cocuklugumun soguk geceleri

yeni sözlük yazarımız. aramıza hoşgeldin.

(bkz: askk)
hoşgelmiş, umarım ısınabilmiştir.
nickimin altıma " işte bu o" diyip ardından da kedi babası olduğumu belirterek aile nüfüs kaydımı gözler önüne seren ve attığım "kimsin ki" mesajımı okumadan kaybolan insandır. çocukluğunun soğuk gecelerinden ben de haberdar mıyım acaba diye merak ettim açıkçası...

(bkz: sizinle daha önce sevişmiş miydik)
hay allah, meğer eski eniştemmiş. bacım kadar severim ama. ha enişteci değilim. o kadar da değil... hayatına yepisyeni bi şekil vermiş. eminim yeni yerleştiği şehirdeki kediler* çok memnun olmuşlardır onun yakınlarında gördükleri için. leyleği havada gördüğüm anda damlayacağım ege'de kocaman açık bir kucak daha olacağını bilmek güzel...****
tezer özlü'yü tanıdığım romanının adıdır. bu kadar ince bir romanın derin izler bırakacağını okuduktan sonra anlamanız sizin derinliğinizle alakalıdır. tezer özlü'yü sevdiren bu romana -yaşamın ucuna yolculuk- olan diğer romanı eşlik ediyor
kitaptan alıntıladığım yer
"hayalet ile yatmak bir kelebek ile yatmak gibidir. insanın bacağına ya da organına değer. hiç sesi çıkmaz.
heyecanlandığı anlaşılmaz. boşaldığı ıslaklığından belli olur. öylesi dostluklar vardır. o dostlar konuşmak,
o dostlar yolda yürümek, bir lokantada yemek yemek, o dostla yatmak. o dosttan gizlenecek, o dosttan saklanacak, o dostla paylaşılmayacak hiçbir olgu yoktur. ne bir cinsel boşalma, ne de cinsel organ. hayalet bu dostlardandır.
son yemeği birlikte yediğimiz çökmüş degüstasyon lokantası'nın önünden taksim'e dek yürüdüğüm bu caddede hayalet hep vardır."
romanda en sevdiğim alıntı:

"o yaz günü, sirkeci garı'nda günk'ü geçirirken insanı ve erkeği öğrenmenin bu denli güç olduğunu hiç bilmiyorum. erkeği öğrenmek için, çok erkek tanımak gerektiğini de bilmiyorum. mutluluğun, insanın kendi kendisiyle hoşnut olmasıyla başlayacağını da bilmiyorum."
nick'i aklıma cahit külebi'nin çok sevdiğim hikaye isimli şiirini getirmiş olan yazardir.
ne güzel anlatır cahit abimiz o güzel şiirinde hepimizin yalnızlığını ve bir dostun/sevgilinin sıcaklığına duyduğumuz hasreti..

benim doğduğum köylerde
kuzey rüzgarları eserdi.
ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
öp biraz..
çocukluğun soğuk gecelerinden hatırladığım kelime öbekleri:
'gecenin bir vakti uyanıyorum, herkes her geceki uykusunu uyuyor, günlerdir avuç avuç biriktirdiğim ilaçları yutuyorum, üzerine kusmamak için reçelli ekmek yiyorum. sanki intihar ederek intikam almak istediğim bir düzen, öğretmenler var.... şimdilerde pazar akşamları, yağmur ıslak kiremitlere yakınsa, televizyondan yayınlanan maç sesleri geliyorsa, gitmek gitmek gitmek isterim hep diyen tezer özlüden, insanın içini ürperten bir roman, o romanı sevdiği belli birinin insanı mıhlayan sözlük ismi.
sivas'ta büyüdüğüm için çocukluğumun kışları dendiğinde aklıma gelen ilk kavramlardan.
son günlerde girdiği saldırgan ve faşizan entrylerle, apolitik fasist bir tip olduğunu düşündürtmüş, madımak, maraş, çorum gibi katliamların özlemcilerinin bu memlekette hiç bitmediğini görmemize vesile olmuştur.
ogün samast reyiz'in izinde uygun adımlarla yürümektedir.
kolay gelsin diyorum kendisine.

(bkz: bdp heyetinin karadeniz turu)
polislik mesleği üzerine faşistçe kutsallıklar geliştirmiş olan bir yazarımız.
sözlükten uçan bir eski yazar. ırkçılığının dışında hem özelden hem de başlıklarla da küfürlerine devam etmiştir. hemen silmek yerine uyarmak ve kazanmak derdinde olan beni yine şaşırtmamıştır. kimseyi kazanmaya çalışmayacaksın aslında da bir şansı daha olmalı her canlının. neyse selametle ırkçı küfürbaz türk kardeşim.