gay olmanın pahalı bir şey olması

belgrad gibi ucuz bir şehirde gittiğimiz gay barın oldukça ücretli olması ve şehrin her yerinde 200 dinara içilebilen biraların barda 3 katı ödenerek içilmesi sonrasında sorguladığım yönelimim. ben ki 80 dinar verip aldığım simidin içinde domuz eti olduğunu fark ettikten sonra dini inancıyla 80 dinar arasında gidip gelen bir insanım. abartmadığımı bunun geçici bir yansıma olduğunu düşünmek istiyorum.
(bkz: eşcinselliğin memurlar için lüks olması )
öyle.

cilt bakımı. yapmak zorundasın. erkekler kadınlar gibi güce tav olmuyor ki. hetero erkeğin çiftleşmek için tek yapması gereken güçlü olmak. bizim güzel görünmemiz lazım.

saç bakımı. gene yukarıdaki sebep. hornet’te kel yalnızlığı diye bir şey var. bir kaç keş fetişi hariç bu insanlar yalnız.

güzel giyinmek. gene aynı sebep. bu tarz dertler hetero erkeklerde pek yok.

spor salonu. zurnanın zırt dediği yer mk. hadi ben en pahalısına gidiyorum da en ucuzu aylık 100 lira falan. bunun et ağırlıklı beslenmesi falan bel büken cinsten.

eğitim masrafı. gaysen iyi göründüğün kadar güçlü de olman lazım. çünkü toplum paran varsa sana tahammül edebiliyor. ah ah o ders kitaplarına notlara falan verdiğim parayla asgari ücretle aileye bakılırdı. just kidding. ama bir kurs var 13500 lira. skandal.

gidilen mekanlar. hetero erkekler gibi bir çay ocağına gidemeyiz. gideriz de rahat edemezler. mimimum stabucks. eh, elin adamı iki çaya 3 lira verip kalkarken biz azıcık rahat edebilmek için 10 lira falan bayılıyoruz.

yaşama alanı. çomar-land’de yaşayamayız. bir miktar özgürlük bulmak inçin kümes gibi evlere sırf semtlerinde dolayı bir dünya para ödüyoruz. akp’li 45 yaşında esnaf ahmet daha ucuz paraya daha lüks evlerde oturuyor.

prezervatif ve kayganlaştırıcı masrafı. bundan şikayetçi olduğuma emin değilim ama haftada 3-4 defa seks yapan birinin masrafını düşünebiliyor musunuz? swh
heteroluktan pek bi farkı yok gibi. hiç değilse almanyada yok. gay barlar hetero barlar ile aynı fiyatta.
yılların bastırılmışlığının etkisiyle özlemini duyduğunuz hayatı nasıl yaşamak istediğinize bağlı olarak değişebilen durum.aynı tespit i love you phillip morris filminde de yapılmış.
bilhassa pasif gey olmak masraflı şekerim, erkeğin gelecek e bunun bakımı traşı ağdası var. bazılarının kıyafet fantezisi oluyor e artık onu da sen al diyor(d)um. öte yandan kalan masraflar aktife ait beni götürecek yedirecek içirecek, ben de onu mutlu edicem sonuçta.
herşey gibi bu da bir bakış açısı
giyim açısından pahalı bence onun dışında normal