belli bir süredir bırakılan bütün yorumları siliyorum. şu an hiç yorumum yok, sözlük bana gündemde değilsin diyor.

ben ilk yorum ve mesajları silmiştim ama şimdilik biriktirmeye başladım.

çok yalnız, çok boş, çok bitkin hissediyorum.
çok çaresiz.

dün akşamki profile çıplak foto koymak başlığının/ tartışmasının başlamasına biraz da ben sebep oldum galiba.suçlu hissediyorum sözlük.

çocukken annemler beni gezmeye sürükledikleri sıkıntıdan patlardım. bazı evlerde oyuncak bile yoktu. elime kağıt kalem verirlerdi, sigara dumanının olmadığı bir odada yalnızlığıma terk ederlerdi. ablam desen ya evin kızıyla odaya kapanır, beni içeri almazlardı, ya da hanımlık öğrensin diye yetişkinlerin yanına buyur edilirdi. neyse esas itirafım şu, okumayı-yazmayı öğrendikten sonra nasıl akıl ettim bilmiyorum ama sehpa ve koltuk altlarına ev sahipleriyle ilgili bir şeyler yazmaya başladım. genelde ne kadar sıkıldığımı yazardım. eğer ablamla arkadaşı beni odalarına almadılarsa kapının arkasından dinlediğim sırlarını yazardım. biraz daha büyüyünce mahallede küfür etmeyi öğrendim. sonra da bir daha beni gezmeye götürmediler zaten.*

en yakın arkadaşım, dostum, platoniğim herşeyim dediğim kişinin sevgili yapması ve yaşadıklarını bana pek bir ballandıra balladıra anlatması sonucu herşey bitti.ikimiz de çaresizliğin en saf halini yaşadık.benim için feda edebileceği birşey yokmuş, artık mutlu olmak istiyormuş.kendimi bir masala inandırdığım için asla kendimi affetmiyeceğim.sözlük ben iflah olmam.elasticheart olsun artık size shitheart.

az önce rocknrolla'yı izledim ve tom hardy'ye çok kötü şeyler yapmak istiyorum.
edit: eksileyen tom hardy herhalde.
(bkz: ayı sözlük yazarları arasında ünlü olması)

unutulmuş başlıkları keşfedip entry yazmayı ve tekrar gündeme getirmeyi seviyorum.

uzun zamandır tumblr hesabına bakmıyordum. bi bakayım dedim, paylaşımlarını özledim dedim. müzik listemde de kalben çalıyor. ilk yazdığın paragraf dikkatimi çekti. önce yine bana nefret kustuğunu sandım. sonra altındaki fotoğrafı gördüm, birinin elini tutuyordun.. hani o ellerin, benim ellerimi alıp öptüğün ellerin. bir başkasının elini tutuyordu. yabancı benim olmayan eller...


''memleketime geldim, seninle yürüdüğüm yollarda yürüyemiyorum. espri yaptığın binaya hala bakıp gülüyorum biliyor musun.. omuzumda ilk uyuduğun koltukta oturamıyorum bile artık.. içime ne çok şey atmışım ben yeni yeni anlıyorum.. 5yaşındaki yeğenim evini hatırlıyor, geçenlerde önünden geçtik. ''teyze z'nin evi burdaydı değil mi'' dedi... evet teyzecim orada ama kendisi artık yok dedim...''

gözümden bir damla yaş düştü. ve ben sustum.

dün sabah kalktığımda, "ne alsam, ne satsam?" diyerek kendimi piyasaların içinde buldum yine.
sonra, "ne alsam, ne de satsam!" dedim ve çektim gittim yeniden uyumaya.

cuma ve cumartesi akşamı çok içtim sözlük.... cuma bankadan arkadaşlarla c.tesi ise site içinde arkadaşlarla ve bu akşam eski sevgili ile yine içicez. alkolik harekette resmen combo çektim bu 3 gün

itiraf ediyorum; bugün yıldız tilbe'nin son cdsini alıp yeni şarkıların hatrına 2 de bira alıp anadolu yakasından silivri'ye otoban boyunca apış aramda tuttuğum biraları içip gelen geçen arabalara da makas atarak ortalama 35 dkda eve geldim. pişman değilim serseri varoş hallerimi çok seviyorum. ama yıldız da sağlam yazmış, kulaktan da afyonu aldım denilebilir.

yarın işbaşı biliyon mu? yeni bir hafta ve koca haftasonunu-cuma akşamından pazar akşamına kadar rakı ve bira içerek geçirdim. çok mutluyum ondan bu manik haller ey sözlük!

* * * * *

lisedeyken cenazemi düşünürdüm. ailemin ve arkadaşlarımın üzüntüsünü falan. gerçi o yıllarda çok arkadaşım yoktu. belki bu yüzden bunu düşünüyordum. bunun için bir playlistim bile vardı neredeyse. yani "benim tatlı cenaze müziklerim" klasörü yapmadım hiçbir zaman ama 3-4 şarkı birikmişti böyle.*
neyse lise bittikten sonra bu da azalarak bitti zaten.*

adanada resmen hissedilen sicaklik 59 dereceyi gosterdi. artik hissedilen sicakliklari hissedemeyecegime inaniyorum, hissedecek hucrem kalmadi. bi klimaya sarilip aglayarak ölmek istiyorum lan boyle sehir mi olur bildigin duduklu tencere ekmek firini ya da resmen dunya sinavi gibi sehir. adanalilar allaha sovdukce termometre yukseliyor sovdukce yukseliyor . ankaraya tasinacagim doneme gecmek istiyorum artik safak saymadan bitsin su aylar......

düzü dünyayı sikesim var. ama cinsel olarak değil.

az önce sokağa çıkıp deliler gibi koşup çocuklarla top oynadım. bu sıcakta kanter içinde kaldım ama değdi. sanırım yaşımız kaç olursa olsun mutlu olabilmenin, bir süreliğine dertleri unutabilmenin en eğlenceli yolu içimizdeki çocuğa dışarı çıkması için şans vermek.

edit: kıyamammm. eve geldiler beni çağırıyorlar tekrardan. nasıl mutlu oldum belli değil *

sevgilinin vücudu bir define haritası, her sevişmede değişiyor hazinenin yeri.

bütün yaşıtlarım kucaktan kucağa gezerken ben 2. senemde de sınava hazırlanıyorum sözlük. o da yetmezmiş gibi, üniversiteye giden bütün arkadaşlarım sanki bir ritüelmiş gibi ilişkilerini benden koparıyor. elimde kalan belkide tek '' dostum '' dediğim insanla bugün d&r'ın ortasında kavga ettim. söylesene sözlük, hayat beni sınıyor olabilir mi?

bugün yolda yürürken güzel bir kız yanıma yaklaştı,adres sordu,ama bilmediğim için yardımcı olamadım.
çok ezik ve mahçup hissettim sözlük.şimdi aklıma gelince yine öyle hissettim.

piuuuu eski sevgilim ahlaksız dedi bana. sırf bir kadınla sevistim diye. nasıl bir homofobiklik bu. hoşlanmam normal ama sevişmem ahlaksızca imiş. ya ben senin o beyin kıvrımlarını öpeyim.