ankara'daki gençlik yıllarımda bir gün yine ülkeyi kurtarmış dönüyoruz, yolda henüz bıyığı dudak altına inememiş olan bir yavru kurt ile karşılaştık. kendisi ile aramızda yıllara yayılan bir husumet olduğundan bu hasmımız bir ulumasıyla 7 tane abi kurtu 5 dakika içinde çağırıp çankırı caddesinde depar atarak koşmamıza ve sonrasında pavyona sığınmamıza sebep olmuştur. yavru kurt önceki husumetten dolayı nefret ettiği biz gomünüstlerden o kadar nefret etmektedir ki pavyona girememiş ama kapıda avını beklemektedir. saatler süren angara havalarına, yüksek dozda göbeğe ve ucuz şarap kokusuna tahammül edemeyen eski gay yeni trans arkadaş bir hışımla dışarı çıkmış yavru kurta doğru gitmiş sokak ortasında "yanıyorum lan yok mu beni siken" diye bağırmıştı. kurt arkadaşlar nasıl tiksindilerse bizi dövmeden gitmişlerdi, gerçi keşke dövselerdi de o arkadaşın bunlar bile beni istemiyor, ben sikilmeyecek insan mıyım tribine maruz kalmasaydık.
p.s. o kutlu günde bize kapılarını açan pavyon 06'ya teşekkürü bir borç bilirim.

ülkemiz şartlarında gerçekleştirilmesi imkansıza yakın olduğu için yerine "aaa şimdi bağırıcam yangın var diye" şeklindeki bir kullanımı seçmek daha akıllıca olacaktır.

(bkz: yetişin adam sikiyorlar)

şişe çevirmece oyunlarında istenilenleri büyük bir cesaretle yerine getiren zavallı bir ergen de olabilir bu.

birkaç ayıdan alınan taşakların nakli sonrası yapılabilecek 'kaşıntı' eylemidir. *

alternatif olarak, balkona çıkılıp ''-kocam bana et almıyor'' diye bağırabilirsiniz. *

ilginç bakışlara maruz kalacağınız kesindir. yanınızda birileri varsa sizi tanımaz moda geçerler. bazıları da "yazık la kimin çocuğuysa" şeklinde düşünür. polis falan görürse sizi alıp götünüze job sokması muhtemeldir.

alkol sonrası tribe giren mahalle delikanlısı arkadaştan çıkan haykırıştır. acıdır.

(bkz: alkol bütün kötülüklerin anasıdır)*
(bkz: alkol alınan gece yapılmaması gerekenler)

bu sözü denizde boğulma tehlikesi geçirirken derseniz plajdaki çoğu kişinin denize atlayıp sizin yanınıza gelmesi büyük olasılıktır

ergenlik dönemi efsanelerindendir. yapacak olan arkadaşa para, yemek bilimum rüşvetler teklif edilir. yapıldığında da aslında korkulacak hiçbir şey gerçekleşmez. belki bir iki tane esprili tip dönüp "var anam" falan diye cevap verecektir, o kadar.

faraşlığın dile gelmesidir.

ömrü boyunca doğru ayıyı bekleyen lubunun hayallerinin suya düşmesi ile ömrünün son döneminde ben bu paketi açtırmadan gitmem ulennn isyanı ile kendini kapı baca kırarak sokağa attıktan sonra son umut "hadi ya nasip diyerek!" gerçekleştirdiği eylem.

bir kaç gün önce yanımdan apaçi diye tabir edilen bir kız iki erkek olmak üzere üç kişi geçiyordu. çocuklardan biri durdu ve montunu çıkararak "yok mu beni siken?" diye bağıracağım şimdi dedi. bunu dediğini bir tek ben duydum ama sonra arkadaşları kolundan tutup uzaklaştırdılar. ve çocukcağızın niyeti eyleme dönüşemedi. üzüldüm tabi.

şu aşağıdaki listeden herhangi birşeyi gördüğünüzde yapmanızın manasız olduğu eylem:

(bkz: eğitime katkı payı)
(bkz: ötv)
(bkz: trt katkı payı)
(bkz: doğal gaz faturası)
(bkz: telefonunuzun kullanım tutarı ile fatura tutarı arasındaki fark)
(bkz: elektrik faturası)
(bkz: her ay fazla gelen digiturk faturası)
(bkz: etiler'de çekmeyen turkcell'in faturası)
(bkz: harçlar kaldırıldı denmesine rağmen, aöf'ün sitesindeki kayıt ücreti)

yeşil papaz eriğini tuzluyarak yemek gibi bir şeydir.

ne alaka demeyin. ikisini de yapın, arada ne kadar benzerlik olduğunu göreceksiniz.