aileye açılmak
manasız bir sıkıntıya sokmaktan başka birşey değildir. biz ailemizin sex hayatını bilmiyorsak onlarda bizim sex hayatını bilmeye hakkı yoktur gerek te yoktur. sonuçları tahmin edilemez sıkıntılara kapı açar. bu ülkede yaşayan ailelerin belkide %1 i anlayışla karşılayacaktır. onur meselesi yapmak ta saçmalıktır. yapmayın. etmeyin.
acıdır ki bizim oralarda eşcinsellik yok. ibnelik var. nonoşluk var. bu yüzden açıklamak zor hatta imkansız.
evdeki sakin hayattan bıkıp; macera,kavga, gürüntü istiyorsanız eğer açılabilirsiniz.
(bkz:
rahatlığın batması)
benim için ilginç olan bir eylemdi, benim babam ben on yaşındayken vefa etti, açıkçası babama açıklamayı da pek düşünmezdim lise ikiye geldiğimde artık o kadar farkındaydım ki herşeyin, anneme anlatmaya karar verdim, o kadar hazırlandım, şöyle olacak, böyle olacak diye, aldım annemi karşıma işte nasıl anlatsam bilemiyorum, ama çok üzülmek yok vs. diye telkin etmeye çalışıyorum. annem biraz korkmuş şekilde ne oldu söyler misin dedi? anne ben eşcinselim dediğimde, ilk tepkisi ben de hastasın, kötü birşey falan sandım olmuştu. devamında onun için de çok kolay olmayan şeyler elbette ki yaşadık, herşey sürekli güllük, gülistanlıktı dersem çok ayıp etmiş olurum. hatta psikiyatriste bile gittik, çünkü benim de annemin de bu durumu kabul etmekle ilgili yaşadıkları problemler vardı.
sonrasında üniversitedeyken ben ilk evden ayrılmamla annemin konuyla ilgili endişeleri işime yaramadı diyemem, sırf endişeleri yüzünden ayrı tek başıma evde kaldım üniversite boyunca, çünkü annem yurtta kalınca herkesin bana cinsel tacizde bulunacağını, onların yanında rahat giyinip soyunamayacağımı, yıkanırken vs. zorlanacağımı düşünüyordu. bu arada bir sevgilim oldu, hemen değil ama bir süre sonra annem tanımak istedi garip bir şekilde, sonradan anladım ki sadece adamın sağlam pabuç olup olmadığını anlamakmış amacı, 2.5 sene önce oluyor bu olay, gayet gergin, sorgu havasında geçen bir yemek oldu. sonrasında herşey normale döndü tekrar, hatta öyle ki biz orda kalırken annem ikimize yatak bile hazırladı. şu anda da benim yanıma gelirken sevgilim olduğunu bilerek geliyor, gündüzleri sevgilim daha erken çıkıyor bazen onları kahve içmeye gitmiş buluyorum evde kimse yok falan. benden daha çok görüşüyor anlayacağınız annemle.
her zaman böyle kolay olur demiyorum, benim de birtek kardeşim ve annemle aram bu şekilde, diğer akrabalarımla çok zor zamanlar geçirdim, geçiriyorum, muhtemelen daha da geçireceğim.
eşcinselliğin yalnızca cinsellikten ibaret olduğunu düşünenler için hiç gereği olmayan bir eylemdir. oysa eşcinsellik cinsellikten ibaret değildir, bizi biz yapan şeylerden biridir, özümüzdür. kim olarak yaşamak istediğimize verdiğimiz kararın bir sonucudur: kendimiz olarak mı yoksa ailenin ve toplumun olmamızı istediği kişi olarak mı? bu önemli bir ayrımdır, zira kişinin sahip olduğu öz saygıyı da gösterir. aileye açılma ise açılmaların en zoru olsa da en anlamlısıdır çünkü herkesten önce anne ve babanın çocuğunun gerçekte kim olduğunu bilme hakkı vardır. ancak elbette ki herkesin koşulları birbirinden çok farklıdır. o yüzden herkes açılsın demek ne kadar yanlışsa sakın açılmayın demek de o kadar yanlıştır. korkular ve koşullar özneldir, bu korku ve koşulları herkesin korkusu ve koşulu sayıp açılmama çağrısı yapmak da kendine yandaş bulmaya çalışmaktan başka bir şey değil. herkesin aile yapısı, kültürü, değerleri açılmaya el vermeyebilir ya da aile fertlerinden birinin sağlığını olumsuz etkileyecek bir durum varsa açılmama kararı alınabilir. dediğim gibi bu karar öznel koşullar göz önünde bulundurularak verilebilecek bir karardır. herkese tavsiyem de durumlarını kendi bağlamlarında değerlendirmeleri, başkalarının deneyimleri ile yola çıkmamalarıdır. benim aileme açılmadaki en büyük gerekçem onlara yalan söylüyor olmam ve olmadığım biri gibi davranarak gerçek beni saklıyor oluşumdan duyduğum rahatsızlıktı. kimi insanlar bundan rahatsızlık duyar, kimileri duymaz ayrıca kimisinin koşulları uygundur, kimisinin değil. ailesinin düşünce yapısı bunu kaldırabilecek olsa da açılmaya karar vermek ve onu uygulamak da kolay değildir, biliyorum. ancak, "bizim toplumumuzda asla kabul edilmez" gibi büyük cümleler kurmamak gerekir. her açılma süreci pürüzsüz olacak diye bir koşul da yoktur ama anne ve babalar dönüşebilirler, biz onlara bu şansı verirsek. o yüzden ölçün, biçin, tartın, ailenizin kaldırabileceğini düşünüyorsanız açılın, düşünmüyorsanız böyle devam edin ama başkalarının açılma süreçlerini de etkilemeyin lütfen.
ne zaman evleneceksin sorularına kesin çözüm
çoğu zaman gereksizdir. ve düzelteyim: eğer toplumun her kesiminden insana karşı cinsel yöneliminizi açıkça söyleyebiliyor ve hak ihlalinizi önleyebiliyorsanız, o zaman bu açılmaktır. ama yok, aileye, eşe dosta durumu açıklayıp dışarıda heteroseksüel görünmek zorundaysanız bunun adı "itiraf"tır.
eğer ailenize yöneliminizi itiraf ettiğinizde yaşam standartlarınız düşecekse ve ailenizin de ruh sağlığına zarar verecekseniz yapmayın. ille de herkes bilmeli mi?
ekonomik bağımsızlığınız varsa söyleyin. ekonomik bağımsızlık da ucu ucuna geçinmek değildir; coğrafya, zaman, muhit vb. gibi önemli etkenler değişse bile belli bir yaşam standardını garantilemektir.
açıklanacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. zaten hepimiz yeteneklerimiz, ilgilerimiz, farklılıklarımızla apaçık ortadayız. anne evladını tanımaz mı? en hetero normatif olanlarınız, şu erkeksi dışarıdan "belli" olmayanımız dahi belli canımlar. toplumdan izole, statüsü, eğitim düzeyi yüksek, ekonomik kaybı olmayan ve vee anlayışlı bir aileniz varsa bu kimliğinizi açıklamanızda bir beis görmüyorum. saydığım kriterlerden herhangi bir kriter eksikse gerek yok omuzlarına bir yük daha vermeyin. biçilmiş rolleri oynamaya devam edin.
özellikle ülkemizde sorundur , çok zordur akıbeti bir çok kötü sebebe yol açabilir.
müslüman ülkelerin örf/adet ve dini kurallarından dolayı bu tarz seçimler veya yaşam tarzları toplum tarafından kabul görmez.
bu sorunu ülkemizi göz önünde bulundurarak ele alalım.
bilindiği gibi ülkemizde eğitim çok düşük bir seviyede. tabi ki eğitim denilince akıllara kesinlikle okumak gelmemeli. her insan kendini geliştirebilir , ilk okul mezunu bir insan 2 üniversite bitirmiş bir insandan kafa olarak daha eğitimli olabilir.
bu ülkede ki ailelerin %90'ı sabit bir fikir ile yaşamlarını sürdürmektedir.
1-aman evladımız okusun , para kazansın , evlensin ,çoluk çocuğa karışsın ve mutlu olsun
2-aman elalemden bize karşı bir laf gelmesin.
vs.
en büyük sorun "elalem ne der" , "erkek adam öyle şeyler yapmaz" gibi , insan üzerinde yaptırımlar uygulanmasına neden olan düşüncelerdir.
kimsenin inancıyla dalga geçmek veya hor görmek gibi bir lüksüm olamaz.hem karşımdaki bireye hemde kendime olan saygımdan dolayı.
lakin müslüman inancına sahip bir ülkede bu seçimler asla kabul edilemez , edilmeyecektir.
tabi ki her insanın "hür" olarak yaşamak istemesi en büyük hakkıdır.buna hiç kimse itiraz edemez. 1. derecen yakınlar bile.
"umarım" düzelir herkes istediği gibi yaşama hakkını elde eder diyeceğim ama çok zor.
böyle umut verici hikayelerin yanı sıra bir de madalyonun diğer yüzü var.
olay amerika'dan. georgia'lı 19 yaşında daniel pearce, geçen kasım'da ailesine açılma ihtiyacı duyuyor. bunu kendisini oluşturan şey olarak tanımlıyor ancak ne yazık ki ailesinin tepkisi hiç olumlu değil, kendisinin en kısa zamanda evden taşınmasını istiyorlar ''seçtiği yol yüzünden''... videonun 3:20 anından sonra (tahminen) annesinin saçmalıkları ve daha sonra kendisine saldırılması olayı daha da kabul edilemez kılıyor. kendini, olduğunu gibi ifade etmek isteyen gencin ailesi tarafından sadece manevi değil fiziksel olarak uğradığı şiddet yürek burkuyor, hele de bu zamanda sözde ''özgürlükler ülkesi'' amerika'da.
videoyu daniel'ın erkek arkadaşı paylaşıyor ve çok kısa bir sürede video virallaşıyor. ne daniel'ın ne de erkek arkadaşının bunu yapma sebebi aileyi utandırmak değil, erkek arkadaşı bunu daniel'ın geçim masrafları karşılamak için oluşturduğu bir bağış sitesi türevinde paylaşıyor sanırsam. şu ana kadar da 100.000$'a yakın toplanmış daniel için.
kendi ailesinin benimsemeyi geçtim, bir çatı vermeyi makul görmediği oğulları için başka insanların bu denli cömert olması umut verici. şu hayatta hala düzgün insanlar var dedirtiyor.
http://www.buzzfeed.com/alanwhite/the-ga...
iyi ruh halli eşcinselliğin ikinci şartı, bu şartlar toplam beş tane olup ilki eşcinselliğini kendine açıklamaktır.
her ailenin dinamikleri farklı. söylenmeli veya söylenmemeli diyebilmek için o dinamikleri bilmek gerekiyor. bu durumu en iyi bilecek kişide aslında kendimiz.
nacizane tavsiyem aileniz çok açık görüşlü dahi olsa ekonomik özgürlüğünüzü kazanmadan açılmayın. duyacağınız şeyler sizi üzebilir, terkedip gitmek isteyebilirsiniz. ama ekonomik özgürlüğünüz yoksa aynı evde yaşamak eziyete dönüşebilir.
keşke yapmasaydım. özellikle annem, beni tedavi ettirmeye çalıştı. çeşitli telkinlerle ve uyarılar ile yine de bir kızla evlenip gizli gay olarak yaşayabileceğime inandırıldım. akrabalarımız ya duyarsa korkusuyla heteroseksüel maskemi hiç çıkarma fırsatım olmadı bu (30) yaşıma kadar. babam görmezden geliyor, evlen diyor. erkek kardeşim ise bilmiyor.
daha kötüsü de olabilirdi diye şükrediyorum ama söylememin bir yararını da görmedim. sen yeterki mutlu ol demediler bu konuda bana ve tek sebebi de "akrabalarımız duyarsa ne der".
kimse size bu konuda açılın ya da açılmayın diyemez. herkesin ailesi farklı. herkesin kültürü farklı. alacağınız tepki de bununla orantılı çok değişecek. karar tamamen size ait, burda insanların tek yapabilecekleri tecrübelerini sizinle paylaşmak.
edit: insan sonradan pişman olabiliyormuş
ilk annem öğrendi. ona söylemek kolaydı bu dünyadan göç etmişlerle sohbet etmek daha kolay.
sonra ablam öğrendi.bir yıl direndi,eleştirdi,küstü sonra panpa olduk sevgilimle küstüğümüzde aramızı düzeltiyor.şimdi yaşadığımız aşkı kıskanmaya başladı.
hala merak ettiği soru ''altta mısın? üstte misin?'' olsun bir 10 yıl daha beklerim medeniyetleşme zaman alıyor.
insanın ailesinden birinin bilmesi ve yanındayım demesi büyük zenginlik.
anneyle hacı hoca gezip ,babayla psikolog,psikiyatri gezindiğim durum . söylemesem daha iyiydi .*
hiç gerek görmediğim ve görmeyeceğim eylem. desteğe, korumaya falan hiç ihtiyacım yok, olmadı.
sanki açılınca o anne baba üzülmeyecek. sanki açılınca mahalle gay köyüne dönecek, insanlar bollywood filmlerindeki gibi dans edecekler, herkes ağzından gökkuşakları kusacak.
anne babadaki ''hastalık'' bakış açısı değiştirilemiyor bazen, sadece ''normal biri'' olamadığından ''anlayışlı'' oluyorlar ki bence bu çok daha kötü.
farkındalığı yüksek olan aile durumu hemen çakar zaten, açılmaya da gerek kalmaz. tabii o derece açık fikirli bir aile olması için aile içerisinde kabul edilmiş eşcinsel bireyler bulunması ya da eşcinsel bir çevrenin var olması (yani fikrin aile algısında normalleşmesi) gerekir diye düşünüyorum. zor bu işler zor.. toplumdaki eşcinsel oranına baktığımda bu durumun neredeyse imkansız olduğunu görebiliyorum. ayrıca o kadar bağlı olmayın aileye, hayat sizin hayatınız. ekonomik özgürlüğe kavuştuktan sonra uçun yuvadan gidin, daha fazla yük olmayın onlar aksini deseler de. diğer yandan da unutmayın ki sizi anne baba kadar ölene kadar sevecek bir başka biri eğer şanslıysanız tüm hayatınız boyunca belki bir kere denk gelir. o yüzden onları da kendinizi de üzmeyin.
*
gereksiz bir soylem daha fazla uzmeye hakkimiz yok diye düsünüyorum biz onlarin cinsel hayatini bilmiyorsak onlarinda bizimkinin bilmesine hic gerek yok
geçen hafta anneye açılarak gerçekleştirdiğim durum.
babam zaten sağ değil.
oldukça geç kalmıştım.
bir evin bir oğlu olarak üstüme gelen 'damat, gelin, çoluk, çocuk, torun, torba' baskısı çok hissettirilmese de annemden geliyordu.
kalbimin kırık olduğu bir anda annem yanımdaydı, sabahın 6'sında anneme sarılarak ağlamaya başladım. annem uzun zamandır beni ağlarken görmediği için epey sordu, nedenini merak etti. ben de bir çırpıda her şeyi anlattım.
ilk tepkisi, bunun genetik olduğuna inanmadığı yönündeydi, çocukluktan geldiğine inanıyordu, travmatik olabileceğini, reiki gibi şeylerle tedavi olabileceğimi söyledi.
ben de önüne bilimsel makaleleri koydum, arkadaşlarımı tanıştıracağımı söyledim.
daha sonra 'kolon' sağlığıma dikkat etmem yönünde telkinlerde bulundu. (sağlıkçı anne sahibi olmak da böyle işte)
yavaş yavaş alıştı.
olayın sadece seksten ibaret olmadığını, ideallerimizin ve hayallerimizin olduğunu anladı.
'umarım mutlu olursun' dedi.
son aradığında bana fal baktırmış. sevgilim olacakmış yakın zamanda. eğleniyor benimle hatun.
çok muhafazakar bir aileye sahip değilseniz ve özellikle tek erkek çocuğu iseniz, mutlaka açıklayın.