sabah irfan değirmenci tarafından duyduğum bugün itibariyle hayatımıza giren aslında altında yine çeşitli(!) hileler barındıran yönetmeliktir. okuduğum yıllar boyunca izlediğim yabancı filmlerin de etkisinde kalarak her dönemde öğretmenlerime tek bir soru sorardım. "bu iğrenç formaları giymek zorundamıyız?" öğretmenlerimin verdiği cevap gayet mantıklıydı bu konuda. türkiyede sosyo-ekonomik koşulların avrupa ülkelerinden daha kötü olduğu için her gün okula farklı kıyafetle gelmek ailelerin bütçelerini sarsabilir ve her istediklerini alamayan ailelerle çocukları arasında ciddi tartışmalar çıkabilir di. di diyorum çünkü bugünden itibaren tüm eğitim kurumlarında öğrenciler istedikleri kıyafetlerle eğitim alabilecekler. ve haberde irfan değirmencinin tırnak içine gizliden gizliye söylediği bir cümle sayesinde asıl amacın ne olduğu belli oldu. "bundan sonra eğitim kurumlarında hiçbir eğitimci öğrencisine neden formanı giymedin, gömleğini içine sok, saçın neden uzun(!)* tarzında sorular soramayacak". ne diyelim iyi uykular türkiye...

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22021856.asp

tipik bir akp manevrası. yine doğruymuş gibi görünen ama arkasında soru işaretleri bırakan uygulama. sakız gibi uzatılan gelir dağılımı eşitsizliğinden bahsetmeyeceğim. yeni yönetmelikte mini etek, dar pantolon, şort ve kolsuz tişört bile yasak. şimdi bu durumda neyin özgürleşmesi yaşanıyor insan anlayamıyor. bu ülkede poşu taktığı için 11 yıl hapis istenen gençler varken nasıl bir beklenti içine girmeliyiz? ilkokullara türbanla girmenin kolaylaştırılması dışında herhangi bir getirisi olmayacak, bu net! hepimize hayırlı olsun. sevgili rte'nin muhteşem yüzyıl dizisini neden diline doladığını da bu vesileyle öğrenmiş olduk.

sürekli zengin fakir arasında sorun yaşanacağı konusu gündeme gelirdi, bu fark önyargılı öğretmenleri etkiler mi bilemiyorum, iyi yada kötü yönde. çocuğu etkileyeceği kesin.

(bkz: 27 kasım 2012 ilkokul ortaokul ve liselerde türbanın serbestleşmesi)

rte ye göre gelişmiş ülkelerde uzun zaman önce uygulanmaya başlamış sistem. ''bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin. bu şekilde bu tür adımlar atılsın.'' diyerek tahşidatını yaparken de sanırım kendisini milli gelirin adil dağıtıldığı bir ülkenin yöneticisi sanmış. öyle ki canım ülkemde geçen yıl, en yüksek gelire sahip gruptakiler, toplam gelirden yüzde 46,7 pay alırken, en düşük gelire sahip olanların aldığı pay yüzde 5,8 olmuş. 8 kat fark var ya hu! insaf! dağılım bu kadar adaletsiz iken kalkıpta sosyal farklılıkları ortadan kaldıran, sınıfta herkesi eşit hale getiren tek tip kıyafeti kaldırmanın öğrenciler üzerinde etkisini siz düşünün.. okullarda genellikle aynı çevreden, mahalleden çocuklar okuyor ama hepsinin gelirleri, aile yapıları, tüketim alışkanlıkları farklı.. daha o yaşta, gösteriş,marka, moda, aksesuar takıntılarıyla karşılaşacak bu çocuklar.. sistem özgürlükçü olabilir ama şuan buna hazır olduğumuzu sanmıyorum.

uniforma giymenin keyfini yasamayacaklar o bile kotu... fakat bunun altinda da turban cikacagini dusundugum icin ohannes diyorum

ya puşi takarlarsa bu çocuklar.eğitimlerine ceza evlerin de devam ederler heralde.

çok fazla çarpıtmaya da gerek yok. okullarda sebest kıyafet "olumlu" bir uygulamadır. neden? çünkü okullar askeriye değildir, çocuklar bir birey olduklarının bilincine varmalı ve kendilerini istediği gibi ifade edebilmeliler. bu sayede üreten ve özgün düşünen birey olma yolunda büyük bir adım atmış olurlar. herkesin farklı kıyafet alacak gücü yok argümanı da oldukça gereksiz. artık çin malı döneminde yaşıyoruz.

ama tabiki akp'nin amacı bu değil o ayrı konu. yok kısa etek giyme yok kolsuz gömlek giyme ile alınan sonuç alınması gereken sonuç olmayacaktır. kısacası sebest kıyafetin yanındayım hatta türban takmak isteyen de taksın ona bile karşı değilim, ama bu uygulama gerçek anlamda adı gibi tam anlamıyla "serbest" olursa yanındayım.

kamusal alanda türbanı serbest hale getirmenin bir basamağı

okulların disipline edilmesini imkansız kılacak bir aksiyondur.

bu düzenlemeyi yapanların , asgari ücret, açlık sınırı , yoksulluk sınırının ne kadar olduğundan ve ne kadar insanın kötü şartlarda yaşadığını umursadığı yok .**
http://www.turkis.org.tr/index.snet?wapp...

genel olarak kulağa hoş geliyor olsa da, ince detaylı düşünüp türk insanının gelirini göz önüne alırsak...
...iyi birşey olduğu sonucu doğurmuyor.
yüzdesel olarak zaten aile gelirleri çok düşük.
okul araç, gereç ve kıyafetini zor temin ederken aileler, her gün okula gidecek çocuğa nasıl değişik kıyafetler temin etsin.
ve zengin piçleri tarafından eziklenilecek ''o'' çocukların psikolojisi ne olucak ?
bu devlet bunları düşünmeden nasıl hareket edebiliyor aklım almıyor.
ha pardon ama her aileye en az 3 çocuk diyen bir zihniyet sözkonusu.
kendi ceplerine giren parayı göz önüne alarak bazı şeylerin kararları verilmekte sanırım.

direk "okullarda türban serbest" deseler, dolandırmasalar lafı daha iyi olurdu. şunu bunu giymek yasak diyip serbest kıyafet demeleri saçma. insanların alacak durumu olup olmaması başka dert işin ciddiyetsizliği başka dert. sanırım amaçları üniversite gibi rahat ettirmek ve liseyi 4 değil de 8 senede anca bitirmelerini sağlayıp üniversite mezunu artışını azaltmak (!) * sonuç olarak niye başörtü serbest diğerleri değil? ya hepsi serbest olsun ya da üniforma giymeye devam. üniformayı karşılayamayan aileler bile var, üzücü doğrusu.

(bkz: fakir öğrenciye giysi kuponu)

zaten yoksullarla zenginler aynı okula gitmiyor diyen milli eğitim bakanımız son noktayı koydu.(?)

modernleşme modernleşme diye kıçını yırtan sol kesimin nedense buna da muhalefet olmasına hiç şaşırmadığım yönetmeliktir. avrupa birliği diye diye kıçını yırtan zihniyet buna da karşıt görüş oluşturmuştur normal bu ülkede yeni yapılan her şey ülkenin daha da özgürleştirilmesi adına yapılıyordur bu unutulmamalı.

bu yönetmelik tartışması öyle bir noktaya geldi ki sanırsınız zamanında hitlerin yahudilerin kollarına zorla taktırdığı davut yıldızını taktırmış devlet.yersiz tartışmalar,yersiz evhamlar... bizim apartmanda oturan çocuklara,köylerde okuyan çocuklara sordum,ailelerine sordum işgüzarlık mı yaptığım hayır.açılan sohbetlerde bunu da dile getirdim herkes memnun.yalnız büyük şehirdekiler memnun değil bilhassa chp teyzeleri.

gayet güzel bir yönetmelik 2013 itibariyle uygulamaya geçilecek mis gibi herkes rahat rahat okuluna gidecek.mavi,siyah önlükler güzel değil miydi? güzeldi de allahasen hiçbir okulda artık onlar giyilmiyordu,her okul kendi kafasına göre üniforma yaptırıp zorla satıyorlardı dünyanın parasına... o paraya bir sürü elbise alınır zaten.

alınmış en mantıklı karardır ve artık nihayet askeriye mensupları hariç her meslek grubu ve öğrenciler istedikleri gibi giyinebileceklerdir.

yalnız türban takan öğretmenlere özgürlük sağlayan, örneğin kot giymek isteyen öğretmenlere "geleneklerimize ters!" diye izin vermeyen yani demokrasiyi, özgürlüğü tek taraflı işleten yönetmelik. övülecek bir yanı yok. kendileri çalıp kendileri oynuyorlar, biz de uzaktan izliyoruz işte.

artık başörtüsü dışında uygulanmayan yönetmelik. amaç belliymiş başından beri. direk başörtüsünü serbest bıraksalar daha samimi olurmuş zira karşı değilim, karşı olma hakkım da yok. ha benim kimseye karışma hakkım olmadığım gibi kimsenin de bana karışma hakkı yok. "ileri demokrasi" dedikleri zımbırtıda gel de anlat bunu şimdi.

okullarda zengin aile çocuğu ile fakir aile çocuğu ayrımını körükleyen uygulama.