şimdi en sevdiğin tatlıyı düşün. yavaş yavaş yaklaşıyorsun tatlıya. dudaklar hafif aralık. dudakların hafiften tatlıya dokunmaya başlıyor. nasıl hissedersin!! onu yemeye karşı dayanılmaz bir istek oluşur. yemek istersin. ağzında hissetmek istersin onu. damağında mmmmm. *

öyle bir şey. herkesin ilk öpüşmesi iyi geçmemiş olabilir. iyi geçtiğinde ise genelde dudaklar morarmış bir şekilde şişer biraz. tadı böylece morarma geçene kadar hissedilir. bırrrrr!!!
çoğu güzel şeyi ilki de hep güzel olur. sonrasında hep o ilki arasın. sonrası da her ne kadar güzel olarak etse de ilki kadar olamaz hiç bir zaman. o yüzden ilk öpüşmenizi güzel ve sevdiğiniz bir ile gerçekleştirin.

(bkz: öp beni) (free kiss)
(bkz: kaşar olma yolunda adım adım)

ayı sözlük farkı ile gay dili ve edebiyatı bölümüyle beraber çift anadal.

akranları bodrum'a, ege'ye, yunanistan'a tatile giderken kendisi mezopotamya'da eksantrik * bir tatil yapmak isteyen yazar. bravo diyoruz. çöl sıcağında olan mezopotamya'ya uğurluyoruz. kendisine çatışmalar arasında bol şans diliyoruz.

(bkz: bir gayin tatil serüvenleri )

bebek'te concon lar, bağdat caddesi'nde ukala şişmanlar.

sabah pardon öğle 12 gibi uyanılır. işerken gelen mesajlara günaydın diye mesaj atılır. sonra duşa girilir. müzik eşliğinde romantik bir duştan sonra bornoz ile mutfağa gidilir. esspresso yapılır. sonra balkonda bir güzel içilir. sonra bir tişört bir şort giyilir. kanepede pozisyon alınır. sehpadaki pcde film açılır. film biter, başka bir film açılır. devamında akşam yemeği mi desem akşamüstü yemeği mi desem hazırlıklarına koyulur. yemekler hazırdır, yenir, kaldırılır. sonra tekrar pc başına film izlemeye. bu nasıl saçma hayat lan.
hiç bir şey yapmak mı yapmamak mı belli değil. depresyona girer insan. girdim bile.

ankaralı turgut.

dayısı olması lazım insanın. dayısı olmayanların sıkamayacağı topuktur!

iletişim için: (bkz: bearhairy ) (tatlısex'le arası iyiymiş.)

belki de çocukluk hayali sanatçı olmaktı saldırganımızın. ama kimse elinden tutup "al olum sana gitar aldım, çalar çalar göbek atarsın" demediği için, sokakta bunu yapan insanları görmesi saldırması yönünde adamı motive etmiştir!!! belki de sadece müzisyen kötü çaldığı için dini bahane ederek saldırmıştır!!! *
en başa gidelim isterseniz. peygamber öldükten sonra insanlar götünden hadis uyddurup güç elde etme arzusu ile yanıp tutuştular. sonra hadis atma yarışına girdiler. daha sonra müziği sevmeyen insanlar da müziğin haram olduğu yönünde hadis uydurdular. sonradan gelen insanlarda bu hadislerle kendi beyinlerini yıkadılar. sonrasını biliyorsunuz. asma-kesme-saldırma-cahilik-sefalet-cehalet...

arkadan bağıran bir ses: " senden daha iyi yahudi mi var"

aklıma üniversite'de bayan öğrencileri sevmeyen hocamızı getirdi. bir arkadaşım sırf yine bu hocanın lafılarına maruz kalmamak için yavaş ve sakin bir şekilde konuşmuştu bir defasında. ama yine işe yaramamıştı. hocanın söylediği laf şu" kızım ne mıy mıy mıy konuşuyorsun. daha yüksek sesle konuşsana". kısacası hiç bir türlü yaranamadı bayan öğrenciler.
hafif genizden gelen mıyıltı!!

sözlüğün en saklı yerlerindeki sırların açığa çıkması bazılarımızın hiç hoşuna gitmeyecektir eminim. konuşmaması asaletindendir sözlüğün! sırlar sonsuza kadar sözlükte kalmalı, sözlükle ölmeli.

egonu sakince yere bırak sonra eğlenmene bak.

uzun zaman oldu yazmadığım hakkında çıkan söylentiler tamamen çirkin bir iftiradır, sadece kirli bir oyuna geldim! ama yılmadım. *

(bkz: sözlüğün dili olsa da konuşsa )

refet el roman 'ın gençliğin gözyaşı adlı albümündeki amerika adlı parçasıdır. sanatçı eserinde maceralarla dolu amerika'yı anlatmak istemiş. klip de ayrı bir acayip. adamımız amerika'da yaşadığı inanılmaz deneyimi dayanamamış ve sözlere dökmüş. resmen amerika propagandası yapmış! kanmayalım. memo türkiye'de amerikayı görmeyen kişi oluyor sanırım.

ooo memo
burası new york amerika
evler karıstı bulutlara
nasıl bir yasam
nasıl bir zaman
o memo
insanlar simsiyah
kızıl beyaz
sokaklar basketbol
müzik ve dans
nasıl bir yasam
nasıl bir zaman

macera dolu amerika x4
amerika amerika

o memo
gece variller ates ates
etrafta sis duman ve cankiler
o rapçiler ve rakçılar
o memo
burası teksas amerika
herkes çizme fötr
kot pantolon
nasıl bir yasam
nasıl bir zaman

herkesin kendine özel küçük bir alan olmalı, tabi bundan önce güven olmalı ilişkide. ve facebook şifresini alıp vermek bir güven olduğunu göstermez. aksine devamında kıskançlığa sebep olabilir.

classic espresso coffee maker, la cafetiere classic milk frother...

lan?ın kibarcası aynı zamanda. la diyince ağır küfür etseniz bile çok hafif gelir.

keyfimize komutanlık yapan kişiler. sokaktaki giyinis tarzından tut, tuvallete sıçmaya kadar her seyine karisirlar. iktidara benzetmek yanlış olmaz sanırım. keyfimin kahyası mısın? genelde evet diyen bir ebeveynler oluyo sanırım, onların da eli öpülür. bunun dışındakilere pek de sıcak bakılmaz aksine çok soğuk çıkabilirler. onun için biz biz olalım keyiflere kahya olmayalım, sonra kırılan biz oluruk.
diğer tabirlerle sana ne yapman gereketigini durmadan kulağının dibinde fisildayip duran kişi. genelde yaptığın işinin zıddına giderler.
bu arada benim keyfimin kahyasi kayıp! keyfinin kahyasi olmayinca keyfinde pek olmuyo gibi be gülüm. bırakalım kahya kahyaligini yapsın. *