bugünkü insan uygarlığının gelişiminde ve özellikle akdeniz-ortadoğu uygarlıklarında büyük payı olan bir gıda.
islamiyet tü-kaka ilan edinceye dek, yoksulun da zenginin de bir numaralı katığıydı bu üzüm suyu.
ne ekmek ne de diğer yemekler bunsuz yenilirdi.
verdiği enerji, tokluk, mineraller ve kalp-damar sağlığına katkısıyla, nice nesiller yetişmişti.
sadece içmek için değil, etlerin terbiyesi, akdeniz yemeklerinin aroması (sirke gibi) ve yaraların dezenfeksiyonu için de yaygın biçimde kullanılırdı.
günümüzde, güney kıyıları ve doğusunun büyük bölümü hariç, tüm batı akdeniz havzası şarap'ın kutsal büyüsüyle yaşamaya devam etmektedir...
mutfakta, dolapta, tencerede, kilisede ve sokakta, hem üzüm üreticiliğini hem bağcılık kültürünü güçlendiren ve geliştiren bir ruh hakimdir.
uzun lafın kısası, şarapsız hayatlar ile şaraplı hayatların kıyası yapıldığında, fark ortadadır...
demiyoruz ki günde bir fıçı için!
ama, hem bağcılığın hem de üzüme dayalı sanayinin gelişimi, sadece taze üzüm tüketerek sağlanamaz.
şarap, üzüme ve toprağa saygıyı artıran, estetik çiftçiler doğuran ve üretim süreciyle çiftçiliğin hem zihinsel hem de bedensel gelişimini teşvik eden bir ilahi üründür...
ister inanın, ister inanmayın ama, tarih ve günümüz gözlemleri şahidimizdir!
(bkz:
üzüm)