ayı sözlük yazarlarının gördüğü ilginç rüyalar

uzun zamandır gördüğüm bütün rüyalar zaman içerisinde muhakkak gerçekleşiyor unuttuğum rüyaları da bir olay yaşandığında yada bir muhabbet sırasında karşımda ki kişinin söyleyeceği şeyleri önceden bildiğimi fark ediyorum. başlarda keyifli ve eğlenceli bulduğum bu durum giderek korkutmaya başlamadı değil


rüyamda tuhaf bir yerdeyim. okulmuş, ama her yer inşaat gibi.labirentimsi yerler falan var, oraya girsen başka yer çıkıyor, bi yere girsen o yer değilmiş onu anlıyorsun falan. her neyse, ben buradan bir yere gitmeye çalışıyorum ama nereye gitmek istediğimi şimdi hatırlamıyorum. neyse bi an eve geliyorum, nasıl oluyorsa bütün aile ve teyzemgil oradaymış. sonra onlar gidiyor, ben üzülüyorum herkes gidiyor bir ben kalıyorum diye. sonra bi tek abim kalmış. bu arada bu ev bizim eski oturduğumuz evmiş. sonra annem evde beliriyor. ben bir şeye üzülüyorum ama neye üzülüyorum hatırlamıyorum. tüplü televizyonun arkasına bakıyorum, açık bir devre görüyorum. kondansatörlerine, dirençlerine falan bakıyorum, "öff yaaa öff" diyorum. büyük ihtimalle bu öflemem, lisedeki elektrik bölümü zamanlarıma itafen. neyse, aşkın nur yengi'nin acıklı bir şarkısı varmış, onu açıyorum. üzülüyorum. neye üzülüyorum hatırlamıyorum ama bayağı üzgün ve yalnız hissediyorum. sonra bilgisayardan üzgün müzik arıyorum ve karşıma "gülşen - gel çarem" geliyor. onu açamıyorum, onun yerine annem başka bi müzik açıyor.

ayı sözlük'e giriyorum, eski yazarların yorumlarına bakıyorum, eski yazar olarak hep bear varmış. bunlar birbirleriyle çok şakalaşıyorlar entry'ler üzerinden. gezme anılarını falan anlatıyorlar gülüyorlar. sonra ben üzülüyorum, keşke ayı sözlük'e daha çok bear gelse eskisi gibi diyorum. bear'lar çok komik oluyor diyorum. sonra daha da çok üzülüp yalnız hissediyorum.
geçen gün hamile kaldığımı ve hastaneye gittiğimi gördüm. doktor arıyordum, doktor yoktu ortalıkta böyle koridorlar labirent gibiydi, aldırmak istiyorum bakamam ben buna diye bağırıp duruyordum. karnım saniye saniye büyüyordu. en sonunda tam suyumun geldiğini hissederken uyandım. hayır, altıma kaçırmamıştım. hayatımda gördüğüm en garip rüyalardan birisiydi, hem de içinde beni yemeye çalışan örümcekler olmamasına rağmen.
lisedeyim, kalabalık bi sınıfta en önde oturuyorum ama öğretmenin kucağında. öğretmen bana sarılmış iyice, başını da sokmuş enseme doğru. kulağıma iyice sokuluyor ve şöyle diyor: "korkma, saklama, saklanma."

tam o anda uyanıyorum, üstelik boşalarak, ortada seks falan da yokken.

freud olsa ne derdi acaba?.. psikolog/psikiyatrist arkadaşlar buna bi el atsın.
rüyamda rüya gördüğümü gördüm. rüyamda böyle bildiğin yatağa yattım uyudum rüya görmeye başladım. ama baya gerilimli bi rüyaydı. sonra o gerilimle uyanınca yaklaşık 5-10 saniye kadar acaba gerçekten mi uyandım yoksa rüyada mıyım diye düşünmüştüm.
rüyamda doktor kuyruk sokumuma iğne vuruyordu. kontrol içinmiş. sonra ben de adamın elini tuttum, psikolojik destek almak için. adamın elleri çok güzeldi. böyle hafif kıllı, buğday renginde, kocaman falan. sonra ben yürüdüm biraz uyuşması için. uyuşmadı, şaşırdım. ondan sonra baktım herkes gitmiş. sonra benim uykum geldi, bir odaya girdim. odada hoşlandığım uzay bilimlerindeki gözlüklü çocuk vardı. oyun oynuyordu. ben kanepeye yatınca oyunu kısmaya çalıştı, ben de "sorun yok oyna ya" dedim. ondan sonra oynadı biraz, sonra çok güzel hareketler bunlar'ı izledi. ben ilk başta tiksindim, sonra da aman neyse ya dedim. ondan sonra gitti odadan. odada üzüm çıktı. üzümü kopardım o çocuğa götürmek için. sonra üzüm az geldi gibi oldu. ben de dışarı çıktım, burada üzüm çoktu ama yüksekteydi. ben de kumaşla sarılı bir platforma çıktım. oradan üzümün olduğu platforma atlayacaktım. birisi çıktı hayır yapamazsın dedi, işaret parmağını kaldırarak. ben de öyle bir haykırdım ki, "bunlar bizim de üzümümüz yaaa" dedim. sonra topraktan digimon çıktı.* ondan sonra ben ona bindim, gelişti. herkese ışın atıyordum üzüm toplayıp o çocuğa götürebilmek için. sonra rüya bitti. uzun süredir rüya görmüyordum. demek ki bundanmış.
suriyelilerle doluydu evim, duşakabinlerde barınıyorlardı sadece ve hava sürekli yağmurluydu. ezan+sela sesiyle de uyanmışım zaten.
sarı bir ördek beni kovalarken gagasını kapıya sıkıştırmıştım ve gagası kopmuştu. artık hayatına gagasız devam edeceğinden benden intikam almak için yemin etmişti. gagasız ördekler çok korkunç oluyor.
yaklaşık üç dört yıl önce gördüğüm bir rüyadır:
arkadaşımla dershaneden cıkmısız yürüyoruz önümüzde kırmızı bir otobüs beliriyor. aa bi bakıyorum bizim coni dep, kırmızı otobüsle ayakta tıklım tıkış bir şekilde istanbul'a gelmiş. güya popüler olmadığı dönemlermiş bi ben tanıyormuşum. otobüsten inince "coniiğ!" diye bağırıyorum o da gülümseyip "sedat, nerelerdeydin" diyor ve sarılıyoruz. bence coni'nin türkçe konuşması çok saçmaydı
ben vajinası olmayan kadınlar görmüştüm. enteresan gelmişti.
kıyametin koptuğunu gördüm.
dün gece rüyamda annem kafede oturmuş, kahvesini yudumlayıp fanzin okuyordu. swf ya annem nerede fanzin nerede * ilham verici olmakla beraber epey komiki rüyada bile güldüm * keşke gerçek olsa
yıllar sonra türkiyeyi ziyaret edecek olmanın heyecanı ve hazırlıkların gerginliğinden olsa gerek rüyamda:

sonunda türkiyedeydim ancak, ne zaman biri bir şey sorsa istemeden hepsine ingilizce cevap veriyordum. haliyle etrafımdaki insanlar da "ıyy görgüsüz kıroya bak, sırf hava atmak için ingilizce konuşuyor" gibilerden pis bakışlar fırlatıyorlardı. insan rüyasında utancından kızarır mı yahu? kalbim sıkışarak uyandım resmen.
zeki alasya'nın öldüğü hafta gördüğüm rüyayı unutamam. rahmetli rüyamda bana tecavüz ediyordu. bundan daha ilgincini görmem heralde.
rüyamda dedikoducu dindar yengem, 27 katlı pasta yapmıştı. o kadar güzel yapmış ki, öve öve bitiremiyordum. utanıyordu falan. ilginçti.
bu sabah gördüğüm;
hala okulu bitirememişim ki benim en büyük travmamdır,yurtta kalıyorum ve kaldığım yurtta butch bir hatun demet akalınla fingirdiyor asdasdfjalksf demet kılık değiştirip yurda geliyor sık sık kızı ziyarete,kocasının da haberi varmış zaten destekliyormuş evliliğini kurtarmak için falan filan
kafalar kafalar
8 saatlik otobüs yolculuğunda, aynı otobüseydim ve dünyaya yıldırım gibi bir şeyin çarptığını gördüm sanki 5465165d bir filmdi ve ben otobüsün içinden o filmi izliyordum. o yıldırım dünyanın manyetiğini bozdu ve elektronik eşyaların hepsi kapandı. bir süre sonra yakınımıza bir uçak düştü, ileride bir köprü vardı ama çok yüksek bir köprü; o köprünün altından geçerken köprüden bazı mataryallerin kopup düştüğünü gördüm. şoför manevralar yaparak kurtuldu. yerlerde hayvana benzeyen yaratıkların ölüleri vardı. galiba o şey dünyaya çarptığında onun içinde ölmüşler. kısaca uzaylılar olan apokaliptik bir rüyaydı. aracın bozuk yola girmesiyle kafamı cama çarparak uyandım.
lisede flirt ettiğim kızı beklerken yanıma serenay sarıkaya geliyordu. bir süre okulun çevresini turladıktan sonra kantinin önüne oturup tek kelime etmeden bakışmaya başladık.

son ben dedim ki:

-benim seninle olmamam lazım. b'yi bekliyordum.

-evet, senin benimle olmaman lazımdı.

-bu ne saçma bir rüya! ben uyanıyorum.

bu tarz çok rüya gördüm ama en sonuncusunu geçen hafta gördüm.

evimize hırsız girmiş. salak herif, bilgisayarım ve hard diskim dışında hiçbir şeyi çalamamış. neyse, zaten bu pis herifi evden çıkarken yakalıyoruz. eşek sudan gelinceye kadar dövüyorum ve bilgisayarımı elinden alıyorum. eve çıkıyoruz. bir bakıyorum, hard disk yok! hadi içindeki fotoğrafları ve müzik arşivimi geçiyorum, bilmem kaç gb'lik porno arşivim göğsüme öküz oturmasına sebep oluyor. mesela pornoların gitmesi değil, mesele gay olduğumu anlaması ve bana şantaj yapma ihtimali! neyse evin içinde biraz dolanıyorum. sonra aniden bayılıyorum. gözler kapalı. gene kendi kendime sayıklıyorum:

-bu ne saçma bir rüya. ben uyanıyorum.
bugün gördüğüm rüyadır. bir gay olarak neden böyle bir rüya gördüm ona da anlam veremedim. bendeniz efendim bir bayanın vajinasına iştahlı bir şekilde oral seks yaparken, kadının ıkınması sonucu vajinanın içinden bir telefon çıkıyordu. telefonun modeli de eski motorola razrdı. hayır olsun inşallah.
bir tane oğlan çocuğuna hallenen çirkin ve iğrenç bir pedofili adamı boğazına makas dayayarak yakalıyor, etkisiz hale getirip polis çağırıyordum.

çocuğun üzerinde iki farklı dna, parmak izi falan çıkıyordu. çünkü adamdan önce aynı çocuğa kendinden bir kaç yaş büyük başka bir çocuk tecavüz ediyordu. nedense bunların hepsini görüyordum ben. kendi yaşındaki çocuk bişey yaparken ses çıkarmamıştım ama pedofili adamın boğazına makas dayamıştım. polis olayı çözmeye çalışırken çocuğun annesi geliyordu ağlayarak. kadını da ben teselli ediyordum. dizi gibi rüya görmüşüm resmen.
(bkz: hayrolsun inşallah)
  • /
  • 2