ayrılırken söylemek istedikleriniz

sorun bende değil sende, ben daha iyilerine layığım...
içinde kalandır.

"sevgilim;

gidiyorum.
bu sana son defa sevgilim diye seslenişim. belki de ilk defa içten söylüyorum. kimbilir? çünkü seni ne çok sevdiğimi şu an anlıyorum. senin evinin salonundayım. önümde kağıdım bu mektubu yazıyorum sana. aklından geçenleri biliyorum. yüzüme neden söylemedin diye düşünüyorsun? cesaretim yok. bu bir ayrılık mektubu değil. bu benim gidişimin mektubu. seni ardımda bırakıp yeniden nefes almamın mektubu.

gidiyorum.
aslına bakarsan nereye gittiğimi bilmiyorum. bildiğim bir şey varsa senden uzağa gidiyorum. seninle olmak üzüyor beni. yanında etimin acıdığını hissediyorum. canımın yanması hafif kalıyor artık. nasıl anlatsam bilmiyorum seninle olduğum her an kendimden yiyorum. bu yaşa kadar hep mutlu geldim ben. herkesin yaşadıklarını yaşadım, aldatıldım, aldattım, sevdim, seviştim. bazı adamlarla gerçekten seviştim. dudaklarını, gözlerini, ellerini, vücutlarını tanıdım onların. bir oldum. tek oldum. bir seninle tek olamadım ben. aşkın eşit olduğuna inanırdım hep. değilmiş. bir taraf hep daha çok severmiş. bugüne dek hep ben az sevmişim de farketmemişim.

gidiyorum.
tek başına uyandığım yatağında senden kalanları düşündüm. neden burdayım dedim kendime. sordum, soruşturdum. emin ol içimde bahane bulabilecek her köşeye baktım ama bulamadım. düşünmek bile acı verirken yazıyor olmak çok korkunç ama sen beni sevmedin be adam. benim seni sevdiğim kadar sevmedin beni. tanıdığım onca adamın arasından ben birini sevdim yıllar sonra ve o beni sevmedi. tanrı ile aramdaki çekişmeli ilişki devam ediyor yani. biliyorum kazananı belli bu çekişmenin ama kaybetmek de erdem değil midir? seni kaybettim ya da belki hiç bulamamıştım ama anılarımız var artık. seni cümlelerime dökecek kadar geçmişimiz var.

gidiyorum.
bu defa son kez. hastalanacak olursan ıhlamur içmeyi unutma. o zıkkımı da boğazın kötüyken içme! ben özleyeceğim seni. göğsünde uyumayı özleyeceğim. seni kucağımda uyutmayı özleyeceğim. seviştikten sonra hiç hareket etmeden burnum ensende uyumayı özleyeceğim. ama dedim ya. gidiyorum.
her insan da beni arayacaksın ama nah bulacaksın.
-dur gitme !
+ neden ?
- durcakmısın diye baktım, gidebilirsin.
şu an beni çok kırdın ve bence sen çirkin bir insansın ve çok çirkin bir çocuksun kimse de seni sevmicek herkes de seni ısırmak isticek ve kimse seninle arkadaşlık fln da etmez bence ve bence hiç bi tane bi balonun da olmayabilir ve hiç kimse de gelip senin yanağını sevmez ve sen bir sümüksün! *
ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
ayrılık diyebileceğimiz bir ilişkimiz olsaydı keşke. bırak aşkı bir yana, yanımda mutlu olduğunu hissettirseydin belki de bir defa. arkadaşça bile olsa seni seviyorum deseydin. pişman değilim yaşadıklarımıza ama sevdiğim kadın, vedaları sevmezdin sen de. niye titriyor ki sesin?
42 yaşına gelmişsin. şu ömrüne kadar sülalende sana kimsenin vermediği kadar değer verdim. maddi manevi elimden gelen her şeyin iyisi yapmaya çalıştım. gözüm bir kez olsun dışarı kaymadı. gençlik desen yok, yakışıklılık desen yok, maddiyat desen yok, karizma desen yok, tatlı dil gönül çelenlik desen yok, ince ruh desen yok. kısacası yok oğlu yok. bunların hepsinin farkındayken seni sevmiştim. ben benim için doğru olanı yaptım. benim gibisini zor bulursun (vallahi ego değil gerçekler). hak ettiğini yaşa ve pişman ol (sadistlikten değil). ben sana fazlayım.
evden: gitme de.
işyerinden: adios muchachos, fuck you very much, hasta la vista beybicanlar. oh yeah..






söylenilmesi gerekeni dillendirmek yerine, susarak anlatmaya çalışmayı tercih etmeli belki de...
geçmişte kalmış bir ilişkinin bitişiydi.
ve ben, bir duvar bile olamayana...
...''bir şarkı ile dile getirmiştim söylemek istediklerimi. keza ''cuk'' diye oturmuştu sözleri''.

ne güzelde yorumlamışlardı, leman sam ve vedat sakman.

ve ben artık seninle yapamıyorum,birtanem
elimde değil,istesemde,istesemde,yapamıyorum
ve seni aramak gelmiyor içimden
eskisi gibi değil
seninle ben,seninile ben ne yazık olamıyorum

inanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
sende mi,bende mi,herneyse
her kimdeyse,
neyse bilemiyorum

ve sana dokunmak gelmiyor içimden
aşk sözlerin batıyor
sarılsanda,yalvarsanda,
seni duyamıyorum

yeter artık ben seni sevemiyorum,birtanem
bırak beni,anlasan,anlasana,
seni istemiyorum
olur olmaz nedenler,her yerde izlenmeler
böyle şeylerden yoruldum
ne yazık ki,ne yazık ki birtanem,boğuluyorum...



orospu cocuğu kesin vermiyorum diye gidiyorsun.
3 haftadır ben ne cekiyosam aynısını yaşarsın umarım. yalancı sahtekar. eslesemeyen homolog kromozomlara sahip melek görünümlü şeytan.
apandistin patlar, prostatın büyür, hemoroidin azar, saçların dökülür umarım! <br> <br>iyi oldu, üstüne bonus; (youtube:http://www.youtube.com/embed/43mjd41vbeq)
ayrılıkla ilgili tek imge bir sokak. karanlık, ıslak ve ıssız.
bir de ellerim var aklımda. üşümüşüm. ellerim üşümüş. yüzüm üşümüş.
gözyaşlarım var bir de. yanağımdan akıyor. bıraktığı ıslaklık beni üşütüyor.
sensizlik içimi üşütürken senden kalanlar yüzümü üşütüyor. daha dün yüzümü okşayan ellerin şimdi üşütüyor.
bir sokağın kıyısında atlamak üzereyim. söylemek istediklerim büyüyor içimde. ağzımdan çıkıyor kelimeler. bedene bürünüyor kelimeler. kocaman adamlar oluyor. her birinde senden bir parça.
canımı yaktında ellerin var. dokunmak istiyorlar bir adım geri gidiyorum.
başkasının oldunda gözlerin var. eskisi gibi bakmıyorlar bana.
inanmıştım sanada dudakların var. sevdiğim değil onlar.
hayallerim seninle uçan balonlara benziyorda kalbin var. atmıyor.
bitiyor.
gidiyor.
gidiyorum.
sen benim 5 yaşımdan kalma korkularımı adım adım su yüzüne çıkarıyorsun.
karanlıktan korkuyorum! dolabın içinden çıkacak gulyabaniler olduğunu biliyorum!
annem ve babam bırakıp gidebilir beni!

gel şimdi. bağırıp çağıramıyorum ama gel. gidecek olsan da yolumu bulayım öyle git.
deli gibi sevdim ve seveceğim, hiç sevmesende..
deli gibi özlüyorum seni ve özleyeceğim. hiç özlemesende.
gitme ne olursun dur...

(bkz: sevgiliye söylemek istenip söylenemeyenler)