gri

Durum: 54 - 0 - 0 - 0 - 06.06.2018 22:58

Puan: 816 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 3

muharrem ince

konuşurken sık sık ataerkil ifadelere başvuruyor.

hayal kırıklığı

hayal kırıklıklarının pek azı yaşanıldığı anda ensenin karıncalaşmasına neden olur. bende iki defa oldu; biri bugün

hornet

açmamla birlikte okuduğum fakültenin yarısının bu uygulamayı kullandığını gördüm. babama bile rastlayabilirim diye korkmaya başladım. :)

river

yalnızlık

arada hep yalnızmış ve bundan sonra da yalnız kalacakmış gibi hissederim. yalnızlık iyi değildir ya, kim ister yalnızlığı

kurokuma

uzun zamandır yoktur. ota boka yazması özlenmiştir yav.

sevgilinin en sevimli hali

sen yaşadığın taşrada üniversite kazanmışsındır, o başka bir taşrada.

yaz tatili gelmiştir, dönmüştür memleketine.

gözlerine kalem çekmiş; biraz utangaç, biraz asidir. gençtir, hayat doludur, seviyordur, yakışıklıdır; karşındadır..

yeni akit

genel yayın yönetmeni kadir demirel, evinde 'damadı' cemil karanfil tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür.

https://twitter.com/GreyHatJoker/status/...


yeni bir sol atılım

türkiye komünist partisi'nden yeni bir sol atılım çağrısı:

http://ilerihaber.org/icerik/tkpden-yeni...

tkp'nin, bende merak uyandıran 'sol atılım' çağrısıdır. gezi'den sonraki süreçte kendini ciddi şekilde sorgulayan ve yeni bir yapılanma için cesur bir hamle yapan tkp'nin, 4 haziran'da bostancı gösteri merkezi'nde yapacağı buluşmadır. sürecin az çok takipçisi olan birisi olarak parçaları birleştirdiğimde, ilerici, halkçı, özgürlükçü, devrimci bir cumhuriyet için mücadele eden ciddi bir 'kitleselleşme' sürecine girmiş "yeni tkp" bekliyorum.

2017 başkanlık referandumu

"geldikleri gibi giderler"

mavi liman

cem karaca'nın sesinden:

beyaz tv'de hayır'cıların şeytan ilan edilmesi

çığrından çıkılmışlığa bir başka örnek:

https://twitter.com/Haberdar/status/8287...

mazzy star

bu da benden olsun o zaman:

mazzy star - look on down from the bridge

5 şubat 2017 memleket için hayır buluşması

birleşik haziran hareketi tarafından, istanbul caferağa spor salonu'nda, 5 şubat pazar günü, saat 15.00'de gerçekleştirilecek olan buluşmadır.


https://www.facebook.com/events/61085539...

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

münir özkul - mavi gözlerin tatlı şirin sözlerin

mustafa suphi

türkiye komünist partisi’nin, ilk merkez komitesi başkanı. kendisi ile beraber on dört yoldaşı 28 ocak 1921 tarihinde trabzon sürmene açıklarında katledilmiştir. suphi ve on dört komünist'in ölümü hakkındaki yaygın kanaat, katliamın enver paşa taraftarları tarafından yapıldığıdır.

http://ilerihaber.org/icerik/tkpden-onbe...

http://ilerihaber.org/icerik/tkp-trabzon...

bediüzzaman said nursi

(bkz: soba ile sohbet etmek )

"mübarek soba, benim teessüratımı ve tazarruatımı dinleyen tek ve menfaatli arkadaşım bana haber veriyor..." bak güzel kardeşim bu cümleyi ekşi'den "cegevara" kurmuyor; bu ülkede, azımsanamayacak sayıda kişinin "bilgin" addettiği insan, bu cümleyi kuruyor. bu coğrafyanın dinci meczuplara olan sempatisinin, sadece küçük bir örneğidir bu her fotoğrafın da somurtarak poz veren dayı.

rıdvan dilmen

gizli gay

hepimizin hayat şartları farklıdır ancak; bunların evli ve gizli olanlarından felaket tiksiniyorum. yanların da küçük çocuklarını görüyorum bir de.. bu tip insanlardan herşeyi beklerim. sizin ben o yalan dolu, tırsak ve vicdansızca yaşadığınız hayatlarınıza tüküreyim!

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

can gox - dal goncayı bir sabah

  • /
  • 3

hayal kırıklığı

eşcinsellerin sevgi kulvarında alışkanlık haline getirdiği olumsuz bir "davranış".

bir heteroya açılmak

biraz uzun bir entry olacak kusuruma bakmayın

(bkz:özet) heteroya aşık olan zavallı bir gay'in aşkını kusması.

***

mart ayında tanıştığım x kişisine önce uzaktan bakıp "hmm hoş adam" demiştim. ama sonra hiç aklımdan çıkmayışı garip bir ikileme sokmuştu beni. zamanla unutsam da ara sıra instagram'da kapalı olan profiline bir iki bakıp çıkardım. haziran'da şans eseri bir daha karşılaştık. ben tabi elinde tesbihli, sakallı gizli takılanlardan olduğumdan hiç yürümemiştim. ulan dedim, bunu neden kendime yapıyorum. e hoş adam, kendime neden bir şans vermeyeyim? sonra ben bu x ile görüşmek için karşılaştığımızın ertesi günü instadan ekleyip yazdım. iş yerine çağırdı görüştük. iş çıkışı onun arkadaşlarıyla bir yere gideceğiz, kapıda laf arasında hızlıca "ara sıra yazabilir miyim sana?" dedi.

ben durur muyum çılgın atıyorum ama tabi delikanlılıktan * ödün vermeyeceğim ya. "tabi tabi kardeşim ne zaman istersen" diyorum. sonra gidiyoruz içiyoruz falan bu benim sandalyeme arkadan yaklaşıp "bu gece bende kalacaksın" diyor ve omuzlarımı sıkıyor. ben o sıra uçuyorum. ilk iki gün adeta rüya gibi, çift gibi takılıyoruz. balkonunda otururken "burada seninle çok kahvaltılar yapacağız" , "birlikte sabahlayacağız dışarda" hayalleri falan kuruyor adam. bir başka gün masada biseksüellik muhabbeti dönüyor, koluma kolunu sürtüyor "rahatsız oldun mu?" diyor.

ben de düşündüm; eh bundan açık mesaj olamaz. "yooo olmadım?" diyorum. "yaa" deyip boynuma kadar elin günün içinde okşamaya kalkınca sertçe itiyorum. "napıyorsun oğlum" falan deyip taşağa vuruyorum. ama içimden de tamam diyorum sanırım nokta atışı ilk ve tek oldu süperim ben, çok iyiyim, başardım.

sonraki gün x kişisi sanki yok kişisi. birden kesti ilgi alakayı. ne olduğumu anlamadım. whatsapp'tan bir gün öncesine kadar kalpleşip "bizim gidişat iyi değil ha ehemehe" diyen adam mesajlarımı okuyup yanıtlamıyor falan anlayacağız. ben tabi saplantı haline getirdim, bir iki gün daha gittim. sanki bir bok parçasıymışım gibi davranıyor, arkadan yürüyor, onu beklediğimde sen ilerle diye işaret ediyor falan. len dedim bu ne yapıyor?

yine yanına gideceğim gün aradım bunu. işim var da biraz sonra konuşsak? dedi bana. iyi dedim. akşamına ortak arkadaşlarla içmek için bir mekana gittik. benim tabi üzerimden domuzluk akıyor bu şerefsiz niye bunu yaptı bana falan diye. bana mesaj atıyor "bu gece ev arkadaşım yok bende kal." tamam diyorum, gece bitiyor eve yürüyoruz. "niye moralin bozuk senin?" diyor. "birinden hoşlanıyorum." diyorum. "kim, ben mi?" diyor. ben tabi dumur. "hee, sen amk" diyorum, o da gülüyor "çok eğlendim yaa, takılıyorum." diyor.

sonra yol boyunca kim, kim sorularının arasına benim işte, söyle benim hadi ya of gibi ısrarlar ve bokunu çıkarmalar ekleniyor. evine gidiyoruz. bir ton ısrar da evde. bir kız arkadaşının ismini söylüyor ara sıra, reddettiğim halde. en son dayanamıyorum "evet sensin" diyorum. "oh be, niye bu kadar zorlanıyorsun? onur duydum, çok mutlu oldum" diyor.

sonra mı?

sonra gidip uyuyor. ben uyandırıyorum, temelli ailemin yanına döneceğimi söylüyorum -ki bunu yaptım, şu an kilometrelerce uzaktayım- buna gerek olmadığını söylüyor, iyi değilim diyorum. iyi ol ve geri dön diyor. elbette ne dönüyorum ne de yazıyorum.

ek bilgi: öğreniyorum ki bana birkaç kez ismini sorduğu kız arkadaşı benden hoşlanıyor. o kıza da küçük kardeşi gibi değer verir korur kollar.

şimdi sonuç olarak ne mi oldu? ben gittim, ona aşık oldum, açıldım. hayatımda ilk kez yaptım bunu. daha yirmi üç yaşında bir bakir ve erkek kezbanı olarak buna cesaret ettim. sonra ne o yazdı, ne ben. böyle askıda kaldı, aptal gibi kalakaldım. merak ettiğim acaba arkamdan ne diyor? arkadaşlarına anlatırken nasıl kahkahalar atıyor?

rezillik, kepazelik ve yanlış anlamanın dibine vuran bir garip zavallı gay hikayesi okudunuz. sonuna kadar okuyanlara helal olsun.

(bkz:sözlüğü foruma çevirmek)

Toplam entry sayısı: 54

gizli gay

hepimizin hayat şartları farklıdır ancak; bunların evli ve gizli olanlarından felaket tiksiniyorum. yanların da küçük çocuklarını görüyorum bir de.. bu tip insanlardan herşeyi beklerim. sizin ben o yalan dolu, tırsak ve vicdansızca yaşadığınız hayatlarınıza tüküreyim!

hornet

açmamla birlikte okuduğum fakültenin yarısının bu uygulamayı kullandığını gördüm. babama bile rastlayabilirim diye korkmaya başladım. :)

akp

pensilvanya'da bulunan molla ile cumhuriyetin ne kadar ilerici değeri varsa düşman olan, milli bayramlarda utanmadan rapor alıp törenlere katılmayan, ''dindar nesil'' istiyorum kafasıyla yola çıkıp imam hatip ortaokulları açabilecek kadar ileri giden, militan, kendi cumhuriyetine düşman bombok bir nesil yaratmayı başarabilen, emperyalizm ve siyonizmin taşeronluğunun doğrultusunda ılımlı islamcı,gerici bir coğrafya oluşturabilmiş,devlet kadrolarına parti yapılanmasından ve tarikatlardan adamları sokmayı başarabilmiş (özellikle hakimler ve polisler), ırak işgali için amerika'ya üs açmış, yine emperyalizme ve siyonizme ses çıkartan ve(ya) çıkartabilecek potansiyele sahip suriye ve lübnan topraklarına cihatçıları sürmüş bir hükümet ve gözü dönmüş topluluğun taraf olduğu şavaşın ortasında bu soytarılarla yüzü yüze bakıyoruz.21 yaşında bir komünist olarak sözlükteki devrimci, laikçi, sosyalist, yurtsever yani kısaca tüm ilerici arkadaşlara, abilere, ablalara, ayılara,yoldaşlara bu partiye ve zihniyetine karşı gençliğe hitabeden bir alıntı yapasım geldi.malum özellikle şu ''ohal'' günlerinde içi iyiden iyiye boşaltılan laikliğin artık açık açık tartışılmaya açılması, sola karşı iyice yıpratma, yargılama, pasivize edilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. bu gemide ve bu zamanda birlikteyiz..yalnız ve aciz hissetmeyin diye:

"bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!"

bugün ve bugün

özdemir asaf'ın çok sevdiğim şiiri.

öyle çabuk geçiyor ki günler.
hele sen de bir bak hayatına.
daha dün doğmuşuz sanki.
yeni okula başlamışız,
yeni sevmişiz.

öyle çabuk geçiyor ki günler.
hele sen de bir bak hayatına.
yarın bitecek sanki her şey.
yarın ölecek gibiyiz.

daha doymamışız yaşamasına.
günlerimiz dün bir, bugün iki.
sakın bir şey bırakma yarına.
yarın yok ki.

gizli gay

hepimizin hayat şartları farklıdır ancak; bunların evli ve gizli olanlarından felaket tiksiniyorum. yanların da küçük çocuklarını görüyorum bir de.. bu tip insanlardan herşeyi beklerim. sizin ben o yalan dolu, tırsak ve vicdansızca yaşadığınız hayatlarınıza tüküreyim!

josef stalin

rus değil gürcüdür."bir insanın ölümü trajiktir, 10 insanın ölümü dramatiktir,1 milyon insanın ölümü ise sadece bir istatistiktir.” sözünün sahibi değildir. ayrıca sovyet rusya'nın değil sovyetler birliği komünist partisi'nin genel sekreteridir. 1940 tarihinde troçki'nin suikast sonucunda meksika'da öldürülmesinin talimatını vermiştir.
abd öncülüğünde avrupa'da uygulanmaya konan marshall planına karşı sosyalist ülkelerin ekonomik ve siyasi birliğini amaçlayan ve sosyalist ülkeler arasındaki ticareti geliştiren comecon'u kurdu. lakabı, gürcü dilinde çivi (koba) olan stalin 5 mart 1953'te moskova'da öldü.

eşcinsel öğrencinin cinsel yönelimi sebebiyle okuldan atılması

dün haberi okuyunca sarılmak istediğim liseli kardeşim. keşke sözlükten birkaç kişi olayın takipçisi olsak ve bu çocuğa ziyarette bulunsak.

muharrem ince

konuşurken sık sık ataerkil ifadelere başvuruyor.

gizli gay

hepimizin hayat şartları farklıdır ancak; bunların evli ve gizli olanlarından felaket tiksiniyorum. yanların da küçük çocuklarını görüyorum bir de.. bu tip insanlardan herşeyi beklerim. sizin ben o yalan dolu, tırsak ve vicdansızca yaşadığınız hayatlarınıza tüküreyim!
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.