iyi ki yapmamışım dediğim eylem. ilişkiler insana tecrübe, yaşanmışlık, anı kazandırır. insan umutla var olan bir varlıktır ki aşksız da yaşayamaz. umutsuz aşk olmaz. nasıl biterse bitsin, karşıdaki insan ne hissederse hissetsin(nefret, kin, öfke) ona karşı hissettiğin duygular karşılıklı olmadığından dolayı ayrılsan da aşık olmaya devam edilen durumdur. birlikte izlediğin yıldızları, sıkı sıkı göğsünde sarılışını, sabah uyandırmamak için yavaşça üstünü örttüğü, onun mesajıyla uyanıp akşam mesajıyla uyuduğun her bir anı, bebek gibi yumuşacık kokusu, parlayan kedi gibi gözleri senin için cennetten küçük fragmanlar gibidir. bu anıları iyi ki katmışım dersin hatırladıkça iyi ki yaşamışım ve bu duyguları biricik melekten tatmışım. onu hala çok seversin, çok özlersin ama yapamazsın o engeller karşındayken aşkınla yapayalnız kalmak zorunda kalırsın. hala o içindeki umudu kaybetmek istemezsin ama. çünkü bir kere aşık olduysan sönmez o, elbet döner tekrar bulursunuz birbirinizi bir yerlerde. yani diyeceğim şu ki sevgili sözlük üyeleri:
aşık olun, umut edin, düşün, kalkın emin olun. bu her şeye değer anılarınız sizi siz yapan. anılarınızı geçmişe kazıyıp sevdiğiniz meleğin yüzünü ellerinizin arasına almaktan korkmayın.
istanbul’a gelip her şeyin unutulduğu ve daha hiçbir şeyi yaşamadığının hissine varılma duygu durumunu yanında getirir.
(bkz: köyden indim şehre)
(bkz: gürbüz şehirde)
‘bear olmak kilolu olmak değildir’ olan karşıt görüşünü yanında barındıran düşünce şeklidir. genişçe bir vücut ve gerekli, gereksiz yerlerde kıllar ile olunabilecek bir tiplemedir.
toparlanılan yere bir bağlılık olmasa dahi giderken sevgiliye bakarcasına yapılan eylemi beraberinde getirir. içteki buruklukla birlikte anlamsız bir depresif havaya sokan eylemdir. taşınıldığında anıların da orada kaldığı düşünülür nitekim haklılık payı mevcuttur. yeni taşınılan yere alışıncaya kadar bu burukluk devam eder.
genelde kadıköy’de moda ile rıhtım arasındaki ara sokaklarda üreyişi gerçekleşen; cap, dar siyah pantolon, yıldızlı tişört ve deri ceketleriyle oturdukları zaman çevrelerine hoparlörden gelen zehirli dıptıs dıptıs şarkıyı yayan insancıkların giyim tarzıdır.
(bkz: cono)
bu soruyla birlikte yanında şu cümlecikleri de barındırabilecek tiplemenin sorusudur:
-şimdi kim kimi nasıl?
-ailen biliyor mu?
-ilk ne zaman anladın?
-abi nasıl yiaaa
-ay çok tatlısınnnnız
-benim de “lgbt’li” arkadaşlarım var?
-ben de 36473 yıl önce pride’a gitmiştim
-e nasıl evleneceksin?
metroda, otobüste, yolda, yolakta kendisi dışında ibne görünce dünyada yalnız kalmadığını anlayan bir mamutmuş gibi şaşırmışçasına bakıp süzen ibnelere söylemek istediğim cümledir
(bkz: buz devri)
bu soruyla birlikte yanında şu cümlecikleri de barındırabilecek tiplemenin sorusudur:
-şimdi kim kimi nasıl?
-ailen biliyor mu?
-ilk ne zaman anladın?
-abi nasıl yiaaa
-ay çok tatlısınnnnız
-benim de “lgbt’li” arkadaşlarım var?
-ben de 36473 yıl önce pride’a gitmiştim
-e nasıl evleneceksin?
iyi ki yapmamışım dediğim eylem. ilişkiler insana tecrübe, yaşanmışlık, anı kazandırır. insan umutla var olan bir varlıktır ki aşksız da yaşayamaz. umutsuz aşk olmaz. nasıl biterse bitsin, karşıdaki insan ne hissederse hissetsin(nefret, kin, öfke) ona karşı hissettiğin duygular karşılıklı olmadığından dolayı ayrılsan da aşık olmaya devam edilen durumdur. birlikte izlediğin yıldızları, sıkı sıkı göğsünde sarılışını, sabah uyandırmamak için yavaşça üstünü örttüğü, onun mesajıyla uyanıp akşam mesajıyla uyuduğun her bir anı, bebek gibi yumuşacık kokusu, parlayan kedi gibi gözleri senin için cennetten küçük fragmanlar gibidir. bu anıları iyi ki katmışım dersin hatırladıkça iyi ki yaşamışım ve bu duyguları biricik melekten tatmışım. onu hala çok seversin, çok özlersin ama yapamazsın o engeller karşındayken aşkınla yapayalnız kalmak zorunda kalırsın. hala o içindeki umudu kaybetmek istemezsin ama. çünkü bir kere aşık olduysan sönmez o, elbet döner tekrar bulursunuz birbirinizi bir yerlerde. yani diyeceğim şu ki sevgili sözlük üyeleri:
aşık olun, umut edin, düşün, kalkın emin olun. bu her şeye değer anılarınız sizi siz yapan. anılarınızı geçmişe kazıyıp sevdiğiniz meleğin yüzünü ellerinizin arasına almaktan korkmayın.
bu soruyla birlikte yanında şu cümlecikleri de barındırabilecek tiplemenin sorusudur:
-şimdi kim kimi nasıl?
-ailen biliyor mu?
-ilk ne zaman anladın?
-abi nasıl yiaaa
-ay çok tatlısınnnnız
-benim de “lgbt’li” arkadaşlarım var?
-ben de 36473 yıl önce pride’a gitmiştim
-e nasıl evleneceksin?
metroda, otobüste, yolda, yolakta kendisi dışında ibne görünce dünyada yalnız kalmadığını anlayan bir mamutmuş gibi şaşırmışçasına bakıp süzen ibnelere söylemek istediğim cümledir
(bkz: buz devri)
toparlanılan yere bir bağlılık olmasa dahi giderken sevgiliye bakarcasına yapılan eylemi beraberinde getirir. içteki buruklukla birlikte anlamsız bir depresif havaya sokan eylemdir. taşınıldığında anıların da orada kaldığı düşünülür nitekim haklılık payı mevcuttur. yeni taşınılan yere alışıncaya kadar bu burukluk devam eder.
‘bear olmak kilolu olmak değildir’ olan karşıt görüşünü yanında barındıran düşünce şeklidir. genişçe bir vücut ve gerekli, gereksiz yerlerde kıllar ile olunabilecek bir tiplemedir.
iyi ki yapmamışım dediğim eylem. ilişkiler insana tecrübe, yaşanmışlık, anı kazandırır. insan umutla var olan bir varlıktır ki aşksız da yaşayamaz. umutsuz aşk olmaz. nasıl biterse bitsin, karşıdaki insan ne hissederse hissetsin(nefret, kin, öfke) ona karşı hissettiğin duygular karşılıklı olmadığından dolayı ayrılsan da aşık olmaya devam edilen durumdur. birlikte izlediğin yıldızları, sıkı sıkı göğsünde sarılışını, sabah uyandırmamak için yavaşça üstünü örttüğü, onun mesajıyla uyanıp akşam mesajıyla uyuduğun her bir anı, bebek gibi yumuşacık kokusu, parlayan kedi gibi gözleri senin için cennetten küçük fragmanlar gibidir. bu anıları iyi ki katmışım dersin hatırladıkça iyi ki yaşamışım ve bu duyguları biricik melekten tatmışım. onu hala çok seversin, çok özlersin ama yapamazsın o engeller karşındayken aşkınla yapayalnız kalmak zorunda kalırsın. hala o içindeki umudu kaybetmek istemezsin ama. çünkü bir kere aşık olduysan sönmez o, elbet döner tekrar bulursunuz birbirinizi bir yerlerde. yani diyeceğim şu ki sevgili sözlük üyeleri:
aşık olun, umut edin, düşün, kalkın emin olun. bu her şeye değer anılarınız sizi siz yapan. anılarınızı geçmişe kazıyıp sevdiğiniz meleğin yüzünü ellerinizin arasına almaktan korkmayın.
iyi ki yapmamışım dediğim eylem. ilişkiler insana tecrübe, yaşanmışlık, anı kazandırır. insan umutla var olan bir varlıktır ki aşksız da yaşayamaz. umutsuz aşk olmaz. nasıl biterse bitsin, karşıdaki insan ne hissederse hissetsin(nefret, kin, öfke) ona karşı hissettiğin duygular karşılıklı olmadığından dolayı ayrılsan da aşık olmaya devam edilen durumdur. birlikte izlediğin yıldızları, sıkı sıkı göğsünde sarılışını, sabah uyandırmamak için yavaşça üstünü örttüğü, onun mesajıyla uyanıp akşam mesajıyla uyuduğun her bir anı, bebek gibi yumuşacık kokusu, parlayan kedi gibi gözleri senin için cennetten küçük fragmanlar gibidir. bu anıları iyi ki katmışım dersin hatırladıkça iyi ki yaşamışım ve bu duyguları biricik melekten tatmışım. onu hala çok seversin, çok özlersin ama yapamazsın o engeller karşındayken aşkınla yapayalnız kalmak zorunda kalırsın. hala o içindeki umudu kaybetmek istemezsin ama. çünkü bir kere aşık olduysan sönmez o, elbet döner tekrar bulursunuz birbirinizi bir yerlerde. yani diyeceğim şu ki sevgili sözlük üyeleri:
aşık olun, umut edin, düşün, kalkın emin olun. bu her şeye değer anılarınız sizi siz yapan. anılarınızı geçmişe kazıyıp sevdiğiniz meleğin yüzünü ellerinizin arasına almaktan korkmayın.