.
güzel kadın. aç oradan bir ortaçgil şarkısı. sen de dinle yakışıklı abim. sen de söyle. söyleyin hepiniz. jehan dinleyin. birsen dinleyin.
jazz kafaları bunlar.

bugünün 1 mart olduğunu unuttum ve kaçırdım. göremedim. gidemedim.
hafızama sokayım ceyl'ânı bir ihtimal görecektim o da yalan oldu!

geçen gün h&m'den iç çamaşırı alırken görevliyle flirtleştim sözlük. normalde pek tipim değildi ama "seks yapmama" yeminim artık o kadar canımı sıkmaya başladı ki önüme gelene kuyruk sallar oldum ve bunu bilinçsizce yapıyorum. çocuk bugün facebook'tan eklemiş. kredi kartımdan baktı herhalde adıma. arkadaşlık isteğini daha kabul etmedim. etmeyeceğim sanırım.

aynı renk ruju on kadının da sürmesinden nefret ediyorum. bakıyorsun kadınlara, hepsinin dudaklarında aynı ruj. bir itici bir itici. ne anlamı kaldı şimdi o rujun?

cinsel kimliğimi paylaştığım arkadaşlarımın benden fazla beklenti içinde olmaları. bu durum canımı sıkıyor, en çokta ev temizliğinde beklentiyi yüksek tutmaları. sadece pis olmak istemiştim

evde dolaşırken durduk yere ''we did it monsters, 2011, the madison square garden... paws up!'' diye bağrınıyorum.

hayır zaten lady gaga'yı aşırı severim de e2 zamanında hep bu kısmın olduğu performansını reklam aralarında yayınla yayınlaya subliminal olarak da kendimi gaga mı sanmaya başladım, noluyoruz?

sevgiili sozluk, belki eski gunlere doneriz umuduyla eski basliklari canlandirmak, yeniden kin, dusmanlik ve haset tohumlari ekmek istiyorum. baslangic olaraksa (bkz: ayı sözlük iftira)

ygs'ye bir hafta kaldı, sabahtan beri oturdum oblivion oynuyorum.

itiraf ediyorum, ilkokulda bir çocuk vardı, cinsel olarak çok hoşuma gidiyordu. bu çocuk bana arkadan değdiriyordu bazen, ben de rahatsız olmuş gibi yapıyordum, sonra eve gidince 31 çekiyordum.
itiraf ediyorum, üniversitedeki kankime ilk yıl aşıktım.
itiraf ediyorum, okuldaki muay thai topluluğundaki bir oğlandan hoşlandım, sırf onu görmek için gidiyordum. hatta hala gidesim var; uzun zamandır gitmiyordum da.

bir ilişkimde daha aldatıldım.boynuzlarım malefizi geçti.

acı etkisiyle değil.. şimdi sahiden mutlu olmak için kimseye ihtiyaç duymadığımı , kendimle yaşamam gerekenleri deneyimlemeden kimseyle sağlıklı-uzun süreli bir ilişki yürütemeyeceğimi ve kalıplarım olmasa da kafamdaki özelliklere sahip bir erkeğin ancak ben onu hak ettiğimde karşıma çıkacağını falan kendime itiraf ediyorum. bu akşam en tatlısından bir uyanış yaşıyor gibiyim. hakkımızda hayırlısı, her zamanki gibi sözlük..

eğer intihar edecek olsaydım bunu nasıl yapardım başlığı ile kendimce klişe bir intihar kurgusu oluşturdum. *demişken ben bu başlığı açayım (01:42)
*başlık varmış (01:43)



(bkz: intihar yöntemleri )

neyse ki bu cumartesi de temizlik yapıp yatıyorum. bir de ders çalışayım.
yaşasın cumartesi geceleri!

sanırım sınıf arkadaşıma aşık oluyorum sözlük... derste bana bakarak kaç defa güldüğünü sayarak mutlu oluyorum..