geçen gün ipod'da tesadüfen karşıma çıkan linkin park parçası.. sokakta bangır bangır söylediğimi farkettiğimde bir çok insanın bana deli gözüyle baktığını farketmişimdir. ama olsundur. buna değerdir.
yüksek alkollu ve içimi kolay belçika birasıdır. bu biranın bardağı belçika dönüşü arkadaşlara götürülecek en güzel hatıradır.. tabii yeriniz kaldıysa.
sozlukte yazsnlarin cogunun hatirlamadigi 70li yillarin sonu ile 80lerin basinda turk toplumu icin buyuk bir fenomen olmus olaydir eurovision..akli balig olusumun esas alindigi 4 yasimda yani 1980 de izlemeye basladigim ve bikmadigim ses yarismasi., zamaninda celine dion, lara fabian, azucar moreno, abba ve adi sayilabilecek pek cok guzel sese ev sahipligi etmis yarismadir ayrica.. elimde 1965 en bu yana yarismada yer alan tum sarkilar bulunmakta olup, paylasoma acik oldugumu bir kez daha soylemek isterim...
ingiliz heykeltraş gary white ile abdli aktör matt damon'un dünya üzerinde temiz su ihtiyacına dikkat çekmek amacıyla 2009 yılında kurdukları sitedir.
http://water.org/
2008-2011 yılları arasında belki de hayatımdaki en keyifli zamanları geçirdiğim doğu anadolu şehri.. evet zordu, çünkü küçüktü, istanbulda doğmuş ve büyümüş bir insanın hiç bir beklentisini karşılayamacak kadar küçüktü.. ancak insanları ve doğası ile mükemmel bir yerdi.. şimdi yurdun en batısında bir şehirde görev yapsam da hala buram buram burnumda tüten, bir sonraki munzur festivalinde şortumu giyip, çantamı takıp tekrar aralarında olmak istediğim insanların yaşadığı güzel şehirdir dersim.. ve evet ben de şehrin adının tunceli olmamasından yana olanlardanım...
bu parça 2004 yılında piyasaya çıktığında şans eseri büyük britanya semalarında idim.. yıllar boyunca dillerden düşmeyecek ve de sıkılınmayacak bir keane parçası olduğuna halen inandığım parçadır ayrıca...