sabah evden tişörtle çıkınca hafiften ürpermeye başlanıldığı zamanlara denk gelir. bir de sevdiceğin ailesinin yazlıktan dönmesidir.

alış veriş marketlerinde kırtasiye reyonlarının en başlarda bulunması...

hüzün veren anlardan biridir. artık gece üstünü örtmeye başlarsın, akşam dışarıda oturacaksan uzun kollu bir şey alırsın vs.

duştan çıktıktan sonra vücuttaki her bir tekil su damlasının tir tir titretmesi

eylüldür..

sarmaya başlayan ağaçlardır kimi zaman...
gece çıkarken çantana koyduğun hırkadır bazen...
"camını kapat oğlun yatarken" olarak anne cümlesidir zaman zaman...
kış hüznünün üstüne çöküp pencereden dökülen yapraklara bakıp kahveni yudumlamaktır yakın zaman.. *
çok üzgünüm sözlük, çook! bu üzüntüm şiir yazdırdı bana. şevkat gösterin bana.

bu anlar benim en mutlu anlarım. yazdan nefret ediyorum sözlük.

o his bana mı gelmiyor bir tek ben hala şort t-shirt çıkıveriyorum geceleri biraz ürperiyorum ama onuda hırkalarla idare ediyorbulurum pantolonlar daha çıkmadı yani

ekimin başında hava birden 15 derece düşüp -6 ya dayandığında haşırt diye farkedilen an.
(bkz: ottawa)

gece yatarken altüst pijama takımı giymek

dersler ağır gelmeye başladığında hava hala sıcak da olsa yazın bittiğini anlarsın

karnımdaki şişkinlik hissi , elimin deri değiştirmesi , sabahın köründe uyanmam , içimdeki kendimi parçalamak " yeter ulaaaan" deme isteği...

merhaba kış. ( izmirde sonbahar olayı yok)

geceleri ankara'nın ayazını hissetirmesi durumu.

pazar tezgahlarinda, karpuz, seftali, üzüm, erik türü nevalenin, yerini ufak ufak nar, ayva, mandalina meyvelerine birakmasi...

''bu sıcaklarda da sevişilmez ki yapış yapış'' bahanesinin kullanılmadığı anlar.

esen serin rüzgar, havanın erken kararması ve güneşli günlerde bile sarı rengin soluklaşması.

iş mesai çıkış saatlerinin * * yarım saat ya da bir saat erkene alınmasıyla bana yaşatan duygu silsilesi *

ince çoraptan, kalın çoraba geçildiği an.

kısa şortla dolaşmaktan pişman olunduğu ve akşamına hasta olunduğu an.

(bkz: deri mont giyme arzusunun baş göstermesi)