cubboy

Durum: 287 - 0 - 0 - 0 - 28.05.2017 19:11

Puan: 4474 - Sözlük Kezbanı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

expecting the dog days to be over atm
  • /
  • 15

broods

london grammar'a alternatif bir şeyler ararken karşıma bir kurtarıcı olarak çıkan ikili. yeni zelanda'lı bu kardeşler, çok güzel müzik yapmaktalar efenim. ana vokalde georgia nott varken, arka vokallerde ise bir çok enstrümanı çalabilitesi bulunan caleb nott bulunmaktadır. yaptıkları müzik için genel olarak indie-pop ve electronica diyebiliriz. önce 2014'ün ocak ayında broods adında bir debut ep yayımladı bu güzel müzik ikilisi sonra aynı sene içinde uzun soluklu albümleri olan evergreen'i afiyetlenmemiz için piyasaya sürmüşlerdir. arşivlerde bulunması gereken güzel müzik yapan bir diğer ikili.

tavsiye:

mo

ele ayağa düşmeden önce, ya da bir diğer deyişle mainstream kültürün esiri olmadan, çok severdim bu ablamızı. ama ne zaman bir kişi kendini kaybedip geri dönülmez mainstream yoluna girince, o kişi nedense benim için bitmiş oluyor; tıpkı bu örnekte olduğu gibi. ne işin vardı senin dj snake'lerle major lazer'larla be karen abla? bi' de o klipte ki kuzeyliliğine * hiç yakışmayan dans etme çabaların? ı-ıh, olmamış.

which witch

florence and the machine'in son albümü olan how big, how blue, how beautiful 'un bonus şarkılarından biridir ki florence welch bizlere bir kez daha nasıl güçlü bir vokal olduğunu göstermiştir bu şarkıda.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

oscar and the wolf - undress


florence and the machine - which witch


ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

lydia ainsworth - malachite

murat akay

kendisi çok güzelli troll müzik yapmaktadır. şarkılarının isimleri: kedimi çaldılar, hesabı bana kitledin, elledin alıcan, işe al beni, yakışıklıyım, para istiyorum gibi yaratıcılık sınırlarını zorlayan türdendir. tanışmamız kevbear aracılığı ile olmuştur ki kesinlikle bağımlılık yapmaktadır. günlerce kedimi çaldılar diye sokaklarda söylenerek dolaşmışımdır ki hala arada bi' böyle derinlerden gelip, üzmektedir.

bahsi geçen kedimi çaldılar parçası:

hot chip

2000'de londra'da kurulmuş, grammy'e ve mercury ödüllerine aday gösterilmiş; synthpop, indie electronica ögelerini kullanarak eğlenceli müzik yapan insanlar topluluğu. bugüne kadar toplam altı tane albüm yayımlamışlardır. canlı performansları da bir o kadar eğlencelidir bu insanların.

başlangıc olarak:
*

james blake

onelove'da canlı dinleyerek kendisini 'olm niye bu kadar kısa sürdü, sabaha kadar devam etmeliydi' şeklinde kevbear ile hüzünlenmemize sebep olan müthiş yetenek.

çinli sanıp korelilere saldırmak

tıpkı aşçısının uygur türkü olduğu çin lokantasına olan saldırı gibi trajikomik olay. insana adeta varlığını sorgulattırıyor bu tipler. ne tür bir kafa yaşadıkları ise tamamıyla bir gizem ve öyle de kalmaya devam edecek gibi.

türkçe

dünyanın en zor dili olduğu koca bir yalandır efenim. yapısal olarak el alındığında, her hangi elle tutulur ya da geçerli bir dil bilgisel yapısının olmaması maalesef ki dilimizi 'karmaşık' yapmaktadır; bu sebeple olsa gerek, insanlar da 'türkçe çok zor eheühmeh' nidaları atmaktadır. esasında, olayı dilbilimsel ele alacak olursak, türkçe oldukça yetersiz bir dildir. neden mi? çünkü birileri var ve bu birileri sürekli dilimizle oynuyor. oynadıkça bunlar ne oluyor? her geçen gün biraz daha bok bir dil haline dönüşüyoruz. bunda bulunduğumuz coğrafyanın da etkisi var haliyle. orta doğu dillerinin bir çoğu aynı sıkıntıyı yaşamaktadır. şanslıyız ki atatürk zamanında yapmış olduğu müdahale ile dibe tamamen vurmamızı engellemiştir; ki, biraz daha uzun yaşasaydı çok daha yapısal anlamda güçlü bir dilimiz olurdu. atatürk sonrası, tdk çalışanları canları sıkıldıkça dilimize değişik şeyler yapmışlardır; gerçekten tuhaf şeyler ve bu insanlara kimse karışamıyor, bunu da anlaması oldukça güç. ülke sınırlarımız içinde çok kuvvetli dilbilimciler mevcuttur ama bu insanlar hiçbir zaman dinlenmemiştir. koltuk sevdası sanırım? her şeye rağmen, dilimizin değerini de bilmeliyiz derim, dünyada ki sayılı 'ana dillerden' bir tanesi en nihayetinde.

trust

kanada'ya taşınma isteği yaratan nadir şeylerden bir tanesi. adeta bağımlılık trust. bi dressed for space, bi heaven bi de şöyle shoom art arda dinlenince insan adeta ışınlanmak istiyor kanada sınırlarına. keşke bir daha gelseler istanbul'a.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

röyksopp

şu sıralar iamamiwhoami ile turnedeler ve haliyle 'ben neden izleyemiyorum ulan' şeklinde hasetlenmeme sebep olan bir diğer müzik dehaları.

moderat

berlin bazlı elektronik müziği hakkıyla icra eden insanlar topluluğu. 2002 yılında bir araya gelmişlerdir bu müzik dehaları. diskografyalarından bahsedecek olursak, yedisi ep iki tanesi de deluxe album şeklindedir. bugüne kadar bir çok farklı isim ile çalıştılar ve hepsi de birbirinden güzel şeyler oldu elbette. bu adamlar o kadar güzel müzik icra ediyor ki, dinlendiğinde her türlü ruh haline bürünebiliyorsunuz haliyle. dinleyin, dinlettirin.

başlangıc olarak:



*


fever ray

nasıl güzel bir projedir, nasıl sevilesedir karin! müzik dünyasının böyle isimlere daha çok ihtiyacı vardır dedirten türden bir diğer müzik tanrıçasıdır kendileri.

austra

kanadalı darkwave ve indie electronica başta olmak üzere; synthpop, new wave, ambient ve dream pop ögelerinin bir arada bulundurarak inanılmaz müzik yapan insanlar topluluğu. 2009'da müzik yapmaya başlamışlardır. şu ana kadar iki tane stüdyo albümleri, 2014'de yayımladıkları habitat adında bir ep'leri ve bir tanede remix albümleri mevcuttur. o kadar güzel müzik yapıyorlar ki kanımca, kelimelerle anlatmayı çok güç bulmaktayım. 2 hafta önce onelove'da kendilerini dinleyerek hem eargasm hem de müziksel orgasm'ı aynı anda yaşamış oldum. arşivinizde bulundurun derim sevgili sözlük yazarları.

başlangıc olarak:

st. lucia

esasında güney afrika doğumlu olan * ama amerika'da yetişmiş ve hayatına devam eden; st. lucia'nın sahne ismi olduğu ve asıl isminin jean-philip grobler olduğu indie electronic ve synthpop bazlı müzik yapan kişi. esasında tek kişilik bir projedir ama beraber müzik yaptığı insanlar mevcuttur elbette. müzik dünyasına kazandırdığı ikisi ep bir tanesi deluxe album olan üç çalışması bulunmaktadır. ep'leri: st.lucia ve september adındadır, albümleri ise when the night adına sahip efenim. şahsımca gayet eğlenceli müzik yapmaktadır. dinleyin, dinlettirin. *

kişisel favorim:

jonna lee

isveç doğumlu, iamamiwhoami'ın vokali ve her şeyi olan müzik tanrıçası.

oscar and the wolf

belçikalı müzik insanları topluluğu olmaktalar. yaptıkları müzik bir çok etikete sahip olabilir; trip-hop başta olmak üzere, electropop, synthpop, dream pop hatta kimi zaman darkwave ve ambient ezgilerine de rastlayabiliriz şarkılarında. 2010 çıkışlı olmakla birlikte, şu an ki tek albümleri 2014 yılında yayımladıkları entity adlı albümdür. bunun dışında 2010'da ilk ep'leri olan imagine mountains ve bir diğer ep'leri olan summer skin'i 2012'de tatmamız için piyasaya sürmüşlerdir. 2012 sonrası synthpop'a daha ağırlık vererek, inanılmaz güzel işler çıkarmaktadırlar bu insan evlatları. kısacası, arşivinizde bulunması gereken müzisyenler topluluğu efenim.

afiyet olsun:

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

  • /
  • 15
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 287

eski sevgiliyle arkadaş olmak

gereksiz ve rahatsız edici kıskançlık triplerine girilebilen durum. ya da ben de öyle oluyor en azından, bilemedim.

(bkz: saçmalamak )

a perfect circle

maynard'ın muhteşem projelerinden bir tanesi olmakta bu da. son nefesimi ciddi anlamda maynard dinleyerek vermek istiyorum. hele bir de orestes ile verirsem o son nefesi, gülerek yer yüzünden silinebilirim.

iskandinav ülkeleri

ayrım yapmaksızın herhangi birinde hayatımı devam ettirebileceğim, tarihlerine, kültürlerine, biralarına hasta olduğum ülkeler topluluğu.* *

diablo swing orchestra

isveç'in böğründen kopmuş avant-garde tarzda müzik icra eden grup. dinlenesi ve dinlettirilesi. senfoni ve metali bir araya bu kadar iyi getiren nadir gruplardan bir tanesi olmaktalar. 2003'ten bu yana aktifler ve şu ana kadar 2012'de ki son albümleri olan pandora's piñata ile birlikte toplam 3 albümleri bulunmaktadır. diğer albümleri ise the butcher's ballroom ve sing along songs for the damned & delirious'dur. kimi zaman jazz etkileri bile görebiliyoruz parçalarında. her eve lazım türden, muhakkak müzik arşiviniz de bulundurmanız gerektğini düşündüğüm şahane bir topluluk daha kanımca.



şakır şakır yabancı dil konuşmak

insanları aşağılık kompleksine sokabilen durum. her azıcık dille ilgisi olan kendini bir süreden sonra native-like gibi sanmaya başlayıp 'şakır şakır konuşuyorum lan ben' moduna giriyor anlamakta güçlük çektiğim sebeblerden ötürü. bir de british accent'lardan biriyle konuşmaya çalışanları olmuyor mu; boğmada ne yap yani şimdi?

andımız

bunun söylediğine inanıp inanmamakla alakalı olduğunu anlayamayacak kadar beyinin bazı insanlarda gerekli fonksiyonlarını yeterli düzeyde(ki hatta burada ki örnekte hiç) yerine getirememesi aslında her taşın altından 'faşizm' diye çıkmakla tamamıyla doğru orantılı bir durum. ve görüldüğü gibi bu tür, bi' anda kişisel oynamaya da başlayabilir karşı tarafın sinirlerini bir şekilde ele geçirebilmek için- ki sonrasında 'asjdhasjdhsajd bak sinirlendin hemen, çok faşistsin sen :( :(' diyebilsin diye.

ankara

an itibari ile artık sıcağıyla boğmaya başlayan; yaşanılmayası şehir.

adele

şu sıralar james bond filmi için yapmış olduğu yeni single'ı skyfall'la bir kez daha 'ortalık malı' olmuş olan çok güçlü vokal. keşke dolmuşlarda çalacak kadar popüler olmasaydı.*

en sevilen gömlek

oduncu gömleği olarak adlandırılan gömleklerin sebep olduğu durum. kışın daha bir sabırsızlıkla beklenmesine sebep oluyor sanırım bu gömlekler, seviyorum sizleri.

ayı sözlük yazar nicklerinin okunuşu

/kʌb.bɔɪ/ ipa ile telaffuzunun yazılışı olmakta ve nasıl telaffuz edildiği de elbette. *
Henüz takip ettiği biri yok.