bekaret

amerikan argosunda fresh meat kelimesi, ortama yeni girmiş, pek bir deneyimi olmayan bir anlamda "bakir" sayılabilecek çıtır geyleri tanımlamakta kullanılır.
bekaret kelimeside acaba, henüz tadına bakılmamış, el değmemiş olan "et", yani "bekar et" kelimelerinin birleştirilmesinden mi oluşturulmuştur diye düşünmeden edemedim.

(bkz: bekar et)
(bkz: etin ete değmesi)
yurtdışında artık insanların güldüğü, türkiye de de yeni nesilin çok fazla kafaya takmadığını gözlemlediğim olgu. bekareti kaybetmek aslında önemli bir insan için kadın yada erkek, hayatında yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor bana göre. ama kadınlarda bunu ince bir zar tabakasıyla sınırlamak çok komik. oral, anal birçok şekilde seks yapmış biri sırf bekaret zarını koruyor diye bakire sayılmazki..ilk seviştiğin zaman bekaretini kaybededersin daha ötesi var mı? (bkz: tokmak heryere değmiş ama davul patlamamış)
kaynak veremeyeceğim bir yerde mi okumuştum biri mi söylemişti tam hatırlayamıyorum ama şöyle bir şeydi;

"yeni doğan her kız çocuklarının amına sokacaksın parmağını bozacaksın kızlığını, sorun morun kalmaz"

edit: tabi ki kesinlikle tasvip etmiyoruz *
artık "eski kafa" olarak nitelendirilen ama * insanın değer vermesi gereken bir "şey". üstünde oturulup düşünülecek, derinliği, duygusallığı olan bir konu. kızlar daha bir önemsiyor tabi bu konuları ama erkekler alaya alabilir çoğunlukla. "erkek oldum" gibilerinden. sünnetten sonraki 2. erkeklik merasimi.
kadın bedenindeki evrimsel bir kalıntının, hala feodal kalıplarda kalmış sığlık, yobazlık kalıntısı.
erkek için bakirlik ne ise, kadın için de o olmalı bakirelik; ne eksik ve ne de fazla.