sansürsüzünü bulup okuyabilirseniz şanslısınız. hayatımda okuduğum en iyi beş kitaptan biri. geçen gün de bay wilde'ın teleny adlı kitabını okudum ağzım açık. okuyunuz, okutunuz.
öyle bir gaza getirir ki insanı.. ortadünya akar.. hatta inanmayabilirsiniz ama şunu anlatayım: hobbit`i bir arkadaşla izledik, gece üç gibi bitti. çıktık sinemadan, aldık biralarımızı ve muğla`da bir dağa çıktık. uzun süre tırmanıp gezdikten sonra yamaçta küçük bir oyuk bulduk. içeriye zar zor girdik ve bambaşka bir dünya! elimizde el feneri ilerledik, ilerledikçe şaşkınlığımız arttı. tapınak benzeri bir yapı, mezarlık, ilginç bir aydınlatma sistemi... şu an bizden başka kimsenin orayı keşfetmediğini umarak sık sık gidiyoruz.
bambaşka bir dünya bizim için. sevgiler.
şu an feynman diyagramlarıyla boğuşuyorum. fizikle birazcık ilgileneniniz varsa bana ulaşsa ya.. biralar benden. canımız çok sıkılırsa da oturur film izleriz. ohoho!
bunu da denemek lazim. fakat evimin sicak havuzunda yuzup, havuzun basina doktugumuz tuzu yalayip tekila shotlamak daha sicak bir fikir gibi geldi bana. hedonistin biri gibi gorunebilirim, ama sizi de beklerim. saygilar.
mantının ciddiyetini bozmaya yönelik çalışmalar bunlar. illa ki bir şeye benzetmem gerekirse: tarantino`nun burnuna hızma takması gibi bir şey. yakışıksız.
yastık/yorgan kılıfı değiştirmeye çalışırken pes edip bir sigara yaktığım andır. hayatta en nefret ettiğim işlerin başında gelir, sevgili isteğimi depreştirir.
gecenin bu saatinde kiremitte tavuk yedim. pişmanım. eve geldim swing republic dinleyip kendimi electro swing`in kollarına bıraktım. dans ederek az da olsa eritecem bu göbeği. ciddiyim.
italya konseri sonrası, sarılıp öpebilme şansına eriştiğim yegane varlık. kokusu burnumda. meat is murder dinledikten sonra et yiyemez, there`s a light that never goes out dinledikten sonra gece arabanıza atlar, şuursuzca turlarsınız. let me kiss you, bazen kendinizi zehirlemektir. kiymetlimisssdir moz.
lan sen ne biçim çocuktun diyebilirsiniz ama ben hayal edemiyordum. zaman ve uzamdan bağımsız olmalı ve aynı zamanda tüm bunlara aşkın ve içkin de olmalıydı. bu yüzden benim için tanrı bir boşluktu, hiçlikti. şu an bir pastafaryanım. çocukluğumda da olsaydı bu din, gözüm kapalı ramen derdim.
bu baslik aklima 10 yasindayken yasadigim bir olayi getirdi... bir satranc turnuvasindaydim, 3. macimda turnuvanin favorisi, dillere destan cocuk geldi karsima. herkes kesin elenecegimi dusunurken ben cocugu piyonlarimla mat etmistim. buradan alinmasi gereken ders: hayatinizda bir kere de olsa karanfilli-sutlu yesil cay iciniz efendim. evet.
bir insan yemek yapamıyorsa, memesi ne kadar büyük olsa da, kalçalar ne kadar yürek hoplatsa da bazı şeyler bitiyor.. yani şimdi sevgilim bana karnıyarık yapamayacaksa memeleri çok reroro.. acıkınca çok şey oluyorum.. ımm.. suphi?
1 haftadır fizik/kuantum fiziği ya da birazcık temel mantık bilen birilerini arıyorum bir arkadaşım için. çok eğlenceli bir iş ama cesareti olan yok. biralar benden dedim fayda etmedi. artırıyorum! biralar + on numara akşam yemeği! inada bindi bu iş, bir şekilde birisini bulacağım. sözüm sözlükten içeri beyler, bayanlar.