bir paşanın ağzından "o saatte sayım olmaz, 25 asker bir arada bulunmaz. sayım denilen sandıkların taşınmasıdır, el bombaları da düşmeye darbeye dayanıklıdır, dolayısıyla o nedenle patlama olmaz." başka bir yorumum yok, olamaz da.
bir kere de olaysız geçmez mi arkadaş bir ülkenin gündemi? insan canının ne kadar değersiz olduğuna tekrar şahit olduk, zaten güzide ülkemin yegane orman bakanı da dile getirmiş " zaman zaman oluyor böyle kazalar, pakistan ve hindistanda da oldu".
şehit falan değil boku bokuna ölmüşlerdir.yetkilerin ihmalkarlığını şehit payesiyle silemezler. -cahil askerlerin ne işi vardı silah deposu düzeltmekte? -neden bomba uzmanı bir personel yoktu? -o saatte sayım mı olur ? -o canların hesabını kim verecek? -kim 25 canı geri getirecek? gibi soruları biri cevaplamalı ve genelkurmay başkanı dahi bütün sorumluları istifa etmeli.
sen onca yıl büyüt besle okut devlete emanet et sana cenazesi gelsin.bu nedir arkadaşım bu nasıl halkdır ki sokağa dökülmez bu nasıl millet ki isyan etmez.tabii nasıl olsa giden can bizim parçamız değil.yok kardeşim yok o çocukları şehit oldu diye unutturamazsınız.vatan sağ olsun edebiyatıyla bizi kandıramazsınız.ateş düşen ciğerleri söndüremezsiniz.
askere gitmiş olan herkes mutlaka duymuştur: askeriyede yaşanan kazalar ve intiharlar çatışmalarda ve saldırılarda ölenlerin çok çok üstünde diye. doğruluğunu bilemeyeceğim. ancak bu tip şeylerin haber değeri olmadığını biliyorum. mesela 25 asker aynı hafta içinde farklı birliklerde farklı kazalar ve intiharlar sonucu ölüyor olabilir. bu yine de medyada yer almayacaktır. işin özü böyle bir askerlik sistemimiz varken teröriste ihtiyacımız zaten yok. profesyonel ve eğitimli orduya ihtiyacımız var.
greenday
dark bear