gaylerin spor salonlarına kamp kurması

spor salonlarının kayıt yaptırıp gitmeyen üyelerine ters köşe yapmaları anlamına gelir. ister hemcinslerini soyunma odasında seyretmek için gitsin, ister instagrama kaslı fotoğrafını koymak için, ister dış görünüşte değişim yakalamak için olsun, isterse sağlık için eninde sonunda anlamlıdır. ama yine de çadırı ulu orta yerlerde kurmamak lazım, toplum buna henüz hazır değil. *
eyvallah zaman ayırıp sağlıklı yaşamaya çalışanlara saygı duyulur. fakat bir kısım gaylerin kaslı, üçgen vucütlü olmak derdine spor salonuna gideceklerine biraz da beyin kaslarını geliştirmelerini tercih ederdim.
aralarında olduğum geylerdir.şahsen gitmek zorundayım sağlık için şart.az da görüntü bi boka benzesin diye gidiyorum yalan yok.lakin şimdiye kdar kimsenin gözünün içine bakıp rahatsız etmedim.gittiğim yerde bidliğim 3-4 gey daha var onlarda da böyle bir terbiyesizlik görmedim.
şu kendine bakan geylere hasetle bakan ibnelerden resmen tiksindim artık.kimse toplum bizi kabul etsin diye spora gitmiyor.herkesin kendine göre sebepleri var kimi beğeni kimi sağlık kimi ise daha başka nedenler.
ayrıca isteyen beynini isteyen vücudunu geliştirir kimseyi bağlamaz.koca götlü,heteroseksist ibnelere sizden nefret ediyorum.ayrıca imkanı olan spor salonuna gitsin hem eğlenceli hem sağlıklı.toplumu da siktir edin gizli ibneleride.
spor salonuna giden insan kendini başkalarına beğendirmeye çalışmaz, kendini kendine beğendirmeye çalışır, kendine aşıktır ki o yüzden aynada kendine bakıp durur, bu bir nevi kişinin kendisine saygısıdr, bunu anlayamayan zurna, götünü başını parkta erit hıyar, ya da oraya da gitme, hep çark mekanı oldu oralar eve dumble al...
-yhaaaa susar mısaannn teyzoolum ibneler yüzünden kendisini odasınaa kapattıı, ağlıyooo çıkmıyooooo
peki ya spor salonları da gay populasyonun üstüne kamp kurduysa?
düzensiz beslenen göbekli bir ibne olarak sonuna kadar desteklediğim geylerdir. benim için de spor yapın olur mu? homofobik teyze oğullarına bırakmayın meydanı.
son bir senedir ben. kendime maşallah diyorum. önceden de gidiyordum ama çok düzenli sayılmazdı. şu sıralar haftanın 5 günü gider oldum aylardır. taş oldum mu, daha var ona, yine de göğüs ve kollar şişti iyice, yürüyüşüm falan değişti. böyle bir alışkanlığı hayatımda oturttuğum için mutluyum. sonuçta zaten geylerin ata sporu bu, yapmasam olmazdı hehe. gerçi gey kardeşlerimin çoğu sikiş piyasasında değerlerini yüksek tutmak için vücutlarına bakıyorlar (ki bir şey dediğim yok elbette), benim böyle bir derdim, en azından şu sıralar, yok. ama sonuçta ben de taş olayım, güzel görüneyim, giydiklerim üstüme yakışsın, kendime güvenim artsın diye gidiyorum. tabii sağlıklı olayım, güzel yaşayayım isteği de var. geçen gün erkek arkadaşım "senin göğüsler iyi şişti yaw, çok seksi geliyor bana" dediğinde kendimi o kadar iyi hissettim ki, spor salonlarına harcadığım emeklerin ve zamanın hepsine değmiş hissettim. yalan yok. bundan sonraki hedefim göğüs kaslarımla şarkılara ritim tutmak, ehehehe.

bu arada ortaokul-lise döneminde sporun her türlüsünden nefret eden, beden eğitimi derslerinden tiksinen stereotipik gey ergen biriydim, onu da belirteyim. bayağı bir aşama kaydettim.
gittiğim spor salonlarındaki gay popülasyonu ile hetero popülasyonu neredeyse hep aynı. yani sokaktaki gay hetero oranı kadar. gaylerin ekstradan spor salonlarına ilgisi olduğunu da düşünmüyorum. kendimiz gibi olan insanlarda algıda seçicilik yapmamıza bağlıyorum bu sonucu. sonuçta insan bedeni zorlanmak, hareket etmek ve hayatta kalmak üzerine yaratılmış. tüm gün evde yatıp dizi izlemekten iyidir hangi amaçla spor salonuna gidiliyorsa.