yıllar önce kitabını okuduğum, çocuk denecek yaşta trt2 de seyrettiğim eser.steve mcqueenin erkek oyuncular listemde en tepede olmasına sebep olan hücre cezası sırasında hamamböceklerini yediği sahnesi hala dimağımdadır.
yayınlandığı her defasında kendisini izlettiren, her sahnesi göz yaşlarına ak komutu verir nitelikte film. sinemamızın yüz akı filmlerindendir. nur sürer ve füsun demirelin zirve yaptığı filmdir ayrıca..
zamani evvelinde ( takriben 14 yil kadar once)bunyesinde staj yaptigim, sayesinde ilk kez kutsal new york sehrine gittigim, sonra da yoktan yere beni isten atarak dumura ugratan guzide tutun sirketi.. yanlis bilmiyorsam calisanlarinin buyuk bir orani sigara kullanmamaktadir...
yurdum topraklarından binlerce km ötede doğan, yaşadığı sıkıntılı hayattan kurtulmak için doksanların sonunda türkiyeye kaçan, üstünde taşıdığı ay yıldızlı forma için ölümüne koşan, çevresine örnek olmasını umduğum, ailemizden biri gibi sevdiğim türk atleti.
yıllar sonra tekrar müptelası olduğum gruptur. bu arkadaşların the invisible band adlı albümlerini almamın üzerinden tam 10 yıl geçmiş.dile kolay. yıllar sonra bile aynı tadı damağımda bıraktıran, flower in the window, sing, side gibi pek başarılı parçaların sahibi grup..
maçın son bir buçuk dakikasında dandik bir futbol maçı yayınına giren ntvspora saygılarımızı iletmemize neden olan maç. en çok üzüldüğüm şey ise kısıtlı kadrosu ile buralara gelen makedonyayı 3. olarak görememiş olmamızdır.
sozlukte yazsnlarin cogunun hatirlamadigi 70li yillarin sonu ile 80lerin basinda turk toplumu icin buyuk bir fenomen olmus olaydir eurovision..akli balig olusumun esas alindigi 4 yasimda yani 1980 de izlemeye basladigim ve bikmadigim ses yarismasi., zamaninda celine dion, lara fabian, azucar moreno, abba ve adi sayilabilecek pek cok guzel sese ev sahipligi etmis yarismadir ayrica.. elimde 1965 en bu yana yarismada yer alan tum sarkilar bulunmakta olup, paylasoma acik oldugumu bir kez daha soylemek isterim...
ingiliz heykeltraş gary white ile abdli aktör matt damon'un dünya üzerinde temiz su ihtiyacına dikkat çekmek amacıyla 2009 yılında kurdukları sitedir.
http://water.org/
2008-2011 yılları arasında belki de hayatımdaki en keyifli zamanları geçirdiğim doğu anadolu şehri.. evet zordu, çünkü küçüktü, istanbulda doğmuş ve büyümüş bir insanın hiç bir beklentisini karşılayamacak kadar küçüktü.. ancak insanları ve doğası ile mükemmel bir yerdi.. şimdi yurdun en batısında bir şehirde görev yapsam da hala buram buram burnumda tüten, bir sonraki munzur festivalinde şortumu giyip, çantamı takıp tekrar aralarında olmak istediğim insanların yaşadığı güzel şehirdir dersim.. ve evet ben de şehrin adının tunceli olmamasından yana olanlardanım...
bu parça 2004 yılında piyasaya çıktığında şans eseri büyük britanya semalarında idim.. yıllar boyunca dillerden düşmeyecek ve de sıkılınmayacak bir keane parçası olduğuna halen inandığım parçadır ayrıca...