bulge

bulge denince akla şüphesiz ki john hamm gelmelidir. aman allahım, alın beni burdan... adamın tasarımcıları tüm samimiyetleriyle isyan etmişlerdir zamanında.
böyle bir şeydir:

edit: link 404 veriyordu, duzelttim hemen bakin
labuncası sepetmiş. * balc diye okunur.

x: oha adamın sepetine bak
y: neyine?
x: sepetine

yani (bkz: sepet sepet yumurta)

ama şu bir gerçek ki balc demek daha ağız dolduruyor. *
canım çekti tam şu an şu noktada. sweatpants ya da basket şortu içinden hele, aman allah.
bulgeye inanıyorum. tabi her şey soyunana kadar. soyununca hiçbir hükmü kalmıyor.
penisin iç çamaşırı veya kıyafet üzerinde oluşturduğu kabarıklık.

for example:
bilhassa büyük alet ve taşaklılarda, özellikle eşofman da giymişse, toplum içinde otobüste filan görünce içinizin gıdıklandığı kabartı...
ben de kumaş pantolon alıp onunla gezeceğim. artık her yerde gözüme çarpıyor... her yerden önü kabarık erkekler çıkıyor. ya bilerek belli edecek şekilde giyiniyorlar (gri eşofman klasiği, ya da dar olacak şekilde) ya da bilerek giyiyorlar ya aynen. sıradan bir story bakarken bile gözüme giriyor. sonra dakikalarca ekrana bakmış, hatta bazen ekran fotoğrafı alıp zoomlamış şekilde bulunca insan kendini, kendinin ayıplayan yanına yakalanmış gibi hissediyor. hoş olmuyor. yine de bakması zevkli.
  • /
  • 2