türk çocukları gay çiftlere veriyorlar

tbmm insan haklarını inceleme komisyonu başkanı ayhan sefer üstün'ün akıllara zarar açıklamasıdır. üstün, avrupa'daki bazı türk ailelerinin çocuklarının zorla kendi ailelelerinden alınarak kültürümüze aykırı ailelere verildğini söyledi. ak partili üstün, bazı türk ailelerinin problemleri olduğunu ve aile içi şiddete başvurduğunu kabul etsek bile bu çocukların gayrı ahlaki hayatlar içine itilmemesi gerektiğini belirtti. çocuk koruma kanununun olduğu avrupa ülkelerine heyet gönderilmesi ve inceleme yapılarak rapor sunulması chp'lilerin itirazına rağmen kabul edildi. bence de akp'liler haklı! anne babasından öldüresiye dayak yiyen, çocuk yaşta evlendirilmek istenen, bulundukları ülkenin dilini öğrenmesi yasaklanan, beden derslerinde yüzme dersi var diye okuldan alınan türk çocuklarının en büyük problemi eşcinsellik zaten. durmak yok tam gaz ileri...
versinler işte ne kadar güzel çocukların hayatı kurtulur.eğer çocuklar hetero ailelere verilseydi bu olay büyütülmezdi ve herkes ne kadar güzel diye överdi.konu eşcinsellik olduğunda hemen akla sex geliyor aslında gay çiftlerin ne kadar sağlıklı ve başarılı bireyler yetiştirebileceği kimsenin aklına gelmiyor.
ilkçağ filozoflarının, osmanlı'da bazı padişahların, bazı divan şairlerinin gay oldukları söylentileri var, sebeplerinin mantığa uygun açıklamaları, delilleri var. yani gayler belirli mertebelere erişmiş insanlar olabiliyor, bunu dile getirmek istiyorum. yıl olmuş 2013 hâlâ eşcinsellikten ''tü, kaka'' diye bahsedilmesi kanıma dokunuyor, homoseksüel birey, heteroseksüel bireylere göre daha az önyargı sahibi olduğundan bu çocukların güzel şeylere yönlendirilmesi konusunda daha başarılı olabilirler.
pozantı rezaletini engelleyemeyen devlet yetkililerinin, 'türk' çocuklarının geleceğini ve psikolojisini ve elbette kültürünü düşünüyor olması, tanrı taala aşkına çocuklar, tüylerim ürperiyor, gözlerim doluyor ve nasıl demeli, korunması gereken nesillerimiz var ve bunun için çalışıyor adamlar. gey çift üstelik. hayır hristiyan değil sadece, gey. anlatabiliyor muyum! her gece hatta densiz günahkarlar sabah ışığı mutfak tezgahına düşünce de sevişiyorlardır. hayır bunlar bununla da yetinmez. yedi yirmi dört çarpışma dolu saatler geçirirler. yazık çocukların böyle bir ortamda sağlıklı yetişmesi söz konusu bile olamaz. bence bütün avrupalı türkleri memleketlerine çağırmalıyız. ya bizim kültürümüzde anne baba vardır. anne babalarımız da hiç sex yapmazlar. bizim için çalışmışlar bir gececik o kadar. yetkililerin derhal harekete geçmesi gerek. üç çocukla yetinmezler. türkleri asimile etmek istiyor. hani avrupa birliğine de almadılar bizi. kalkmış pişkince çocuklarımız gey avrupalı ailelere veriyorlar, zorla hem de. gayri ahlaki. kınıyorum avrupayı. bilhassa bu duruma sebebiyet veren belçikayı. kahrol pis.
avrupaya bile karışıyoruz. biz türkiye'de neyi bekliyoruz tekrar düşünmeme sebebiyet vermiştir bu olay. doğduğum toprakların beni kabul etmesini beklerken, benim toprağımın insanları, baska topraklarda benim gibi olanlara bile karşı çıkarken, ben neyi bekliyorum? haklarımı mı?

bu tutum insan haklarına aykırıdır, suçtur. bir de avrupa birliğine girecekmişiz, bayılacağım şimdi.
geçen senede buna benzer bir durum söz konusu olmuş, lezbiyen çifte verilen türk çocuklar biz lezbiyenlerle aynı evde yaşamak istemiyoruz, ailemizi istiyoruz demişlerdir. sizce 5-10 yaş arası çocuklardan kaçı lezbiyenin ne olduğunu tam olarak bilebilir ve bunu söyleyebilir. tamamen kışkırtmalarla yapılan bir olaydı. fakat kazanan lezbiyen çift oldu. iyi ki de oldu. sömürülmek, yadırganmak bir yere kadar. eminim eşcinsel aile türk aileden çok daha iyi bir şekilde bakacaktır o çocuklara.
gizli türk gay teşkilatının süper planı ,tüm dünyada türkleri gay yapmaya çalışıyoruz ,ayhan sefer üstün bu planımızı anlamış olmalı
türk çocuklarının vizyon sahibi, açık fikirli, entellektüel büyümelerini sağlayacak olay.
sabah gazetesine yakışmayan haberdi bu. bir kaç haber portalında bu tür homofobik haberlere aşınayız da, sabah gazetesinden beklemiyordum.

http://www.sabah.com.tr/gundem/2013/02/18/yusufun-velayeti-lezbiyen-aileye-verildi
çocuklara hak ettikleri hayatın sunulması için yapılan işlem. anormal olanın ne olduğunu anlamadığım durumdur.
akp çocuklardan elini çek!

hollanda’da yaşayan türkiye göçmeni bir aileden alınarak velayeti başka bir aileye verilen çocuk hakkında burjuva basınında çıkan haberler, ayrımcılığın son örneği olarak karşımızda duruyor. velayeti alan ailenin eşcinsel bir çift olması, gericilerin teyakkuza geçmesinin bahanesi oldu. mutluluğu için ailesine geri verilmesi gerektiğini savunanlar, henüz 9 yaşında olan çocuğun adını ve fotoğrafını yayınlamakta ise bir sakınca görmediler.

konuya burnunu sokmakta gecikmeyen akp’li bekir bozdağ, avrupa çapında bir araştırma yapacaklarını, velayeti eşcinsel ve hıristiyan ailelere verilen çocuklar için hukuk mücadelesi başlatacaklarını açıkladı. ordusunu, müslüman olmayan ailelerin çocuklarını küçük yaşta alıkoyup zorla dinlerini değiştirilerek “devşiren” osmanlı’ya öykünen akp kendisiyle çelişmektedir. “tarihle hesaplaşmayı” amentüsü haline getiren iktidar, işe sahiplendiği siyasi gelenekle başlamalıdır.

gökkuşağının kızılı olarak, konunun velayeti alan ailenin eşcinsel olması üzerinden tartışılmasına itiraz ediyoruz. lgbt’lerin eşit yurttaşlık hakları arasında yer alan evlilik ve çocuk yetiştirme hakları, tartışma konusu olamaz. bizim açımızdan üzerinde asıl durulması gereken nokta, çocuk yetiştirmenin sadece ailelerin değil toplumun sorumluluğunda olması gerektiğidir.

çocukların bakımı, sağlıklı bireyler olarak gelişimi ve eğitimi, devletin güvencesinde olmalıdır. bu doğrultuda mahallelerde ve işyerlerinde yeterli kapasitede kreşler açılmalıdır. çocukların yetiştirilmesinde ailenin rolü merkezi değil, tamamlayıcı bir işlev görmelidir. aile kurumu, kapitalizm koşullarında üstlendiği iktisadi ve ideolojik misyonlardan ancak bu sayede arınabilir. böylesi bir toplumsal dönüşüm ise ancak sosyalist planlamanın araçlarıyla başarılabilir.

toplumsal cinsiyeti ortadan kaldıracak dönüşümler sayesinde, yeni nesillerin yetiştirilmesinde sorumluluk alan ailenin biyolojik olarak çocuğun ebeveyni olan kişilerden oluşup oluşmadığı, aile üyelerinin ulusu, dini, cinsiyeti veya cinsel yönelimi önemimi yitirecektir.

ülkemizi ucuz işgücü cehennemine çevirme politikasının bir uzantısı olarak evlenmeyi ve çok çocuk yapmayı teşvik eden akp iktidarı için ise, önemli olan çocukların sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetiştirilmesi değildir. son yıllarda çocuklara yönelik hak ihlallerinde ve cinsel suçlarda patlama yaşanmıştır. çocuk işçilerden ve gelinlerden oluşan dindar bir nesil yetiştirme yönünde kararlılıkla ilerleyen akp çocuklardan elini çekmelidir!

gökkuşağının kızılı

21 şubat 2013

hebun lgbt facebook sayfasından
hollanda'da lezbiyen bir çifte verilen şiddet mağduru yunus'un tetiklediği durumdur. atv, sabah ve benzeri muhafazakar gazete ve tv kanallarının başını çektiği yayınlar lezbiyen ve gaylere yönelik nefret söylemlerinde bulunurken aynı zamanda taraflı yayınlarıyla da kitleleri etkiliyorlar. aile içi şiddetin sıradan sayıldığı, kız çocukların zorla kocaya verildiği türkiye'nin aksine avrupa ülkeleri, çocuklar için biyolojik bağdan öte şeyleri de inceliyorlar. avrupa hükümetlerinin çoğu insanların dinlerinden önce çocuk yetiştirme kapasiteleriyle ilgilendiği için çocuklar lezbiyen, hindu, ateist gibi ayrımlar yapılmadan evlat edindiriliyor. dincilikten gözleri dönmüş kitlelerin bunu anlaması imkansız. çocuk başına para alırım diye yapılan, sonrasında sokak çetelerine kurban giden, yaşadığı ülkenin dilini öğrenememiş, dayak yiyen, zorla türk kocaya verilen çocuklar söz konusu olunca dut yemiş bülbüle dönen milliyetçi ve dindar kitle keşke başka zamanlarda da konuşmayı becerebilse... 21 martta tüm avrupa'da çocuklarımızı hristiyanlara ve sapıklara vermeyin diye eylemler gerçekleştirecekmiş sevgili gurbetçilerimiz. sırtları yere gelmesin! sayelerinde bol bol rezil oluyoruz...
her sey iyi hos denilenlerin buyuk bir cogunluguna da katiliyorum fakat bu konuda biz escinsellerin bencil dusundugune inaniyorum.

evet belki gay yada lezbiyen bir cift cok entellektuel, donanimli ve basarili bir birey yetistirebilir fakat herkesin hayatindaki en onemli rollerden biri eksik olarak yetisecektir. hic bir gay cift anne sevgisini veremeyecegi gibi hic bir lezbiyen cift cocuga baba sevgisi veremez. cok sevgi dolu yetisebilir fakat anne yada baba sevgisi eksik olduktan sonra cok bir onemi yok gibi geliyor bana.
baba veya anne sevgisinin somut birer ihtiyaç gibiymiş gibi algılandığı cânım memleketimin yurtaşları ve iki üst entryden öğrendiğim kadar da gurbetçileri tarafında yeknesak bir şekilde sarf edilen cümle. burada cümlenin vurgusunun nerede olduğu önemli. vurgu tam olarak "gay çiftlere" söz grubunun üzerinde durmakta ve buna mukabil bir şiddete meyilli kızgınlık ile muhayyir bir yüz ifadesini de tespit etmek mümkün. tahlile gelirsek. sen yıllarca avrupanın ekmeğini ye ve bunun karşısında hayatını ortaya koy ardından da şiddet görmüş bir çocuğu koruyucu bir lezbiyen aileye verdiler diye yaygarayı bas. ve elbette asıl olan eşcinsellik durumu değil, yabancılar içinde muhafazakarlığını muhafaza etmeyle alakalı. zira sevgili gurbetçiler on yıllardır yaşadıkları hristiyan memaliğin suyunu içip ekmeğini yedikten sonra 'müslüman' çocukların sadece "sapıklar"a değil, aynı zamanda hristiyanlara da verilmemesini istiyor. ama bakın, ayrıntıyı kaçırmayalım: çocuklara karşı şiddeti azaltmaya yönelik bir girişim değil "adaş biz döveriz devlet de bi zahmet müslümana versin çocuğu" anlayışındalar. neyse ki hollandadan bir yetkili van minüt dedi.

'anne' ya da 'baba' sevgisi değildir gerçek olan. hakikat bir çocuğun gelişim çağında yere düşüp de ağladığında onu kucağına alıp teskin edecek bir yetişkinin ta kendisidir. evet bir ihtiyacın doğurduğu bir sevgidir ancak anne ya da baba sevgisi yaratılmış/öğrenilmiş bir sevgi türüdür. diğer yandan bizim anne ya da baba dediğimiz şahısların bize, bizim ise anne ya da baba dediğimiz kişilere beslediğimiz sevgi her durumda var ve bir ihtiyaç olarak kabul edilse bile şahısların(anne-baba) kendileri değiştirilmez birer konumda değildir. cinsiyetleri, renkleri, dilleri, kültürleri pek ala farklı olabilir. bunun yanında iki anne ile iki baba da olabilir. travesti ya da transeksüel de keza. mesele çocuğa yol göstericilik, sığınacak bir liman olabilmek. doğurduğumuz veya doğurttuğumuz çocukların erkekliğimizden yahut kadınlığımızdan feyz aldığı iddia edilebilir ancak bunun değiştirilmez ve temel bir unsur olduğunu savunmak düzene ayak uydurmanın ta kendisidir.

not: okuduğum haberler beni yamultmuyorsa adı geçen lezbiyen çift yunus adlı çocuğa yedi-sekiz yıldır annelik/koruyuculuk yapıyor. yedi yıl. aman allahım. bu çocuktan ne istiyor bu millet aklım hayalim almıyor.

bu da lezbiyen bir çift tarafından yetiştirilmiş bir delikanlının konuşması:


*
*
ne şanslı çocuklar var şu dünyada...
anne sevgisi sonradan olusturulmus somut bir sevgi asla olamaz. anne karninda hormanal olarak baslayan bir bagdir.

sirf kendimiz bir takim seyleri gormek istiyoruz diye her seyi normallestirmeyelim lutfen. bugun anne sevgisi baba sevgiside olmasa da olur demek buyuk hata.. bunu anlamak cok guc degil aslinda ama guc olanlarin anlayabilecegi son olay bir gun kendi cocuklarini kucaklarina almak olur sanirim.
mutlu tönbekici'nin vatandaki konuyla ilgili yazısı;

http://haber.gazetevatan.com/su-bizim-ho...
en azından "lezbiyen çiftin elindeki çocuk" meselesine homofobik olmayan bir bakış açısıyla bakabilmiş bir yazı yazan bir türkiyeli yazar mutlu tönbekici. üstteki yazarın* verdiği linkte* ikamet eden yazının can alıcı iki noktası var: biri bilinçili bir propaganda yürütüldüğü meselesi, bu içine homofobiyi de alıyor, atv haberciliğine getirdiği 'sorunlu' habercilik anlayışı eleştirisini de. ikinci noktaysa, belki de bu sorunda asıl merak ettiğim soruyu sorduğu kısım: türkiyeli kaç kişi koruyucu aile olmak için başvurmuş şu meşhur " sapıklar ülkesi" hollanda hükümetine.

vatan gibi çok okunan bir gazetede bu yazının yayınlanması gayet güzel. ama içten içe merak ediyorum haber kaçıncı sayfada yer alıyor. zira bir vatan demek reklam broşürüne yazan bir gazete demek. internet kullanıcısı olmayan halk kitlelerini düşünürsek bu önemli. yoksa ben gibileri nostalji yapmak için gazete alıyordur.
olay tam olarak başlıktaki gibi değil diye biliyorum. terkedilen ya da bakıma muhtaç çocukları yurt dışında aileler evlatlık alabiliyor. bunların içinde gay çiftlerde bulunuyor. en son lezbiyen çifte verilen 3 türk çocuk konuşulmuş ve aileleri olay çıkarmıştı. doğuruyorsun, bakamıyorsun, terk ediyorsun. sonra çemkiriyorsun.
kendi sokakların da yalın ayak çalışan,suistimal,tecavüz ve tacizlere açık olanları.
ebeveynleri tarafından her gün fiziksel ve psikolojik travmalara maruz bırakılanları,
merdiven altı imalathaneler de minik emekleri sömürülenleri,
eğitim barınma gibi temel ihtiyaçları karşılanmadan yaşama tutunanları,
okumak için kar üstünde kilometrelerce üşüyerek yürüyerek okuluna ulaşmaya çalışanları görmeyip başka bir ülkenin iç işlerine karışan devletin hoşnut olmadığı durum.
sen önce kendi çocuklarına yaşanabilir bir hayat sun gerisi seni ilgilendirmez.