bazı şeylerin özel ve güzel olduğuna inanmıştım. her şeyin düzelebileceğine inancım tamken, elimden gelen her şeyi yapmama rağmen olmadı. o kadar kırgınım ki. hayatımda hep yalnız olduğumu düşünmüştüm, uzun bir süre karşı çıktım, direndim ama zamanla o kadar bağlanmışım ki bu düşünceye, kötü günlerimi yalnız geçireceğimi hiç düşünmüyordum. artık çabalayamıyorum bile. kendimi böyle savunmasız bıraktığım için o kadar kızgınım ki.
ben artık bir köşede gizli gizli gözyaşı döküp mutsuz olmak istemiyorum sözlük.
bazı konularda fikir ayrılığı yaşamadıktan sonra ilişkiye ilişki denir mi? karşı görüşü bilmeden, hayatına bir farklılık gelmeden hiçbir şey katamaz insan kendine, çok sığ kalırdık çift olarak diye düşünerekten kendimle çıkmazdım herhalde.
14 yaşındayken euro truck'taki tırımı bir yere çarpmamak ve hangi radyoyu açmaya karar vermek dışında hiçbir şeyin umrumda olmadığı o güzel ve masum günlere ihtiyacım var.
vizyonsuzluk mu dersiniz ne dersiniz bilemem ama zaman zaman tanrının varlığını sorgulatır bana, o nasıl bir karizmadır öyle cennetten düşen ilk yağmur damlası mübarek
minik bir taş, lisede o zamanlar yakın olduğum bir arkadaşımla yolda yürürken arkadaşım yerdeki bu taşı alıp bana vermişti, o günden beri kimlerle ve nelerle yollarımız ayrıldı ama bu minik taşla hala beraberiz
bazı şeylerin özel ve güzel olduğuna inanmıştım. her şeyin düzelebileceğine inancım tamken, elimden gelen her şeyi yapmama rağmen olmadı. o kadar kırgınım ki. hayatımda hep yalnız olduğumu düşünmüştüm, uzun bir süre karşı çıktım, direndim ama zamanla o kadar bağlanmışım ki bu düşünceye, kötü günlerimi yalnız geçireceğimi hiç düşünmüyordum. artık çabalayamıyorum bile. kendimi böyle savunmasız bıraktığım için o kadar kızgınım ki.
ben artık bir köşede gizli gizli gözyaşı döküp mutsuz olmak istemiyorum sözlük.
vizyonsuzluk mu dersiniz ne dersiniz bilemem ama zaman zaman tanrının varlığını sorgulatır bana, o nasıl bir karizmadır öyle cennetten düşen ilk yağmur damlası mübarek
bazı şeylerin özel ve güzel olduğuna inanmıştım. her şeyin düzelebileceğine inancım tamken, elimden gelen her şeyi yapmama rağmen olmadı. o kadar kırgınım ki. hayatımda hep yalnız olduğumu düşünmüştüm, uzun bir süre karşı çıktım, direndim ama zamanla o kadar bağlanmışım ki bu düşünceye, kötü günlerimi yalnız geçireceğimi hiç düşünmüyordum. artık çabalayamıyorum bile. kendimi böyle savunmasız bıraktığım için o kadar kızgınım ki.
ben artık bir köşede gizli gizli gözyaşı döküp mutsuz olmak istemiyorum sözlük.
minik bir taş, lisede o zamanlar yakın olduğum bir arkadaşımla yolda yürürken arkadaşım yerdeki bu taşı alıp bana vermişti, o günden beri kimlerle ve nelerle yollarımız ayrıldı ama bu minik taşla hala beraberiz