doğru ebatlarda üretilmeyenleri insanı sinir hastası eden çarşaf türü. tek kişilik ise ölçüsü bellidir arkadaşım fantezi yapıp da her sabah bana niye iş çıkartıyorsunuz? zaten sabit uyuyan biri değilim ekstra zaman kaybımın telafisini kim yapacak?
bazen tek bir cümle bir şarkıyı sevmenize sebep olabilir ya da tek bir sahne tüm filmi büyülü kılabilir. işte sibel can'ın seslendirdiği yalnızlar treni şarkısını özel yapan iki kelime bence budur.
kırık kalpler ve rücu bu konu başlığı altında cemal safi ve cahit sıtkı tarancı'ya kötü hisler beslemek. her yazarda standart olan bir durumdur ayrıca. şarkı sözünden reklam sloganına "bunu ben nasıl yazamam!" hasetliğinden ileri gelir
kış ayında yorganı üstüne aldığı anda boğulma riskiyle karşı karşıya kalınmaya müsait pozisyondur. ılıman havalarda tercih edilmesi faydalıdır zannımca
sevgili sözlük, aramıza epeydir mesafeler girdi. aslında seni hep sevmeye devam ettim uzaktan da olsa. tam her şey düzeldi derken önce küçük bir üşütme vakası ardından yakalandığım ve şu anda da boğazımın kabus ağrısının sebep olduğu ateş ile yoran ama uyutmayan gecede sana içimi dökeyim dedim. ya sözlük tamam gay olmak hani yalnızlıkla adı konmamış bir anlaşma imzalamaktır da bu iş straight arkadaşlarla da olmuyor be kuzum. hepsinin bir yerlerde bir programda olması gerektiğinden, gerçekten yardım edebilecek iki kişinin de şehir dışında olmasından mütevellit ebem .....di şu 4 gündür. hem ilaçlarımı doğru zamanda almaya gayret etmek hem o ilaçların tok karnına alınıyor olması gibi bir ikilem üzerinden zor ilerlerken bir de vitaminli beslenme gerekliliği, ('e 4'e kadar düşen tansiyonum da eklenince canım çıktı desem yeridir. hem yemeğimi yapmak hem ilaçlarımı zamanında almak hem de iyileşmeye çalışmak hem de bugün güç bela gidip girebildiğim sınava hazırlanmak aynı zamanda da para kazandığın işi yapmak ne kötüymüş. hani sevgili nedir falan derdim çok takılmazdım ama böyle zamanlarda özel birinin olması ne kadar da gerekliymiş yahu. şimdi halil sezai misali isyan etmem lazım değil mi? yok ben öyle yapmayacağım, adaçayı ve ıhlamur karışımı çayı içip devamında ilaçlarımı alıp, çarşafları değiştirip uyumam dinlenmem lazım. bakalım bu gece uyku ile orta yolu bulabildiğimiz bir anlaşma yapabilecek miyim? hadi sana iyi geceler sözlük, az kaldı yine fırtına gibi eserim buralarda. bekle beni.
fragmanı ile iştah kabartan, posteri ile ağız sularını akıtan film bütçesinin çok çok üzerinde (13 milyon dolara çekilen film dünya çapında 329 milyon dolar gişe yapmıştır) getiri sağlamasının yanında en iyi film, yönetmen ve kadın oyuncu dahil 5 dalda oscar'a aday olmuş ve natalie portman bileğinin hakkıyla ödüle ulaşmıştır. beni en çok üzen ise mila kunis'in aday olamamasıdır.
yediği haltın sonuçlarıyla yüzleşmek yerine kaçmayı tercih ettiği için piyasada namı okunmayan aktris. açık açık çıkıp hatasının arkasında dursaydı böyle olacağını düşünmüyorum. pınar altuğ da benzeri bir haltı kendisi evliyken ve kocası da askerdeyken üstelik yemişti lakin kaçmadı ve kazandı. gözden ırak oldun mu unutulursun arkadaş, bu kadar basit.
başka bir örnek de bu yıl oscar'a kavuşan sinemanın emektarı sayılabilecek bir oyuncu octavia spencer'ın adı açıklandığındaki tepkisiyle jessica chastain'e aittir.
2002 yılında oyundan uyarlanan ve resident evil adıyla gösterime çıkan ilk film 33 milyon dolarlık bütçesine dünya çapında 102 milyon dolar gişe ile cevap verdikten sonra yapımcılar seri haline getirmeye karar vermiştir. ikinci film resident evil: apocalypse 2004'te vizyon yüzü görmüş 45 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 129 milyon dolar getiri sağlayınca üçüncü film resident evil: extinction için düğmeye basılmıştır. 2007'de vizyon yüzü gören film 48 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 148 milyon dolar getiri sağlayınca dördüncü filmi bekler hale geldik. 3 yıllık aranın ardından üçüncü boyut teknolojisi ile 60 milyon dolara çekilen resident evil: afterlife dünya çapında 296 milyon dolar getiri ile yapımcısının paraları sayarken ellerinin tahriş olmasına sebep olmuştur. serinin şimdilik son filmi resident evil: retribution amerika'da 14 eylülde vizyona çıkacaktır.
tim burton'un bu sene gösterime çıkacak ikinci filmi * bakalım harikalar yarattığı stop motion animasyon tekniğiyle bize nasıl bir masal anlatacak, merakla beklemekteyiz.
sevimli, komik ve insana yan komşu hissi verecek kadar içten aktör. keşke yan komşum olsa. hayır, ben los angeles'ta oturuyor olayım o istanbul'da değil.
bir paşanın ağzından "o saatte sayım olmaz, 25 asker bir arada bulunmaz. sayım denilen sandıkların taşınmasıdır, el bombaları da düşmeye darbeye dayanıklıdır, dolayısıyla o nedenle patlama olmaz." başka bir yorumum yok, olamaz da.
gece yolculuk etmeyi benim gibi sevenlerdenseniz uyuyan diğer erkek yolcuların (hepsi değil tabi gözünüze hoş gelenlerin) sabah vakti sizlere yaptığı hoşluk.
2002 yılında oyundan uyarlanan ve resident evil adıyla gösterime çıkan ilk film 33 milyon dolarlık bütçesine dünya çapında 102 milyon dolar gişe ile cevap verdikten sonra yapımcılar seri haline getirmeye karar vermiştir. ikinci film resident evil: apocalypse 2004'te vizyon yüzü görmüş 45 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 129 milyon dolar getiri sağlayınca üçüncü film resident evil: extinction için düğmeye basılmıştır. 2007'de vizyon yüzü gören film 48 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 148 milyon dolar getiri sağlayınca dördüncü filmi bekler hale geldik. 3 yıllık aranın ardından üçüncü boyut teknolojisi ile 60 milyon dolara çekilen resident evil: afterlife dünya çapında 296 milyon dolar getiri ile yapımcısının paraları sayarken ellerinin tahriş olmasına sebep olmuştur. serinin şimdilik son filmi resident evil: retribution amerika'da 14 eylülde vizyona çıkacaktır.
çok değil iki ay kadar önce nişantaşı civarında bir kadının geri viteste üstelik yokuş bir alanda ve de tek bir hamle ile arabasını park ettiğini gördükten sonra 2012 kehanetinde haklı olduklarına kanaat getirdiğim uygarlık
aslında saçma karmaşık konular gibi bir açılımı anlık uydurup işin aslını üzerine tıklayınca öğrendiğim kısaltma. yo kafam her zaman bu kadar tuhaf çalışmaz ben de sizler gibi normal biriyim.
kanal d'nin doktorlar dizisine rakip olarak sürekli oynattığını düşündüğüm zamanında da hiçbir bölümünü izlememiş olmama rağmen yine izleyesim olmayan dizi