ramazan ayıyla ilgili en nefret edilen şeyler

hoşgörüsüzlük. ekşi sözlükte başlık ramazan ayıyla ilgili en sevilmeyen detay şeklinde açılmış ama bizim sözlüğe geliş şekli "en nefret edilen şeyler". biri diğerinin dinine tahammül edemiyor, diğeri onun dışarıda yemesine içmesine tahammül edemiyor.

benim ramazan ayında sevmediğim detaylar: maliyeti 30 lira olmayan ramazan menülerini 70 liradan satan esnafımız, yemeklerin oldukça şatafatlı olması, fakirlerin halini anlamak için tutulan oruçların asla amacına ulaşamaması, televizyondaki din tüccarları.
özellikle işyerlerinde oruç tutanların iş yükünün hatrı sayılır bir kısmının, oruç tutmayanlara yüklenilmesi. bazı kişilerin bu konuda kendilerine hoşgörü gösterilmesi gerekliliğine inanmaları ise ayrı bir tartışma konusu.
sokakta sigara içememek ve bir şey yiyememek. geçenlerde çok acil evden çıkıp pttye yetişmem gerekiyordu. gayri ihtiyare elime mısır patlağı aldım 3 4 tane tıkasın yolda diye. tacizlere maruz kalmamın sayısı yok. söze de gerek yok üstelik gözler yetiyor. geçen de asansördeyim 2. katta durdu ben de şortla falanım, pardesülü bacım boka bakar gibi bakıp, neyse ben sonra bineyim dedi ve kapıyı kapattı. bu ülkede anca oruç bağırsanızı temizler, beyninize de yansıması dileğiyle.
oruç tutmuyorum, islamı terk edeli çok oldu. cami evimin tam karşısında, kapıyı açınca minareler agzıma girecek sanıyorum. kendi halinde sakin bir mahallenin üç-beş ihtiyardan oluşan cemaati için eski kaçakçı yeni hacı bir haramzade iki minareli dev boyutta bir cami yaptırdı. her minaresine de üçer tane hoparlör koydular. her ezan saatinde son sesine kadar açık olan bu 6 hoparlörden müezzinin çirkin sesini dinleme işkencesi bana yetmezmiş gibi ramazan ayı gelince başlayınca bitmek bilmeyen sala ve ilahiler ramazanın en nefret ettiğim detayı oldu benim için. haa bir de ramazan davulcusu var, saat 1:30'da geliyor, bulundugum ilde imsak saat 3:30 gibi. imsaktan 2 saat önce gelip kafa patlatan davulcu orospu cocugu da ayrı bir nefret unsuru.
oruç tuttuğunun reklamını yapan insanlar kesinlikle. inanç bireyseldir. dini görevlerini yerine getiren de getirmeyen de sonuçları kendinedir. allah’ın bizim aç ve susuz kalmamıza veya kendimizi manevi olarak arındırmamıza, terbiye etmemize ihtiyacı yoktur. dini ritüelleri insanlar kendileri için yaparlar sadece. veya yapmalıdırlar. hepimiz insanız. birbirimize saygı duyalım, sevelim, açıklarımızı çıkarmaya çalışacağımıza kendimizi terbiye etmeye çalışalım.
söylendi mi bilmiyorum ama ağız kokusudur kesinlikle.