ay

ne yapsam da ne etsem de onu bana hatırlatır.
nazan öncelin eşi benzeri olmayan bir baş yapıtıdır.
(bkz: başucu eseri)
1 yıl 12 aydan oluşur. bunlar; ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık.
başı kanlı, sonu sıkıntılı olandır.

(bkz: aybaşı)

(bkz: ay sonu)
dünyanın uydusudur. amerika tüm dünyayı aya gittik diye uyutmuştur.
yalnız olma sebebi;
"ayın aşığının adı kuekuatsheu imiş. ikisi, periler aleminde beraber yaşarmış.her hece gökyüzünde gezinirlermiş.

ancak diğer perilerden biri ikisini kıskanmış.düzenbaz peri, ay sadece kendinin olsun istemiş ve kuekuatsheu'ya "ay, çiçek istedi" demiş.ona, dünyamıza gelip yaban gülü toplamasını söylemiş.

kuekuatsheu, periler aleminden bir kere ayrılınca asla geriye dönülemeyeceğini bilmiyormuş. her gece, gökyüzüne bakıp "ay"ın adını nasıl haykırdığını görürmüş. fakat ona bir daha dokunamamış." *
şebnem ferah'ın fevkaladenin fevkinin 300 km sonrası bir şarkı. çığlık kısmı felç sebebi.
yengeç burçlarını yönetir
madem şarkılardan gidiyoruz megastarımız tarkanın ay şarkısından da bahsetmemek olmaz. söz müziği kendisine ait olan bu şarkı karma albümünün güzel şarkılarındandır.

tutankamon'u öldürüp yerine geçen vezirdir.
şebnem ferah şarkısı. çoook güzel.

canlı performans

albüm kaydı

ay ışığına vuruldum ben
çok uzaklarda olsa da
sonumuzu bile bile seviştim ben
artık gece hiç olmasa da

ay ışığına vuruldum ben
başka dünyaya yansa da
çok zor geçen günün ardından uyurken ben
odam hep ışıksız kalmışsa da

bu ev artık yuva değil
bütün eşyalar üst üste terketmeden önce
ünlem belirtecek durumlarda kullanılan kullanılan bir sözcük.
dünyamıza 384 bin km. kadar uzaklıktadır.
mars'ın uydusu phobos gibi zamanla gezegenine çarpmak yerine dünyadan her yıl üç dört cm uzaklaşarak dünyayı olası felaketlere gebe bırakacak uydumuz.
lunarregistry.com ay'da en fazla toprak sahibi olan 10 kişiyi açıklamış.aralarında bir türk de var.emre özerginli'nin ay'da 440.000 dönüm arsası varmış,bunu da yeni öğrendim.
http://turkish.ruvr.ru/news/2014_07_21/A...

ortaokul-lise döneminin en siktiriboktan dönemlerinde, ağzımdan çıkacak diye en ödümün patladığı kelimeydi bu ay. zira ay demek kızların diyeceği birşeydi, erkek adam ay demezdi. bazen ay lafı yanlışlıkla çıkıyordu ağzımdan, hemen geçiştiriyordum, öksürüyordum falan. daha sonra daha dahiyane bir fikir bulmuştum, ay ingilizce "i" (ben) demek ya, ağzımdan ay çıkarsa, devamını ingilizce getiriyordum, sözümona çok zekiyim. keşke ingiliz olsaydım da ay kelimesi günlük yaşantının temel kelimesi olsaydı da hiç batmasaydı diye naif, çocuksu düşüncelerim vardı. ulan amınakoyim ne zor geçmiş bu amınakoduğumun okul dönemi. allah belasını versin o gittiğim okulun da, oradaki piçlerin de, bu ikiyüzlü toplumun da, benim sıkıntılarımı hiç dinlememiş anne-babamın da... saçmalığa bak, ay demişim, kız olmuşum, ibne olmuşum, bilmemne, bunlardan korkutmuşlar küçücük çocuğu. korku içinde geçti o dönem ansını skym...
  • /
  • 2