bunu ilk defa sana anlatıyorum sözlük doğrumu yapıyorum bilmiyorum ama anlatıyorum işte ,

çok tatlı gülüyo be sözlük,o gülünce intihar isteğim,acılarım hepsi yok oluyor.
benimle konuşmasını bişeyler anlatmasını gülmesini o kadar çok seviyorum ve istiyorum ki
niye anlatıyorum cidden bilmiyorum belki kimseye anlatamadığım için belkide bi kaç gün sonra hayatımı sonlandıracağım için bi hatıram olsun kenarda köşede dursun belki okur.

az önce tesadüfen sözlüğe ilk üye olduğum zaman'larda yazdığım bir entrymi gördüm de,niye öyle yazdığımı ben de anlayamadım.hangi kafayla yazdıysam artık.
kendi entrymi anlamsız entry diye oylamak istedim ilk kez.özeleştiri dedikleri bu olsa gerek.

konuşmadan kurulan iletişimleri seviyorum.

hiçbir zaman çapkın biri olamadım allah beni kahretmesin ya.

millet merhabalaşır, numara alır, sohbet ederken ben de etrafı izlerim.

ama ne yapayım. olamıyorum işte, olmuyor, olduramıyorum!

sözlükten biri daha uçmuş,epey merak ettim çünkü eksi oylarımda hissedilir azalma oldu. *

hayatımın en güzel 1 haftasıydı
eksilen hiçbir şey yok
sevmek herkesin harcı değilmiş
olduğu kadar olmadığı kader deyip geçince daha az acıtıyormuş
görmediğim ama varlığını iliklerimde hissettiğim o güce selam olsun
insan sevmeye önce kendinden başlayınca başkasını da layıkıyla sevebiliyormuş

gülmekten öldüm. yazarın birisi "%50" başlığına bir şey yazmak istemiş ama sitedeki bir hatadan dolayı "p" entry'sine yönlenmiş. galiba yazısını sildi yazar.

nicki minaj dinliyorum

içimdeki insanlığa karşı sonsuz güven duyan "şey"in, gitmesini istiyorum. lütfen gider misin artık.

bu gidişle biz de pek yaşamayız gibime geliyor sözlük.

bir kaç dakika önce hayatımın en tuhaf teklifiyle karşı karşıya geldim.
bir gay uygulamasından biri bana yazdı işte konuşma devam ederken küçükken abisi tarafından tecavüz edildiğini yazdı ve bundan etkilenerek konuşmaya devam ettim
aile baskısı yüzünden evlenmiş ve eşcinsel olduğu için karısını tatmin edemediğini ve bu yüzden çok üzüldüğünü falan anlattı. eşinin onu aldatmasını istediğini ve buna karşı gelemeyeceğini söyledi
daha sonra çok zengin olduğunundan falan bahsetti
birden bire bizimle yaşamak ister misin diye sordu. tabii afalladım o an . karısının bunu kabul edeceğini ve her türlü maddi imkan sağlayacağını söyledi.
ama bir sözleşme imzalamamız gerekiyormuş. 3 yıl boyunca onlarla yaşamamı ve hem onunla hem karısıyla birlikte olmam gerektiğini söyledi
3 yıl sonra da bir ev ve bir araba vereceğini söyledi.
eğer 3 yıldan fazla onlarla yaşarsam da mirasını bana bırakacağını söyledi.
kabul etsem mi ne yapsam ? aklımı çelmedi değil *

bu müzik eşliğinde elime silah alıp herkesi kurşunlayasım geliyor hehe.

erkekler ellerimi öpmek istediğinde genelde izin vermesemde aslında elimin öpülmesi çok hoşuma gidiyor.

kendimi henüz keşfetmemiş olduğum zamanlar dandirik bir chat sayfasında tanıştığım kıza iki yıl boyunca erkekmişim gibi rol yaptım. başka bir şehirdeydi. ama her gün gibi telefonda konuşuyorduk, biraz sesimi kalınlaştırıyordum. annesiyle bile konuştum o şekilde. 1 yıl arkadaş gibi muhabbet ettik sonra kıza resmen aşık oldum. o da bana aşık oldu. 1 yıl da öyle uzaktan uzağa ilişki yaşadık. yanına gitmemi çok istemişti, görüşemediğimiz için defalarca telefonda ağlamıştık birlikte falan filan sonra tabi bir gün bütün boklarım çıktı ortaya. pislik lezbiyen diye ağzıma sıçtı. acayip yüreğim burkuldu. evet yalan söylemiştim, evet duygularıyla oynamıştım yalan söyleyerek. ama çok sevmiştim be abi. bişey diyemedim ki kıza. haklısın bile diyemedim. sadece sustum. o günler çok geride kaldı, bunlar 10 yıl önceydi. seneler sonra facebookunu, twitterını buldum. özür diledim. ama yine ağzıma sıçtı haklı olarak. "bir de utanmadan hala yazıyosun aptal" dedi. yaptığım şeyin derin pişmanlığı içerisindeyim. aşık olduğum için değil, yalan söyleyip kıza hayal kırıklığı yaşattığım için. resmen kul hakkıyla ölecem. burdan ona tekrar sesleniyorum: aylin çok özür dilerim, hakkını helal et, ben kötü bir insanım.
belki bu yazıyı okur... *

ygs sonuçları açıklandı.

bizim de iddia tek maçtan yattı. hangi birine ağlayalım hüseyin?

keşke iyi bir sese sahip olsam.

şarkıcı olmak çok isterdim, çok imreniyorum. şahsen kim istemezdi ki değil mi.

adolf hitler'i hep bir ordu gibi bir şey sanardım. meğer adamın adı adolf hitler imiş.

aman nereden bileyim ben. türkçede çoğul eki işte, nereden anlayayım.

bence bu konuda yalnız değildim.

buraya genelde yazmama cunku yazicak bisi bulamam bu da cok itiraf gibi degil ama olsun hadi

son 6 gunde 21 sehit verilmis catismalarda, sosyal medyada yansidigi haliyle. basina ne kadar yansiyor bilmiyoruz. sadece 4 gunde 18 sehit verilmis "bordo berelilerin" resimleriyle aktardigina gore. yaralilari saymadik. turkiye'nin kadim kurt sorununu cozmek icin asker polis yollamak sadece bir iktidar manevrasidir, sorunun cozumune hic bir faydasi yoktur. bugun erdogan demis ki 300 sehit verdik, onlarin kaybi on katidir. sevinelim o zaman. 32 yil oldu. yitip giden su insanlara yazik. olenler insanlar var, siyasi bir ilerleme yok. dibini kaziyacaginiz dediginiz sey, hepimizin dibini kaziyacak. millyetcilik politik bir ruh hastaligidir.

optm

"homofobiyi seninle yendim eyv" sözünü duymak çok güzel. ve bunu bir ara sana aşığım ayrıca ben seni escinsel de kabul ederim diyen takıntılı bir hanzodan duymak ayrı bir güzel geldi bugün sözlük. espriyle karışık güzel bir sohbetti keske cevremde daha cok böyle insanlar biriktirebilsem.

bizler zaten ötekileştirilmeye, nefrete, ayrıma karşı iken bir de üstüne eşcinsellerin de bu denli nefret dolu olması, kendisini ötekileştirmemelerini isterken onun da başkalarını ötekileştirmesi çok üzücü bir durum hakikatten.