28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı 2. tur oylaması

malumunuz cb seçimi 2'inci tura kaldı. başlığımızı açıp siz değerli yazarlarımızın isabetli yorumlarını alalım derim.

ayrıca bugünün bir özelliği var sayın okuyucular. 28 mayıs 2013, gezi parkı direnişinin başlangıcıdır. şimdi tam 10 yıl sonra bizi bir sınav daha bekliyor. hadi bakalım!
çoğulcu demokrasinin karşılığını aldığımız bir 14 mayıs oylaması sonrasında, anadolunun, cahil, güce tapan, kendisini sikene eyvallah diyen coğunluğun verdiği oylarla cumhurbaşkanı belirlenememişken, önümüzdeki 14 günde çok büyük bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum, hatta ön görüm ne yazık ki kemal kılıçdaroğlu'nun oylarının düşeceği yönünde..

yolumuz uzun, gençliğimiz var dedik lâkin ne gençliğimizi yaşatıyorlar ne de yolda durup dinlenmeye müsade ettiler..
'iyi bir gelecek mi?' yoksa 'kredi ile toplu konut çekilişi mi?' oylanacak bu turda aslında. anladığım kadarı ile iyi bir gelecek değil de beton binalar kazanacak malesef. umarım tersi olur. ama seçmen eğilimi ve istatistik ortaya başka sonuç çıkarmıyor.
sonumuz hayrolsun diyeceğimde pek olmayacak gibi gözüküyor
mesclise giren domuz bağlı katiller; kadınlarınızı sahiplendireceğiz diyen çağ dışı insanlar ve onların destekçileri çoğunluk durumunda. başımızdaki zat bakın beni seçmezseniz meclis çalışmaz yatırımlar yarım kalır, togg, iha,siha hepsi kalır, vatan gider, ezan diner, bayrak iner verin kardeşinize yetkiyi göstersin size etkiyi diyerek maalesef üzülerek istemeyerek %55 ile tekrar seçilir. müfredatta değişiklikle başyayıp (hüdapar isteği), lgbti derneklerin kapatılması (yeniden refah isteği) ile kötü günler geride kaldı şimdi daha kötü günler var aşamasına geçeriz. seçimden sonra kendi gruplarını kuranchp listesinden giren partiler de bunlara destek vererek sıçtık sıvıyoruz moduna geçerler. kısaca a dostlar biz bahar gelecek diye beklerken winter is coming. bu arada seçimlerde komiklik olsun diye ali koç istifa, tek yol devrim gibi komiklik yapan ya da alt tarafı bir mühür bile basmayan 1.300.000 kişi ile bana ne yaahhhh ben mi kurtarıcam ülkeyi diyen yaklaşık 8 milyon kişi... size ne desem az... tersi bir senaryoyu düşünelim. millet ittifakı kazandı. meclise taşıdıkları kendi grubunu kurdu. bunlar demokrasi amaç değil araçtır diyen grup oldukları için işi bitti. hadi hdp/ysp , tip destek verdi, belki iyi parti bir şekilde yetmiyor. meclis çalışamaz ve yeniden erken seçim olur ki 2024de bildiğiniz gibi yerel seçim var. genel erken seçim yerel seçim birleştirilir. bakın gördünüz mü gitmedi ülke gazlaması ile huuuooppp kim gelir başa. dik dur eğilme bu millet seninle... kısaca arkadaşlar dediğim gibi ortadoğu çukuruna döner ve barbaros şansalın dediği gibi bokumuzda boğuluruz.
sandıklarda 'sandık görevlisi'* olarak yer almak isteyen arkadaşlar ilçe örgütlerine bugün gidip başvurabilirler. saat 18:00'a kadar il ve ilçe seçim kurullarına sandık görevli listeleri verilecek.

önemli not: müşahit ya da gözlemciden* bahsetmiyorum. sandık görevlisi sabit sandıkta duran kişiler oluyor. ilgilenenler ona göre karar versinler. sevgiler.
cumartesi sabah 6'da konsoloslugun kapisina dikilip oyumu kullanacagim. elimizde kalan son demokratik hak. cok fazla umidim yok, neredeyse hic yok, ama belki bu defa bir seyler degisir. muhalefet 14 mayis'ta gerceklestirdigi hatalardan ders cikarir. 28 mayis kopruden once son cikis. eger turkieye'de olsam mutlaka sandik gorevlisi olmak icin basvururdum. tek istegim hayatina marmaray treni altinda son veren gencimiz gibi umutsuzluga kapilan genclerin baharlara uyanmasi.
ak parti yi desteklediğini söylemeye utanan insanların sandıkları patlatmak suretiyle bizi şok ettiği seçimin ardından yepyeni bir şoka hazır mıyız bilemiyorum. bu öylesi bir hayal kırıklığı ki siyasi figürlerin hiçbirine tahammülüm kalmamış. ve o yüzlerine tükürülesi, ikiyüzlü seçmenin yatacak yeri yok. bunca haksızlığın vebalini omuzlarına yüklendiler. umarım adalet ihtiyacını derinden hissederler. gerçi geçmişte başörtüsü vs. zulmü ile bu seçmen kitlesini başımıza bela edenlerin de bunlardan aşağı kalır yanı yok ya işte. al birini vur ötekine.

gelelim esas meseleye; ben dedemden yana kullanmak istiyorum hakkımı. %51 ile dedem alır.
kendi düşen ağlamaz,
herkes hak ettiği hayatı yaşar vs.

bunlarla kendimizi avutup olacakları izleyelim. güzel şeyler olmayacak.
savunduğum siyaset olası riskleri her defasında söyledi ve sokakta alternatif yaratmak için elinden geleni yaptı, ama mevcut duruma müdahale edecek gücümüz yoktu ve bizde malum şahıslar gibi muhalefete duvar olmak yerine ne olursa olsun diyerek omuz vermeyi tercih ettik. bu noktada partim adına mutluyum çünkü gerekli sorumluluğu gösterdi, bunun yanında seçimin bittiği yerde bir dizi eleştiri yapmak da hakkımdır diye düşünüyorum.

boğaziçi direnişi esnasında lgbti+ hareketi öne çıktığında muhalefetten bir dolu utangaç itiraz işittik, yetmedi chp'li faik öztrak bu arkadaşları hedef gösteren tweetler attı, onları göz göre göre akp'nin yargısına teslim etti. 2021 kasım ayına girdiğimizde ise ödenemeyecek faturalara karşı insanlar sokağa çıkmaya başlayınca tüm düzen muhalefeti hep bir ağızdan "sakın sokağa çıkmayın konsolide olurlar" edebiyatı yaptı, depremden sonra da ortalık hareketlenirken aynı edebiyatı işittik, ne de olsa seçime üç ay kalmıştı ve hep beraber susarsak kazanıyorduk(!)

vaziyet bellidir, o kadar vakit "kendi kendilerine gidecekler", "tencere kaynamadığı için halk oy vermeyecek" edebiyatı boşa düştü, lafta bizler muhalefete zarar veriyorduk ve tabiri caizse ölü taklidi yapmamız gerekiyordu. sonuç ise ortada, üç aşağı beş yukarı aynı kişiler aynı kişiye oy verdi.

buradan da çıkaracağımız sonuç şudur, istediğiniz kadar bu halkı çözdüğünüzü zannedin, ya da "rasyonel" ve "matematiksel" "analizler" yapın, karşınızda hiç olmadığı kadar militan bir kitle var, halihazırda var olan radikalizmi en az onun kadar radikal olan bir siyasetle yenebilirsiniz, aksi halde her birinize 50 sene daha sandıkta tur attıracaklar. karşımızda sokak sokak, mahalle mahalle örgütlü bir kuvvet var, onlar kadar olamadıktan sonra falanca aday muhabbetinin geçerliliği yok.

velhasıl kelam, bu süreç beni daha da kemikleştirdi, ve ne olursa olsun mücadele sürecek, bütün hayatını bu seçime bağlayanlar yıkılıp gitti, ama bu ülkenin sosyalistleri yenilgiyi şeker niyetine çaya karıştırır. yapacak bir şey yok, hala buradayız.