hani derler ya bazen bir tek kare her şeyi* anlatır diye, heh işte o söz bu kare için söylenmiş. genç arkadaştan bir daha haber alınabildi mi merak ediyorum.
zırıl zırıl bir kule görevlisiyle uçak kaptanı arasında yaşanan diyalog: kaptan: iniş izini istiyorum. kule: ay verdim gitti sen iste yeter. sana vermiycem de kime vericem. maksat yabancıya gitmesin.
s= tecaattiin. <br>t= hmmmmmmm * <br>s= tecaattiiiiiiiiiiiiiiiin! <br>t= hay götüne koyayım. ne var lan subutay. <br>s= yaaa! şey! bu gecede böyle mal mal uyuyacak mıyız? <br>t= yok canım olur mu öyle şey. getir benim 2. numara şişlerimi kazak öreyim... ulan gecenin körü ne bekliyorsun. <br>s= canım yaa! yarın pazar nasıl olsa. şu mavi haplardan 2şer tane atsakta. bu gece havai fişek patlatsak olmaz mı? <br>t= gece gece nerden çıktı <br>s= hadi ama! tadımlık değil doyumluk diyorum. güç kaybı olmadan. <br>t= sen kaşındın. tependen inmiycem. sonra mırın kırın etme. yan yattı çamura battı istemem. bir bardak su ver bakim <br>s= sen bir tanesin. <br>t= muck! muck! <br>s= muck! muck! <br>t= mah! <br>s=mih! <br>t= mah! mah!... <br>s= mih! mih!... * <br> <br>(bkz: pasif olmadan önce söylenen son sözler) <br>(bkz: aktif olmadan önce söylenen son sözler)
en acısı da sevgiliyle telefonda konuşurken yıldırımın onun üstüne düşmesidir. ** böyle bir şey de kolay değildir. son sözler ise ne olabilir ki o an...
"ölümün tadı, dilimin ucunda. bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum" mozartın ölmeden önce söylediği son sözü, etkileyici ve biraz daha ölüme/ölüm hissine yakın.