belki de hayatın beni satış sektörüne zoraki itelemesini tetikleyen olay budur. lise dönemlerimde sigara içmiyor olmama rağmen, sırf eğlencesine sigara içen arkadaşlardan tek tek sigara isterdim. onlarda verirlerdi. sonra bir baktım elimde bir sürü sigara var. sonra okul tuvaletinde sigara otlanan insanları gördüm ve kafamda hayvani şimşekler çaktı.'' bu insanlara sigara satmalıydım.'' *. sonra arkadaşlardan topladığım sigaraları tuvaletteki sefillere cüzi bir miktara satmaya başladım*. gel zaman git zaman bir baktım ki '' aaaaa bende sigara içiyorum o tuvalette.'' böyle bir başlama sürecidir benimkisi. allahtan okulda öğretmenler tarafından o kadar mülayim bir çocuk olarak görülürdüm ki. herkes saklana saklana içerken ben tuvalette turlayarak içerdim. hoca gelince usulca sigaramı atardım ve hoca herkesi tuvalette yarım saat ararken, koklarken ben sınıfıma giderdim.

orta 2.sınıfın yaz tatiliydi sanırım, kuzenimin ısrarları sonucu bir arkadaşının evinin balkonunda düzenlenecek sigara partisine davet edilmemle olmuştu. partiyi veren arkadaşın annesi ve babası çalıştığından ortam gayet rahattı ama evde koku olacağından dolayı balkonda içmeye karar vermiştik. ufak bir sorun vardı ama ya komşular görürse. çocuk aklıyla hemen pratik bir fikir bulduk 5.katta olan üzeri açık balkonun üzerine ankaranın kavurucu sıcağına rağmen gerilen bir çarşaf olayı kamufle etmişti.** evdeki misafir sigarasının bulunduğu kaseden tekrar en kolay yerine konabilecek bedelde olan meltem* sigarasını getirdiler. herkes etraftan gördüğü kadarıyla içmeye başladı sigaraları ama bir sorun vardı içimize çekemiyorduk. bu konularda bizden daha tecrübeli olan bir arkadaş sigarayı çekerken hiii annem geldi şeklinde salakça bir replik söylersek sigara dumanının ciğerimize gireceğini söylemişti.* bu şekilde olmuştu ilk sigara deneyimim. daha sonrasında o gün partide bulunan herkes sırayla sigaraya başladılar.*

4 yaşındayken annem içirmişti bir daha içmeyeyim diye (aynı anne emziğimi de rakıya bandırıp veriyormuş) tabi ondan gizli sigaralarından birkaç kez daha fırt çekmiştim büyüyene kadar. sonra ilk ciddi içişim eski sevgilimin ısrarıyla olmuştu. şuan kullanmıyorum mutluyum

lise 2 de izmir karşıyaka sahilde yalnız başıma yürürken oturan 2 genç gördüm. sigara içiyolardı. canım çok sıkılmıştı ve denemeye karar verdim. ilk içtiğimde gayet içime çekebildim. ne bi öksürük ne başka bi şey. ama başım öyle güzel dönmüştü ki hala o baş dönmesini arıyorum. winston soft kısa. o zamanlar box yoktu zaten.

ben ki kokusuna tahammül edemeyen zaat.. arkadaşlarla sohbet esnasında espiri ile karışık sigara istemem, akabinde bir iki öksürük geceyi 6 sigara ile bitirmem. o gün bugündür içiyorum yahu.

denemedim ki

2 hafta evde tek kalacağım bir donemdi ve bir sabah kahvaltilik malzeme almak icin markete gittim. kasiyer aldiklarimi kasadan gecirirken ansizin bir de sigara istedim. eve gidip guzelce kahvaltimi yaptiktan sonra keyif ya hani? yemekten sonra kahveyle falan... neyse cikarip yaktim bir tane sigara. ne öksürük ne tiksirik... sanki yillardir iciyormusum gibi ictim o sigarayi. basim donuyordu ve kendimi cok iyi hissediyordum. sonra bir tane daha bir tane daha bir tan...........

ben de evin arka bahçesinde mahalle arkadaşım sayesinde başladım. ilk eşcinsel oral seksimi de aynı şekilde.. ulen ikisi de aynı kişi! şu an bir aydınlanma yaşıyorum kader diye bir şey olmadığına dair. * * *