davarın * başında çobanı yok ise davarın yanına yapancı kimseyi sokmayan harika yaratıklar. çoban evden kilometrelerce uzakta olsa bile boynuna taktığınız, çobanın yemeğini dağlarda bir yerde çobanı bulup yemeğini teslim eden köpeklerdir.
türk toplumunda "namus kavrami"nin baş tacı olan cümle öbeği. ama aslinda namusun iki bacak arasinda değil, beyinde bittiğini anlamayan ve anlamak istemeyen cinsiyetçi bir toplumun, şuursuz bir kavramı. *
aslında insanı kendisine bağımlı yapmaktan öte, tutsak yapan markadır. zira onların istediği yada sana sunduğu hizmetten bir adım öteye geçmeye izin vermeyen bir markadır. (bkz: paralı kölelik)
yaşadığım şehir yazları çok ama çok fena sıcak oluyordu. bir yaz günü gece uykudan uyanıp çok fena susadığımı fark edip mutfağa doğru gitmiştim ve ne kadar gözüm dönmüşse o uykulu hal ile buzdolabı yerine tezgah dolabını açıp su diye yarım litre durmaksızın ayçiçek yağı içmiştim. *
aşık olduğunuz inasının ben sensiz yaşayamam, intihar ederim demesinin üstünden bir hafta sonra sizi aldattığını söylemesi ve onu sevdiğini anlatırken; "seni çok seviyorum ama ben aşk duygusunu tatmak istiyorum." * deyip çekip gitmesi.