istanbul'a taşınacaklara tavsiyeler

- sinirlerinizi bir çırpıda aldırıp öyle gelin.
- toplu taşıma araçlarına binme konusunda sık sık antrenman yapın.
iyi bir kulaklık alın.
minibüs kullanmaktan kaçının.
ara sokağa taşınmaktan kaçının.
akbil ve müze kartı çıkarın.
vapurda efkarlanın.
bağcılar'a kesinlikle gitmeyin.
eminönü'nden galata'ya bir çırpıda çıkıp aklınıza gelen ilk soğuk şeyi içip etrafı izleyin.
aptal sinemalara bir ton para bayılmayın, film kulüplerini ve küçük sinemaları araştırın.
alışveriş merkezlerinde vakit öldürmeyin.
metro kullanabileceğiniz güzergahlarda metrobüsten kaçının.
moda'nın çimenlerinde arkadaşlarınızla sarhoş olun.
yürüyen merdivende solda bekleyen öküzlere omuz atın, kenara itin.
- istanbul'un en iyi yanı istanbul'a gezmek için gelip, geri dönebilmektir.
+ tavsiyeye gelince gezmeniz bittiyse geri dönün. *
şehrin merkezi yerlerini ve eski istanbul semtlerini gelmeden önce iyice öğrenin.

iş ile ev arasındaki mesafe minimum (mümkünse yürüme mesafesi) olsun, gerisi zevk renk.
gaybarlardan uzak dur, senin gibi küççük şehirden gelen adamı 2 dakikada harcarlar
mesai saatinden metrobüse bineceksen ilk ya da son durakda değilsen binmeyi düşünme,
trafik ışığı sana yeşil yanıyor olsa da hemen yola atlama,
insanlardan sana saygı duymasını bekleme,
iş için kıta değiştirme,
hava güzelse boğaz havasını mutlaka al,
tarih kokan yerleri, prens ada'larını, gizli cennetleri ıskalama,
soka aralarında hala kendini koruyan inanılmaz güzel yerler var keşfet,
bir yerden bir yere giderken en azından yarım saat erken çık...
mesai saatinden metrobüse bineceksen ilk ya da son durakda değilsen binmeyi düşünme,
trafik ışığı sana yeşil yanıyor olsa da hemen yola atlama,
insanlardan sana saygı duymasını bekleme,
iş için kıta değiştirme,
hava güzelse boğaz havasını mutlaka al,
tarih kokan yerleri, prens ada'larını, gizli cennetleri ıskalama,
soka aralarında hala kendini koruyan inanılmaz güzel yerler var keşfet,
bir yerden bir yere giderken en azından yarım saat erken çık...
istanbul’a taşınmayın diyenler neden istanbul da yaşıyor anlayamadığım kafa . meslegını yapmak isteyen bir trans ya da zırıldayan pasifin türkiye de yaşayacağım diye direniyorsa ankara , izmir ne yazıkkı seçenek olmayabilir . evrensel bakıldığında istanbul bizim medeniyetsizliğimizden öte bir şehir . ( her gittiğimde tiksinsem de gay piyasasından )
dolayısıyla kendim adıma meslegımı tüm kadın halimle yapmak istediğime göre türkiye’de tek bir seçenek var istanbul . keşke ego kasmak yerine fikir verseniz . yeni mezun olacak binlerce lira vermek yerine daha uygun aynı zaman da daha modern semtlerle ilgili olarak .
yaşamak istemeyen de niye yaşıyor ki onu anlamıyorum ne yapıyorsunuz yani uzaylılardan gelecek meteorlara karşı dünyayı mı boğaz köprüsünü falan mı koruyorsunuz ? sizde orda olmasanız o şehir o kadar gürültülüde olmaz . kezbanlar istanbul da anam ( ay hakikaten istanbul da yaşayan arkadaşlar en güzelinden entry ler girseler de düşünen arkadaşlara fikir verseler ? )
en başından kalabalık olduğunu aklınızdan çıkarmayın. izmir ya da ankara bu yönden biraz daha iyi kalır istanbulun yanında. evet çok güzel bir şehir lakin paranız varsa ve yeterince kendinize vakit ayırabilirseniz. eğer ki evinizi kartal pendik civarından tutup işinizi de beylikdüzü avcılar tarafında bulursanız yandınız. hergün trafik çilesi çekmek zorunda kalacaksınız. gününüzün en az 4 saati yolda geçecek. e zaten 8-5 çalıştığınızı düşünelim ki bu sadece devlet memurları ve kurumsal özel şirketler için geçerlidir, ettimi sana 12 saat e sen bunun en azından 2 saatini de evde yiyip içmeye ayıracaksın. e o kadar çalışmışsın bir saat dinleneceksin. etti mi sana 15 saat. kaldı sana 9 saat hadi bunun da 8 saatini uyuduğunu düşünelim ki normal yetişkin bir insan için elzemdir, kaldı 1 saat. napıcaksın bu saatte? kitap mı okuyacaksın. arkadaşlarınla dışarda mı buluşacaksın, sahilde mi gezeceksin yoksa sokak arasında mı turlayacaksın. yani istanbulda yaşayabilmeniz için veistanbulun keyfini çıkarabilmeniz için en fazl aişinizle eviniz arasındaki yolun 1 saat olmasına özen gösterebilrseniz ki ben öyle yapıyorum, eğer kazandığınız paradan size kira ve faturalardan sonra harcayacak en az bin tl kalıyorsa ufaktan ufaktan istanbulda mis gibi yaşarsınız. lakin herşeyi düşünmek zorundasınız. evinizi lüks semtlerde tutmayın mesela daha orta halli yerlerde tutun, işinizi de yakınlardan seçin. yaşayın. ama diğer türlü olacaksa gelmeyin anam vallahi keşmekeş. biz neden hala burdayız diye sorduğunuzda alıştık artık kopamıyoruz bu keşmekeşten. ayrıca artık her yer kalabalık. güzelim memlekette el değmemiş, ayak basılmamış, araplaşmamış nokta kalmadı. nereye gidelim ki? avrupa'ya da gidemiyoruz. anca avrupa yakasında oturuyoruz diye kendimizi avutuyoruz. diğer kısımlara da değineceğim lakin haddimden fazla yazdım yine neyse.
bağcılar, güngören, esenyurt, zeytinburnu, esenler ve sultangazi den uzak durun ev falan tutmayı düşünmeyin bile. anadolu yakasını bilmiyorum bilen yazsın. ev tutmak ve rahat etmek isterseniz, önceliğiniz orta halli semtler olsun, fatih, mecidiyeköy, şişli-kurtuluş(özellikle taksime yakınlığından dolayı ve daha çok ermeni-rum skalası yüksek ve lgbti yaşam açısından renkli bir semt), bakırköy, bahçelievler, ve metro güzergahında bulunan diğer semtleri seçebilrisiniz. avcılar ve beylikdüzü de fena değildir. lakin metrobüs kullanmayı göze alabilirseniz, iç taraflarda güzel naif sitelerde oturabilirsiniz.
eğlence hayatı için illa ki kendinizi gaybar tarzı yerlerle sınırlamayacaksanız, kadıköy, beşiktaş, üsküdar, şişli, karaköy, galata taraflarında kendi zevkinize göre çok fazla eğlenebilirsiniz. biraz tuzlu kaçabilir ama her gün de yapabileceğiniz bir şey değil nasıl olsa.
gezmek istiyorsanız önceliğiniz tarihi yarımada olmalı bunun için müze kart kullanabilirsiniz. daha sonra üsküdar ve diğer tarihi alanları gezebilirsiniz. istanbul'un diğer artısı da kültürel faaliyetlerinin mevsim tanımazlığıdır. kışın bile gidebilecek festivaller, konserler, resitaller bulabilirsiniz. her yıl düzenlenen bienale katılabilir, kültürünüze kültür katabilirsiniz.