michael haneke'nin 2012 yapımı filminin adıdır aynı zamanda. cannes film festivali'nde büyük ödülü almıştır bu sene. film diğer haneke filmlerinden daha az sarsıcı gibi görünse de bittiğinde yarattığı duygu tam olarak "böğrüme öküz oturdu" olacaktır.
pardon ama her b*ka benzetilmeye çalışılan duygudur. yok aşk şudur yok aşk budur. ben ki soyut olan duygularımızı somutlaştırmayı, adlandırmayı anlamsız buldukça ''aşk acı biberdir, aşk masadır, sandalyedir,'' her objeye benzettiğiniz duygudur. bilen bilir bilmeyene istediğin kadar somutlaştırarak sun anlatamazsın, deneme.
ben aslında hiç bitmeyeceğine inanıyorum. bir kez aşık oluyorsun ve o hiç bitmiyor. belki baskalarınıda seversin, hatta çok seversin. ama sanırım bir kişiye o olsun olmasın ölene kadar aşk besliyorsun.
şahsıma belki baskaları olur, ama onu hep gülümseyerek hatırlıcam. göbeklim*
bünyem aşktan o kadar bunalmış ki daha fazla aşk hikayesi ne okumak ne izlemek ne de duymak istiyorum. adam akıllı şarkı dinleyemez oldum herşey aşkla ilgili yeter bir rahat verin be.
"öldüğümde ahmet'in bana aldığı sabunla yıkayın beni." dün vefat eden bir akrabamın naçizane vasiyeti. vefatı sonrası hakkında konuşurken beni etkilemiş aşka dair inancı diri tutan söz öbeği. yaklaşık 20 yıldır sakladığı, gözü gibi baktığı ahmet'in sabunu sonunda tenine kavuştu. ahmetine de kavuştu. nurlar içinde uyu.
ey aşk sen nasıl bir şeysin, sevmezken bir anda sevdiren, çok mutluyken bir anda ağlatan, mutsuzken bir anda güldüren. galiba bu sefer farklı bir şeyler hissediyorum, nedense onu kıskandığımı hissediyorum. bilmiyorum onun başkalarıyla görüşmesini bile kıskanır oldum ama biliyorum ki o bana karşı aynı şeyleri hissetmiyor ve biz olamayacağız. ama benimki de tam böyle aşk gibi de değil garip bir duygu. ne oldu anlamadım.