içinde bulunduğum durum. hayır mutluluktan mı ağlasam, salaklıktan mı, geçip giden yıllara mı ağlasam, hala sevdiğime mi... karar verip öyle başlayayım bence
en son çok sarhoş olduğum bir gecenin sonunda ayrıldığım sevgilimi aradığımda vuku bulmuştur. sarhoş kafa eve giderken ex i arıycam diye önce merdivenlerde takılıp ayak bileğimi burktum, düşmemek için bi yere tutunayım derken elimi incittim, eve varmadan aradım nihayet. apartman kapısının önünde anıra anıra 'yanıma geel seni çok özledim' tarzında böğürerek ağladıktan sonra bir şekilde eve girdim. sabah işe giderken baktığımda apartman kapısı kırıktı, kendimden şüphelendim doğal olarak acaba ben mi kırdım diye ama ben değildim sanırım..telefonda o kadar ağladım ki kopmuşum, hatırlamıyorum eve nasıl çıktım, kapıya birşey yaptım mı diye.
bir de devamında ağlarken farkına bile varmadan uyuya kalmakla sonuçlanabiliyor. tüm enerjinin içinden çekiliyor, yerine acının ağır sancıları sıkışıp kalıyor. derdini kimseye anlatamıyorsan da, en fenası.
bu kesinlikle tüm günümü beraber geçirdiğim patronumun kız arkadaşını anlatmaktadır. en mutlu zamanında da en kötü zamanda da anıra anıra hatta böğüre böğüre ağlar.
basketbolcu sevgilinin baska sehirdeki takima transfer oldugu an yasanan hemen sonrasina garip bi sekilde 15 saat uyunan is olus eylem. gozler aglamaktan burun akmaktan yoruluyo (bkz: surat yorulur mu lan?)
alkolün ilk geri çekilim etkilerinden. bağıra bağıra ağlarsınız herhangi bir sebep olmadan. ağladıkça kendinize kızarsınız ama duramazsınız. arkasını titreme alır, öyle bir kontrolden çıkar ki bedeniniz sigara yakamazsınız, ve ne kadar istemeseniz de gözünüzü bir votka şişesinin dibinde açarsınız.