ayı sözlük yazarlarının evcil hayvanları

söylemezsem gece yatamam: hayvanım ama evcil değilim.
sokakta gördüğüm yaralı, açlıktan bayılmış veya tek başına beslenemeyecek kadar küçük olan kedileri alıp sağlıklı, yaşımını idame ettirebilecek dereceye getirip sahiplendiriyorum. kendi evim olmadan daha fazlasını yapabileceğimi sanmıyorum ama tecrübe oluyor.
evcil hayvan kelimesi yerine "çocuğum, kızım, oğlum, yavrum, dostum" kelimelerini kullanmak daha doğru geliyor.
biz onların sahipleri değiliz. sadece daha güvenli bir hayat için yanlarında duruyoruz.
2 kedi kızım, 1 tane hamster kızım var.
kör bir kedi
sağ bacağı kopmuş olan bir köpek
deri lejyonları nedeniyle tüyleri çıkmayan bir muhabbet kuşu
kulakları diğerleri tarafından kemirilmiş bir hamster

zor durumda kalan hayvanlara karşı ilgim oldukça fazla haliyle.
real'den 7 tl'ye aldığım sanal bebek. öldüğünde çok üzülüyorum cidden ama benim de bir hayatım var, sanırım sorumluluk almaya hazır değilim.
bir kedim var zaten başka hiçbir canlı varlık besleyemem ağzıma sıçar.
çocukken çimen adında bir kaplumbağam vardı ( suyunu rahat rahat yüzsün diye fazla koymuştum ve ertesi sabah ters dönmüştü), lisede bir akvaryum dolusu balığım vardı hep çoğalırlardı (üniversite kazanıp istanbul'a gelince ablama verdim şimdi hepsi cennette), buton adında egzotic shorthair bir kedim vardı ( ev arkadasım ve ben hem okuyup hem çalıştığımız için çok yoğunuz, ilgilenmiyoruz diye daha bol vakti olan bok hayvanı bir eve sahiplendirdik), yuva arayan boxer tip bir gözü gök mavi bir gözü kahverengi bir köpek sahiplendim (tuvalet eğitimi esnasında ev arkadaşım ile büyük problem yaşadık ve aldığım kişiye geri vermek zorunda kaldım), balaban ve remende adında iki japon balığım vardı (ev arkadaşımın ikizi ben yokken dinlenmemiş su ile değiştirmiş suyunu şoka uğradılar sonra hastalanıp öldüler),şimdi ev arkadaşım pug cinsi bir köpek sahiplenmek istiyor bakalım sonumuz ne olacak? neyse diyeceğim o ki evinize bir çiçek dahi alsanız o canlıya bakacak yeterli vaktiniz, enerjiniz yoksa, sorumluluğunu tamamen alamayacak iseniz, yeterli bilince ve bilgiye sahip değilseniz, o canlının ihtiyaçlarını karşılayamacak, iyi yönlerinden faydalanıp kötü yönlerinden şikayet edip ondan vazgeçeçekseniz o canlıyı sizin yaşam alanınıza dahil etmeyin. hiç ama hiçbir zaman büyümeyecek bir çocuk olan ve yaşamak için sürekli sizin yardımınıza muhtaç olan bu canlılara ihtiyaçları olanı değil de sadece sizin verdiğiniz kadarına sahip olmalarına sebep olmayın.
şimdi gözleriyle beni seyrederken entry giriyorum. simsiyan bir yaşında terrier cinsi kızım var. bakışlarına aldandığım, şapşik kızım.
yarali ve yardima muhtac olan buldugum butun hayvanlar yilan puhu tilki kaplumbaga v.s
evcil sayılmaz ama ormanda baktığım, adları olan, adlarına yanıt veren, haftanın 5 günü birilikte olduğumuz 4 köpeğim var: kurukahve, bayır, sir, kısapat. bu arada: sir çok hasta. öldü sandım uzun süre gelmeyince. bazı geceler uyuyamadım üzüntümden. geçmedi acısı. bir hafta önce çıkıverdi karşıma. neredeydi, ne yaptı? öğrenemedim. tüy durumu çok daha kötü, ama yaraları tamamen iyileşmiş. ne versem -hamutu ile- götürüyor. iyileşecek gibi. sorun o ki diğerlerini sevmeme, onlarla oynamama hoşgörüsü yok, hemen iki patiği ile üzerime abanıveriyor. ev sahibi evden çıkarttı, daha uygun kiraları olan bir semete onlar yüzünden taşınamıyorum.
23 yaşında. erkek. aşıları tamam, sevimli bir kerata. çok tüy döküyor bazen ama olsun. yemeğini önüne koyduğunda nasıl mutlu oluyor. (bkz: ev arkadaşı )
ev arkadaşı, yol arkadaşı da diyebiliriz kendisine 1 adet kedim var, torunlarım da olmuştu, ev çok kalabalıktı 5 torun 1 evlat ile hayat maddi manevi zordu..
neyse ki şu an huzur içinde başbaşa takılıyoruz saraydan bozma evimde.
eceliyle öldüğünü sanarken gectigimiz hafta 2. kez kursunlanmasi sonucu öldüğünü ogrendigim kedim asil. yasasaydi 10 yasinda olacakti.
elimi,ayağımı sikmeye çalışan bir muhabbet kuşum var. çok azgın. aileden kimin elini ,ayağını gorse kur yapıp kusuyor. azgın dişi arıyorum. duyrulur.*
bir yaşında herkesin abdullah dediği oysa sosyal medya da anket sonucu en çok oy alan lades ismini verdiğim sarman bir kedim var. kendisi asla uslu değil, sürekli olarak çıplak gördüğü kol ve ayaklara saldırmaya meyilli, evde her an her yerde pusu kuran sadece mama istediği zaman yanaşan bencil pisliğin teki. ama tüm bunlara rağmen düzenli olarak her gece saçımı yalayarak temizler, uzandığımda kucağıma çıkıp hemen mırıldar, apartmana girdiğim an sesimi ve ya kokumu duyup direkt kapıya koşar bacağımda yuvarlanır. her ne kadar bazen nefret atsakta birbirimize o iyi ki kollarımda tırnaklarının izini, kazaklarımda tüylerini, halılarımda kumlarını bırakıyor. en iyi sırdaşım her ne anlatırsam anlatayım kimseye asla anlatmaz.
benim canım kedim o, o iyi ki var!