ölüm

- ölüm bir hastalık. tıpkı diğerleri gibi. elbet bir gün çaresi bulunacak.
sonsuz yaşamın kapısı.
adı anıldığında herkesi saran göt korkusu gerçeği ile, kadın-erkek, homo-hetero, türk-kürt, zengin-yoksul, zenci-beyaz, herkesi ama herkesi eşitleyen tek şey.
dünyadaki tek gerçek komünist.

(bkz: ölüm komünisttir)
neden ölümden korkayım ki? ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok.
erkenden ve hangi yaş olursa olsun aniden gelecek olandır. bir anlık gözlerini açacaksın ve içinde anlamlı olmak için gayret sarf ettiğin dünya hiç bir anlamı olmayan beyaz bir sahneden ibaret olacak. ölüm ne kadar acımasızsın demek için zaman kalacak mı düşünceye... belirsiz. ölüm ne kadar belirsiz.
yeni bir başlangıç sanki
mutlak son olmasından korktuğum kaçınılmaz gerçeklik
pekala ölüm, evet gayet doğal bir şeysin. bir sonsun ya da bir transform aracısın, ya da bazılarına göre öyle. her şey çok normal buraya kadar.

senden elbette korkuyorum, kafam kopar belki falan, canım yanar, sonra diner acısı fakat yine de yanar di mi? çiçek böcek güneş de göremeyeceğiz artık, eh insan korkuyor dolayısı ile. buraya kadar da çok normalsin. ölecek olan bensem sorun yok, ölürüm.

tek bir derdim var, o da geride bırakacaklarım ve ne yapacakları. bundan başka derdim yok. anneme evlat acısı yaşatmak, ölümden daha korkunç bir şey benim için.

geride bırakmak da, yanında götürememek de çok acı. bütün bunları düşünüp bazen diyorum ki: sevenler için küçük kıyamet kopsun da hepimiz aynı anda geberip gidelim. birbirine felaket bağlı insanlar için en sağlıklısı bu olacak, pekala en çılgını da.
anne demektir.kurtarılamayan nefes demektir.yaşanmamışlıklar kalır, onun arkasında. uğurlamaktır,ayrılıkların en zorudur.*
metabolizmanın durması.
imamın kayığına binmek.
aldığımda haberini çok üzüldüm be çocuk
çocukluğumdan kalan onca hatıra vardı yüzünde
şimdi gökyüzündeler
yıldızlar gibi
memleketimizin bir zamanlar üstünde koşturduğun topraklarının altında kalıp
çukurovaya bir de ordan bakmak var şimdi
lanet okuyorsam namerdim çocuk
isyan ediyorsam namerdim
hayır ibret yapmayacağım seni, ölümün de şerefli olacak
adamlığın hakkını verdin kardeşim, ölümün de hakkını verdin
sen yaşamın da hakkını vermiştin, gülüşün de hakkını vermiştin
hoşçakal aydın
hoşçakal kardeşim
hoşçakal oğlum
hoşçakal güllerin en güzeli
birgün benimde ardımdan bir şiir yazılana kadar,
hep burda kal olur mu, seni tekrar görene kadar bir şiir ol olur mu
22. girideki önerme sorgulanmalıdır: ölüm komünisttir
öyle mi acaba?
kenan evren, devletin en üst düzey olanaklarıyla 98 yaşına kadar yaşatılırken, 12 eylül mağduru (yasaklar, davalar, tiyatrosuz aç kalınan günler,...vb.) sanatçılarımızdan olan zeki alasya, aynı nitelikte sağlık hizmetleri alabilseydi acaba daha uzun yaşayamaz mıydı?

(bkz: adaletin bu mu dünya)?
(bkz: batsın bu dünya)
ne kadar soğuk. tırnaktan tepeye geldiği gibi adı da soğuk.
sevdiklerimde kötü duran bir kelime. kendimde oldukça hoş
"adını hatırlayan son kişi de öldüğünde aslında hiç doğmamış olucaksın" sözünü hatırlattı bir an. ya da " ben varken ölüm yok,ölüm varken ben yokum." u. nefret ediyorum bu gerçekten, kendimi aciz hissettiğim tek konu. insana "benim ömrümden alıp ona verseler" dedirtebilecek kadar aciz bir durum.
ölmek ölmektir.yaşlanmanın diğer adı ölememektir.buda çok acizcedir.ölüm yaşlanmanın yanında ödül gibidir. yok olmak, ve sonsuza kadarda hiçlik duygusu çok güzel olsa gerek.
ölümden korkmuyorum, ama insanın ölüm zamanını bilmeden yaşaması gerçekten çok sinir bozucu geliyor bana. bir sürü planlar, hayaller kuruyorsun sonra puf. sonrasını kimse bilmiyor, ayrıca ötesi de benim için hep bi merak konusu olmuştur? şu cennet-cehennem ölümden sonra ki hayat. bilmiyorum biraz korku da var açıkcası. en çokta annemi, babamı kaybetmekten çok korkuyorum allah hiçbirimizin ailesini başımızdan eksik hissetmesin. cidden ölüm çok sinir bozucu.
sesinin unutulması uzun bir süre hissizlik akabinde keşkeler
anlayamadığımız.
kabullenmek istemediğimiz.
beğenemediğimiz.
aniden gelen.
tam zamanında yetişebilen.
bir kurtuluş.
en kalıcı hüküm.
sonsuz bir hasret.
en büyük korkumuz.
en büyük kavuşmamız.
çırılçıplak sırrımız.
asla kaçamadığımız.
en iğrenç koku.
en tiksinç çürüyüş.
en büyük avuntu.
geri dönüşümüz.
eşsiz tesellimiz.
dermansız derdimiz.
başka bir boyuta geçiş kapımız...

...evet, bunların hepsi sanki, değil mi???
tıpkı, bir tanrının vasıfları veya sıfatları gibi!
sakın, sakın en büyük sır bu olmasın?, dedirten.
  • /
  • 3