kktc'de sabah namazı ezanı'nın hoparlörden okunmasının yasaklanması

istanbul'dayken evim bir vadiye bakıyordu. vadinin içinde bir cami vardı. evet, çevredeki tüm evlere azap olsun diye bildiğiniz çukurun içinde inşa edilmiş ve minareden dört yöne hoparlör koyulmuş. benim evimden bakınca hoparlör tam yuvarlak görülürdü, yani nişan alınmış gibi. yazın gürültüden dolayı camı açamazdık. gürültü diyorum çünkü ezanı okuyan imamin pokeimam'dan hiç farkı yoktu, hatta ibret olsun diye sesini kaydedip yayınlamıştık. ben dindar biri olsam çok daha rahatsız olurdum hatta dinime hakaret ve saygısızlık olarak algılardım. resmen ezanla dalga geçer gibi.. ne ses var ne estetik, körükle volümü sanki konser veriyor. öyle olacağına hiç olmasın.

(bkz: poke imam)
bir müslüman olarak yerin de bulduğum uygulama.hopörler ve elktronik zımbırtılar ezanın içerğini ve anlamını bozuyor.ve karga sesli makam tilavet bilmeyen eğitimsiz müezzinler ağzında heba ediliyor.
günümüz de bir çok cami imamı ve müezzini ezanı ezberlenmiş nutuk gibi çıkıp özensizce okuyorlar.bazıları ciddi mana da rahatsız edici hatta kulak tırmalayıcı.doğru dürüst çalışmayan ses sistemi de eklenince müslümana bile işkence geliyor.
ezan teknolojinin bu kadar yaygın olmadığı dönemler de insanlara namaz vaktini hatırlatmak için seçilen bu yöntem.günümüz şehirli müslümanlarının buna ihtiyacı yok alarm ezan okuyan saatler hatta ezan vaktinde ezan okuyan akıllı telefonlar var.zaten şehrin gürültü kirliliğin de duyulmuyor bile.namaz kılacak olan kurar alarmını bekler saatini vakti kaçırmadan kılar.dünya işine dalıp allahı unutan müslüman zaten namaz kılması ayrı bir ironi.köy ve daha küçük yerlerde hoparlör ile okunmasında sıkıntı yok.ses boşluktan dolayı o kadar rahatsız etmez ve tarla da çalışan insanlar namaz vaktini anlayabilirler.
ayrıca bu ülkenin %90'ı müslüman değil.onları günde beş vakit ses işkencesiyle müslüman yapamazsınız.
en uygunu cami bahçesinde ezan okumak ve ibadeti yapmak.gerçi bizim müslümanlarımız için her şey şekil olduğu için buna karşı çıkmaları normal.ayrıca kıbrıs gibi türkiyeden nefret eden insanların iç işlerine karışmak saçma.tabi yavru vatanın her işine burnumuzu sokmaz isek geberir gideriz.
darısı türkiye'ye inşallah.
sanki ezanın yasaklanması söz konusuymuş gibi abartmanın gereği olmayan bir durum.
son derece haklı ve mantıklı bir rahatsızlık çünkü.
çocukluğumuzdan beri, günün ilk ışıklarıyla hoparlöre hönküren amcaların sesinden birçok kişinin rahatsız olduğunu duyarız.
özellikle, bebekler ve çocuklar başta olmak üzere, ruhsal sorunu olan birçok yetişkini de huzursuz edebilen bir uygulamadır bu maalesef...
muhafazakar ve sözde dindar insanlarımızın kabul etmek istemediği bir gerçektir bu.

madem böyle bir rahatsızlık var, islamiyete savaş mı açmış oluyor bu insanlar? ya da tanrının/ allah'ın emirlerine mi karşı çıkmış oluyorlar?
ikisi de değil tabi ki!
vahabi-selefi islamındaki biçimsel bir tahakküme karşı çıktıkları için " zındık" bile ilan edilebilirler bu yasağı isteyenler ve savunanlar!
nitekim, sadece ezan değil, anadoludaki yorumlara ve geleneklere aykırı birçok islami uygulamanın tartışılıp geliştirilmesi veya değiştirilmesi gerekirken,
mevcut egemenlerin gücünü pekiştirici araçlara dönüştürülmesinin önüne geçilememektedir.

ne olur ki hoparlörsüz okunursa ezan?
ne olur ki hiçkimseye rahatsızlık vermeden herkes ibadetini vakar ve mahremiyet içinde yapsa?
ne olur ki, ezan denilen insan sesine, sanki allahın sesiymiş gibi bir kutsiyet verilmese???
ne olurdu?
kıyamet mi kopardı tepemize??
emin olun, gülmekten altına yapacak, bundan en fazla 100 yıl sonra bugünkü müslümanları ve türkiye'yi okuyan gelecek nesillerimiz...şaşıp şaşıp bakakalacaklar...