sevgilisi ya da flörtü olan herkesin oldukça iyi bildiği bir durum olan bu sendrom, halihazırda olan ilişkinin devamı için gereken heyecan ya da enerjinin başka kanallara aktarılmasına neden olarak ilişkinin bir anda monotonlaşması geyiğine sebebiyet vermektedir.

hepimizin bildiği, bilimsel bir faktör olan enerjinin korunumu ilkesine göre; enerji yoktan var edilemez ve vardan yok edilemez. sadece biçim değiştirebilir. kişi ilişkisine adadığı enerjiyi, cepte olan ya da sonradan dikkatini çeken başka bir bireye aktarmaya başlar ve sahip olduğu ilişkinin çatırdama sesleri ile kendini mechul bir yola atar. devam etmesi durumunda olumlu dönüş muazzam sonuçlara yol açabilecek potansiyele sahipken, sıklıkla aynı sendromdan muzdarip kalmaya, kurban pozisyonuna itilmeye başlar. gerçek hayat, ideal şartlarda olamadığından ve tersinmezliklerin sonucu ile kayıplar söz konusu olmaya ve aynı durumu her yaşamasında bahsettiğim ilişkiye aktarılan enerji miktarları azalmaya başlar. bunun üzerine kişi artık ilişkilerine kendini yeterince veremez ve geçmiş ilişkilerinin her zaman daha değerli olduğu yanılgısına düşer.

nostaljinin iyi yanlarını almayı sevdiğimizden, aslında sorun yeni ilişkilerinin etkileyicilik yoksunu olmasından kaynaklı olmadığı, bireyin ilişkilerine eskisi kadar odaklanamadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.

muhtemel bir ilişkisi varken beğenilen birinden olumlu dönüşe kendini kaptırma sendromunun etkisinden dolayı oluşan geyik. monotonlaşmasından şikayet eden herkesin göz kırptığı hali hazırda adaylar muhakkak bulunmaktadır.

lena dunham'ın tiny furnitures adlı ilk filminden sonra yapımcılığa soyunduğu *, iyi de ettiği hbo dizisi.

sırf hannah karakterinin giyim zevki için bile izlenebilir.

insanlar mı çekici, yoksa sakalları mı? gerçekten ayırt edemiyorum son zamanlarda. azgınlık bazen hakkaten kötü. yolda yürürken her bir düzine erkekten birine bakıp iç geçiriyorum, sonrasında "bunun benle ne işi olur ki" diye yankılanan içseslerimle baş başa kalıyorum. bu durum gerçekten canımı sıkıyor. *

el perro del mar - god knows *

big dipper - skank

(bkz: scott matthew)

iç geçirme sebebi. ***

"arena" sız yetim kalmış başlıktır. yine de ilk göz ağrım quake 2 nin gelişmiş hali olarak gördüğüm, artık nostaljik kalmış oyun.

kadın olsam kesin orospu olurdum cümlesi de sıkça ağızlarında olan beylerdir.

izleyici kitlesi üzerindeki etkisini açıkça ifade eden görsel:

jack'd adlı gay dating uygulamasının hazırladığı, genel geçer kullanıcı stereotiplerinin örneklendiği viral reklam videosudur. videodaki herkesi tüm uygulamalarda ve profil sitelerinde görmüşlüğümüz vardır.

özel isim olarak değil ama "prenses". kendileri tam bir prenses. hem de disney prensesleri gibi her yüzüne gülene aşık olanından geri kalan zamanlarda melankoliye bağlananlardan da değil, en nazlı olanlarından.

sözlük genelini tenzih edersek ülkemizde pek de değerinin bilinmediğini düşündüğüm erkek tipi tanımı.

dante'nin infernosunda ** birçoğunun zebani olarak görev aldığını görürüz.

yağ yakıcı olduğuna dair söylentiler bulunmaktadır. *

"game on, bitch!"

sabah sabah enerji patlamasıyla yma sumac - malambo no:1

bu çok sevdiğim seri hakkında biraz çenemi düşürebilirim sanırım.
kendi tarihi boyunca iki kere hikaye sıfırlanmıştır. eidos firmasından çıkan ilk seri benim gözbebeğimdir. ilk üç oyun zaten doksanların ikinci yarısında tüm oyun piyasasını sallarken tarihe en çok sevilen kadın oyun karakterlerinden birini kazandırmıştır.
ilk oyunların gameplay ve zorluk seviyeleri birbirilerine yakın olmakla beraber üçüncü oyunda eklenen yeni hareket kabiliyetleri ile oyun bir adım daha öteye çıkarılmıştır. kontrolleri ve oyun içi temel bilgileri öğretmek adına tutorial level olarak croft malikanesi oyunculara kapılarını açmaktadır. oyunlardaki ıssızlık duygusu, oyuncu ve lara croft arasında güçlü bir bağ kurmaya itmektedir. günümüzdeki diğer oyunların aksine detaylı briefing ve bilgilendirme bulunmadan, oradan oraya koşup atlayıp bulmacaları çözmeye, gizli nesneleri ve anahtarları bulmaya çalışmak da oldukça zordur.
fanları tarafından baş tacı edilen, serinin en zengin ve en zor oyunlarından biri olan dördüncü oyun tamamen mısır'da geçmekte ve oyun/hikaye bir flashback ile başlamaktadır. teenage çağlarındaki lara ile kısmen tutorial tadında bir girişten sonra esas macera başlar.

--- spoiler ---

dördüncü oyunun sonunda, hikayeye göre lara piramitten çıkamaz ve göçük altında kalarak can verir.

--- spoiler ---

eidos şirketinin ekonomik durumunun kötüye gitmesiyle beraber tomb raider projesi askıya alınır. elde olan verilerden yararlanarak beşinci oyun chronicles piyasaya sürülür. bu oyunda ise önceki oyunlarda büyük bir keyifle buzdolabına kilitlediğimiz winston smith, croft ailesinin takın dostu peder patrick dunstan ve lara'nın tarih öğretmeni charles kane' in croft malikanesinde yas tutarak paylaştıkları lara'ya ait anıları oynamaktayız.
core design ve eidos şirketlerinin büyük bütçe kısıtlamalarıyla, yeterince test edilemeden bir çok bug ve kontrol sorunuyla dolu angel of darkness adında 6 oyunu da bu serinin bitiş noktası olmuştur ve şirket iflas etmiştir.

bundan sonra seri sıfırlanarak yeni bir çağ başlamıştır. tomb raider legend ile yüksek görüntü kalitesi, bol miktarda konuşma ve diyalog içeren yeni seri, oyuncuları sevindirmiştir. yine yetişkin bir kadın olan lara, bu sefer ailevi sorunları da masaya dökmüştür. bir sonraki oyun anniversary ise ilk tomb raider oyununun onuncu yılında bir kutlama amacı ile aynı senaryonun yeni şirket ve yeni oyun stili ile güncellenerek piyasaya sunulmuş halidir. şahsi favorilerimden biri olan bu oyunda nostaljiyi yeni görüntü efektleriyle kutlamak ve özlediğim terkedilmişlik duygusu sonuna kadar mevcuttur. aynı serinin son oyunu underworld de çıktıktan sonra seri artık ilerleyememiş ve tomb raider artık japon rpg serilerinden iyi bildiğimiz square şirketine satılmıştır.

2013 yılında survival odaklı ve bulmaca çözümünden çok stelth ve combat ağırlıklı yeni bir tomb raider serisi ile legend-anniversary-underworld üçlemesi de sıfırlanarak gencecik bir lara croft un hikayesine başlanmıştır. japonya da geçen bu oyun boyunca bir çok silah kullanan taze gelin modundaki lara, son sahneye kadar hayranlarının özenle beklediği ve serinin efsane olmasında karakteristik özelliğe sahip olan double pistol un görünmesi ile bitmektedir. square ile yoluna ne kadar devam edeceği bilinmeyen tomb raider serisi, kendi adıma, saatlerimizi, günlerimizi verdiğimiz, kafa patlattığımız eski serilerin tadından uzaklaşmıştır.

bilimsel olarak yaklaşırsak, gerçekte var olmayan erkek modelidir. bilimde ideal terimi, çeşitli kabullerin yapılması ile belirli başlangıç ve sınır koşullarına bağlı olduğu sürece aynı özelliği gösteren cisimler/olgular üzerine yapılmaktadır. gerçek hayatta ise bu kabulleri yapamayacağımızdan pratik olarak bir çok parametrenin tersinmezlikleri ile karşı karşıya kalmaktayız.