eşit ağırlık adına konuşursak ilk 30 bine girmek yeterli, 20 bine girmek gayet başarılı, ilk 10 binde olmak ise harika bir durum olan sınav. (bkz: sayılara girmek)
hey gidi. geçen yıl girdiğim entry'nin ardından şu an okulun yurdundan entry girdiğim sınav. girecekler için şimdiden geçmiş olsun. ygs'den çok daha önemli olduğu tecrübeyle sabit. *
an itibariyle tüm patikaları ve yolları kayak pistine dönmüş cağnım okulum. manzaranın güzelliği insanı bi hoş etse de yürümek insanı öldürüyor. ha -5 derece havanın da sıcak olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz biraz zaman geçince. (bkz: -10ları görmek)
hastalıktan öldüğüm şu iki gündür başıma gelen tek ve en iyi şey sevgilimin bütün gün ve gece yanımda olmasıydı. uyurken ara ara soğuk avcunu alnımda hissettim. birlikte yattığımız yataktan sırf sıcaklık beni rahatsız ediyor diye (ki ona belli etmemeye çalışıyordum çünkü yanımda istiyordum.) kalkıp bütün geceyi yere attığı battaniyede başucumda bekleyerek geçirdi. az önce ilaç almak için nöbetçi eczane bakmaya gitti, böyleliklen buraya yazabiliyorum. işin itiraf kısmıysa sözlük, bu hayattaki en ama en kötü duygu yalnızlıkmış. çoğu acı bir süre sonra külleniyor fekat yanında biri olmadığı sürece yalnız olmaya devam ediyorsun.
neredeyse bir aydır sözlüğe gitmezken ölmüş bir entryme artı oy vererek yorgunluktan totomun çıktığı şu günlerde nedes alma molasiynan sözlüğe girdiğimde beni mutlu eden yeni ayı sözlük yazarı. hosgelmis.
büyük lokma yiyip, büyük konuşmaması gereken geydir. kimin ne zaman kimi seveceği belli olmuyor sonuçta. feminenlerden hoşlanmıyorum diye kendini kısıtlamasa daha mutlu bir insan olabilir aslında.
son 3 ay öncesine kadar yaklaşık 8 aylık bir süreç için de facto olarak, son 3 ay ise resmi olarak gerçekleştirdiğimiz eylem. kolay değildir. ama zor da değildir. tamamen kişilere bağlı olmakla birlikte partnerlerin ayrı bireyler olduğu unutulmadığı ve buna bağlı olarak kişisel alan ''çok fazla'' ihlal edilmediği sürece (her ne kadar kısıtlanmıyor desek de evini, yatağını, düşüncelerini, hislerini ve vucudunu paylaştığın insan sonuçta) gayet de güzel giden şeydir. otogarlarda, dolmuşlarda, sinemalarda, kafelerde geçirilen onlarca saatten sonra aynı evi paylaşıp, birbirini görmek için hiçbir çabaya gerek kalmadan olan bütün gücünü partnerine yansıtabileceğin bir ortam oluşturmaktadır ve karşındaki insanı çok daha iyi tanımana vesile olur. fakat en çok dikkat edilmesi gereken unsur bana göre; ayrı zevkleriniz sadece kendinize ayırdığınız vakitlerinizin olması, olabilmesi. ayrı ayrı arkadaşlarınızla görüşebilmeniz veya kendi başınıza vakit geçirebilmeniz. çünkü bir süre sonra buna ihtiyacınız oluyor. kendinizi birbirinize kapatmayın. birbirinizi tüketmeyin, insan asalak bir yaratık olmaya çok müsait. sadece seviyorsunuz diye sömürülmeyin ve karşınızdakini sömürmeyin maddi ve manevi olarak. ha bir de son olarak sevgiliniz sizinle yaşamasın, siz sevgilinizle birlikte yaşayın.
henüz eve döneli iki gün oldu, iki gündür salondaki kanepede yatıyorum. bu gece dayanamayıp anne artık odana gider misin yalnız kalmak istiyorum dedim. gözlerime bakıp daha çok yalnız kalacaksın dedi. bu güne kadar hiçbir şey bu kadar canımı yakmamıştı.
bulge denince akla şüphesiz ki john hamm gelmelidir. aman allahım, alın beni burdan... adamın tasarımcıları tüm samimiyetleriyle isyan etmişlerdir zamanında.
kürdü de türkü de leş olan ideoloji. hele hele, kendi seçiminden kaynaklı olmayan özelliklerinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmış insanların nasıl milliyetçi olabildiklerini aklım almıyor. galiba insan olmamızın önemini kavramak önemli olan. cinsiyetsiz, milliyetsiz bir toplumun varlığı anca o zaman sağlanabilir. haydi ne mutlu insanım diyebilene.
yaş:56
konu: politikadan ekonomiye, ailevi meselelerden romantik ilişki sayilabilecek her türlü duruma kadar geniş bir alan.
karakter: natüralist fakat durumun vahametine göre optimist de olabilir, bilemedim.
yer: başta ankara ve manisa olmak üzere teknolojinin kolunun uzandığı her yer.