mavi en sıcak renktir

lezbiyenlerin hiç de gerçekçi bulmadığı filmdir (bkz:http://www.hollywoodreporter.com/news/le... )
cannes film festivali'nde neden ödül aldığını anlamadığım ama ilk kadınlar arası aşkı anlatmasıyla da yeri ayrı olan film. kendisiyle birlikte izlerken yerin dibine geçtiğim hetero kadın arkadaşıma cinsellik sahnelerini lezbiyenlerin gerçekçi bulmadığını, abartı olduğunu söylediğimde hetero arkadaşımın "cinsellikte doğru yanlış olmaz" demesiyle de aklımda kalan film. cinselliğe bakışımı da kalıpların dışına çıkarmıştı.
bu yılki uluslararası cannes film festivalinde altın palmiye kazanan abdellatif kechiche'in lezbiyenlik içerikli filmi.(la vie d'adèle-2013)

oyuncular, adèle exarchopoulos ve léa seydoux'a genç yaşlarında başarı getiren film; neredeyse katıldığı her festivalden ödülle dönmüştür. iki farklı karakterin birbirinden hoşlanma noktasında yakalayıp bir araya getiren film; eşcinsel olmayı reel ve makul bir çizgide işliyor; lezbiyen film çekme sevdasına daha önceki sinema örneklerinde yaratılan lezbiyenleri toplumdışı ve taşkın karakterler olarak gösterme hatasına filmde düşülmüş değil. ilk aşk ilk deneyimler ve toplum.

set görüntüleri bile olay yaratan filmin cesur ikilisi filmin bu denli ses getirmesinden ötürü sinema odaklı her yere birlikte gitme kararı almışlar.
filmin bir bölümünü izledim oldukça porno bir hali vardı. sevişme sahneleri oldukça uzun tutulmuş ve bu da gereksiz olmuş.
genel olarak lezbiyen temalı filmlerin ne kadar kötü ve yüzeysel oldupunu düşünürsek çıtayı hayli yukarı çıkartan gia dan sonra beğendiğim ikinci lezbiyen filmdir.
(bkz: la vie d'adele)

kadıköy'deki tüm mavi saçlı kızların ilham kaynağı bu film, buna kalıbımı basarım.

onun dışında oyuncuların acayip rahat olduğu, bu yüzden çok gerçekçi hissettiren film. yani size sunulan ilişki abartı seviyesinde değil, herkesin yaşadığı aşk, o yüzden ilişki dinamiklerini bir seferde kavrayıp kendi eksiklerinizi/beklentilerinizi hatırlayıp, filmin gidişatını şöyle aşağı yukarı net bir şekilde kavrayabiliyorsunuz. ayrıca kızın yaşadığı geçiş dönemi, yine hepimizin çok net bir şekilde deneyimlediği durumun ekrana yansıtılan hali. o yüzden duygusal olarak filmle bir bağ kurmak çok kolay. erotizm içeren sahnelerin çekimi ve fransız teması izlenebilir kılıyor. güzel yazılmış. diyaloglar ve semboller de gayet iyi ama ha bende pek yer etti mi? hayır.