japonca anlamı fırtına günlükleridir. naruto ve sasukenin şelaledeki savaşından sonra sasukenin orochimaru tarafında yer alması ve narutonun jiraiya önderliğinde eğitiminden dönüş sonrasındaki süreci anlatır ki bence ilk seriden daha keyifli bir seridir.
1958 istanbul doğumludur.. abdde ıllinois üniversitesi inşaat bölümünü bitirmiştir. hatırladığım kadarı ile spikerliğe 1980lerin sonunda trtde başlamıştı.amerikan aksanı ile sunumu ile dimağlarımıza kazınmış bu güzide insan bilhassa milli maç anlatımındaki samimiyeti ile kalplerimizdeki yerini sağlamlaştırmıştır.
bu arkadaşı yılbaşı akşamlarında dans ederken izlediğim çocukluk günlerimi ve üzerinden yaklaşık 30 yıl geçtiğini düşününce kendisine iyiden iyiye ayar olduğum insan.. adam hala aynı.. bunun gibilere bir örnek daha (bkz: halit kıvanç)
90lı yılların sonunda bear (ayı) kavramı ile tanışmamı sağlayan insan. gerçek adı frank martinidir.. matematik okumuş ve uzun yıllar büyük bir bilgisayar firmasında çalışmıştır.oldukça sempatik ve samimi bir musclebeardır.. şu an ft. lauderdale floridada emlakçılık yapmaktadır.
sozlukte yazsnlarin cogunun hatirlamadigi 70li yillarin sonu ile 80lerin basinda turk toplumu icin buyuk bir fenomen olmus olaydir eurovision..akli balig olusumun esas alindigi 4 yasimda yani 1980 de izlemeye basladigim ve bikmadigim ses yarismasi., zamaninda celine dion, lara fabian, azucar moreno, abba ve adi sayilabilecek pek cok guzel sese ev sahipligi etmis yarismadir ayrica.. elimde 1965 en bu yana yarismada yer alan tum sarkilar bulunmakta olup, paylasoma acik oldugumu bir kez daha soylemek isterim...
ingiliz heykeltraş gary white ile abdli aktör matt damon'un dünya üzerinde temiz su ihtiyacına dikkat çekmek amacıyla 2009 yılında kurdukları sitedir.
http://water.org/
2008-2011 yılları arasında belki de hayatımdaki en keyifli zamanları geçirdiğim doğu anadolu şehri.. evet zordu, çünkü küçüktü, istanbulda doğmuş ve büyümüş bir insanın hiç bir beklentisini karşılayamacak kadar küçüktü.. ancak insanları ve doğası ile mükemmel bir yerdi.. şimdi yurdun en batısında bir şehirde görev yapsam da hala buram buram burnumda tüten, bir sonraki munzur festivalinde şortumu giyip, çantamı takıp tekrar aralarında olmak istediğim insanların yaşadığı güzel şehirdir dersim.. ve evet ben de şehrin adının tunceli olmamasından yana olanlardanım...
bu parça 2004 yılında piyasaya çıktığında şans eseri büyük britanya semalarında idim.. yıllar boyunca dillerden düşmeyecek ve de sıkılınmayacak bir keane parçası olduğuna halen inandığım parçadır ayrıca...