allahtan korkmak
teist için de ateist için de komiktir.
alkol ve aşk
sevişirken kan verir gibi yatan kadın
terlemeden, şehvetsiz seks mi olur amına koyim. lololo.
tom waits
on an island
hatununa sarıl, yıldızları izle ve geber. tek kelimeyle uyuşturucu.
david gilmour
hakkında sayfalarca şey yazabileceğim insanüstü varlık. orgazmik gitar soloları, boğazınıza düğümlenen sözler... ``ulan ölüp gidecez şu dünyadan ve hiçbirimiz hiçbir bok değiliz amına koyim!`` tadı bırakır bünyemde. o tat ki hep kalır, hep yakar...
high hopes
gunde en az bir doz aldigim basyapit. bir gece bunaldik, arkadasla aldik gitarlari, ciktik mugla sokaklarina. bir park bulduk, actik biralarimizi ve caldik/soylemeye basladik bunu. 30-35 kisi toplandi basimiza. benim gozume ise ilerdeki, 20li yaslardaki hos hatun takildi. agliyordu. ve bunu gizleme geregi duymadan yapiyordu. sarki bittigindeyse coktan kaybolmustu.. bu da boyle bir animdir.
camel
bir süredir white`ını içtiğim sigara markası. candır.
tanrı ile allah arasındaki fark
tanri beyaz, allah gri. invisible pink unicorn var mesela, o da pembe. fsm var makarnadan. iki tane de koftesi var, sol koftesi daha buyuk. russell`in caydanligi var. nerde oldugu belirsiz. farkli farkli iste. may the force be with you!
ayıların en çok kullandığı kelimeler
``ayılar konuşabiliyor mu ki?`` dedi michael madsen. acıkmıştı, bıçağı eline aldı, ekmeği dilimledi. sonra durdu. ekmek kesmek, kulak kesmekten sıkıcı bir işti. o anki farkındalığı, fırında unuttuğu patateslerin kokusundan daha az keskindi. fırına yöneldi, kapattı. uyku fikri, kafasını davlumbaza çarptığı anda daha acı hissettirdi kendini. ve başını yastığa koydu... ve gözlerini kapadı...
stay
sam brown aci aci stay with me baby diye inletirken odami bu saatte, bana da sarap acmak duser.
harlem shake
muğla üniversitesi`nden bir grup manyak arkadaş zombi versiyonunu çekti. eğlenceliydi. her biri hasta ruhlu, yetenekli arkadaşlar. izleyiniz.
melis danişmend
hoş hatun. akılda kalıcı, akıcı ritimler yakalayabiliyor şarkılarında, ama bunu zenginleştirmekten çekiniyo her nedense. bin doz öfke adlı şarkısında kullandığı piyanoya güçlü bir çello ve başka birkaç enstrümanla.. off off.. uçar valla. olmadı kavırlayayım ben. neyse, seviyorum bu hatunu.
banyoda söylenen şarkılar
tom waits - i hope i don`t fall in love with you
evlenmek
turkiye`de seksin legalize edilmesi. mutsuzlugun sindirilip, omrun tuketildigi kurum.
sucuk
an itibariyle düştü mangala. kokusu bile cezbediyor. vegan olamama sebebim.
someone like you
van morrison`unki siker atar.
50 yaşında gayliği seçebilirim
basligi gorunce aklima gelen ilk sarki: franz ferdinand - take me out
basligi gorunce aklima gelen ilk yemek: firinda levrek
basligi gorunce aklima gelen ilk icki: bacardi
neden mi? bilmiyorum.
aforizmalar
fui, non fui, non sum, non curo! - epicuros. dovme yaptiracam bunu, zaman bulamadim bir turlu.
izmir
bir mekan var (ismini vermeyecem, öğrenmesin kimsecikler) ufacık, sıradan. ama hayatımın en lezzetli kelle-paça`sını orda yedim. yok böyle bir tat. 12 lira bir tabak çorba ama deyiyor buna. izmir` e ayak basar basmaz oraya koşarım. önce çorbasını, sonra hatunlarını içer, huzurlu bir şekilde uyurum. muğla`dan önce izmir`deydim. en güzel iki şehir.