çocukluk çağından itibaren sistemli şekilde öğretilen davran-may-ış biçimi. emekleme döneminde ağzının içine bakılıp bir harf söylese diye umulan çocuk konuşmaya başlayıp düşüncelerini dile getirince işaret parmağı havaya kalkarak sen sus vurgusu yapmaktan çekinmez. okul zamanı evde tembihlenen sakın öğretmenine karşı gelme çocuğumlarla eğitilen çocuklar sessizce
sıra dayağı için
konu mankeni/kuzu olmaktan başka seçeneğe sahip olmadıklarını farkedeceklerdir. bunun ilerisinde siyasi fikrini, inancını ve kimliğini oluşturan tüm öğeleri dile getirmeme üstüne programlanan bir insan yetişmektedir. susmak konuşmamak/sessiz kalma hakkını kullanmaktan ziyade susturulmakla eşdeğer tutulmaktadır; dikte edilen tüm kimliksizliğine rağmen.