kylie minogue

pazarlamada bi terim vardır target market diye anlamı firmalar yada kişiler kendilerine bi hedef kitle seçer ve ürününü ona göre pazarlar diyceğim odur ki sanatçılarda bunu herzaman yapar lady gaga,madonna ve kimileri hedef kitle olarak kendilerini eşcinselleri seçmişlerdir ve gay ikonu olarak adlandırılmaktadırlar kyliede bu gay ikonlarından tekidir ama onun farkı hedef kitle seçip matematiksel olarak para için olmamıştır gay ikonluğunu gerçekten öyledir samimidir candır kandır ve en önemlisi çok kalitelidir bu hatun diğerlerinin aksine.
moulin rouge filminde absinthe içen kahramanlarımızın gördüğü green fairy rolünde karşımıza çıkan avustralyalı şarkıcıdır. ayrıca jean claude van damme'ın oynadığı street fighterda cammy karakterini canlandırmışlığı da vardır.
fever albümünü hala büyük bir keyifle dinlediğim şarkıcı.
gösterişli bir kadın olmasa da kısa boyuna rağmen duru bir seksapeli var.
konserine gittiğimde anladım ki, (yıllar geçti üstünde güncellemk lazım) hakikaten de sahne için yaratılmış dediğim şahane hatun. o nasıl performanstı, bir dakika durmadı, sürekşi biri girdi biri çıktı sahneden. görsel şölen. belli çok hazırlanmışlardı. neyse bayıldığım kadın. its in your eyes şarkısına ayrı bitiyorum.
3.15 lik basket potasına,amuda kalkıp zıpladıktan sonra,bacaklarıyla smaç basabilecek pop sarkıcısı.
cant get you out of my head gibi pop müzik tarihinin en iyi hitlerinden birini yapmıştır fever albümü ile en zirveye çıkmıştır ama sonrasın da beklenen albümleri hayal kırıklığı olmuştur benim için.
yıllar önce hsbc kredi kartından konser bileti kazanmak suretiyle türkiye konserine gidip canlı görebildiğim, gerçekten bazılarının bu dünyaya sahne için gelmiş olduğuna inandıran, şarkılarını sevdiğim 1.57 boyundaki güzel şarkıcı. bir ara meme kanseri olup hepimizin yüreğini ağzına getirmiştir, neyse ki o günler geride kalmıştır.
yıllardır beraber iş çıkardığı müzik şirketi parlophone ile yollarını ayırıp, roc nation ile albüm anlaşması imzalamıştır. haliyle müzik tarzında da belli bir değişiklik olacaktır. fever'dan sonra, disco/pop tarzını değiştirip, r&b/hiphop/pop tadında çıkardığı body language ile yarattığı hayal kırıklığını, aphrodite'tan sonra çıkaracağı yeni albümde yaratmaz umarım. the abbey road session'ı albümden saymıyorum. o çok başarılı bir prestij işiyidi. ayrıca albümde yer alan flower şarkısını herkes yeni şarkı zannederken, kyliex2008 turnesinde söylemiştir. dikkatli/tekrarlarca izleyen bilir.

kendisinin ilk albümünde bulunan "turn into love" diye bir dans parçası vardır ki, bence "the one"ı yayınlayana kadar daha iyi bir dans parçası yapamamıştır. yapmıştır da, bir "turn into love" değildir. aphrodite'ten bahsetmiyorum bile ki, o albümde madonna'ya confessions on the dancefloor albümünü yapan stuart price ile çalışmıştır.
gay turnusolu seksi ikon. birinden şüphe ediliyor, acaba mı deniyor? hop, hemen devreye kendisi girer. eğer şahıs kraliçemizi dinlerken göz bebekleri büyüyor kalp atışları hızlanıyorsa; tebrikler.
bir iki gün önce confide in me ile kulaklarını çınlattım bu kadının. acaba ununu eleyip o sıra assa daha iyimiydi bilemedim. tamam fever de olablirdi son şukalası.