ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
hayatımın dönüm noktalarını, en acı ve en mutlu olaylarını daha önce hep rüyamda gördüm. bazen rüyalarım, sezgilerimin kuvvetli olması beni üzüyor.bugün de 48 yaşında öleceğimi gördüm bu burda kalsın.
sevgili sözlük,
bugün diş macununu gözüme sıktım. gözüm bir ferahladı bir ferahladı sorma*.
geçen aylarda da bir ara pulbiberli zeytinyağını yanlışlıkla gözüme isabet ettirmiştim. gözlerimi cehenneme doğru bir seyahat yaptırdım gibi bir şey oldu. kendimi yuhalayarak gülüyorum. üstün bir yeteneğim var velhasıl.*
oyuna çocuk eklemişim. onu kaldırdım. büyüğe şiddetin şakası neyse de, çocuğa şiddetin şakası bile olmamalı.
annem son entry ciddi değil yav, tüm dünyayı gömüp asırlara meydan okuyan illet tip var bende bsnsnsnsjdmdd
ulan geçmiyor be geçmiyor
iki hafta sonraki doğum günüm için arkadaşlarım yarın başlayacak olan dört haftalık küçük iskender'in yazı atölyesi serüvenine kaydımı yaptırmışlar. yarın dersine gideceğim. enerjik gitmek için erken yatmayı bile düşünüyorum. heyecanlı ve şanslıyım sözlük. böyle güzel insanların varlığı yaşamam gerektiğini hatırlatır gibi. burdan bütün sevgili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum * *
hornette gördüğüm bir adamdan hoşlandım durup durup fotoğraflarına bakıyorum, ama 25'ten küçük olmaz yazmış. yazmıyorum bile bile reddedilmek istememekten ötürü. kahretsin şu yaş farkı. 5 sene bekleyip büyüyünce yazıcam sanırım.
psikolojik sorunlarım, birkaç flashback olayı hariç, geçti. ama bu sefer de antisosyal davranışlara sahibim. örneğin, elime balta alıp yoldan geçen insanları paramparça etmek istiyorum. kafalarını ezip kanlarını içmek istiyorum. acaba kötü bir şey mi bu?
sabah uyanmak istemedim, yığıldım kaldım, şimdi de hiç utanmadan arabeks dinliyorum ve pek sevmezdim.
derdim nedir bilemiyorum ama tadım yok, boşuna uyuyoruz, uyanıyoruz sonra ne oluyor aynı şeyler.
yalnızlık artık batıyor...eski sevgililerimi takip ediyorum onlar mutlu oldukça daha çok üzülüyorumdurum kötü
hasta yatağımdan kalkıp yerdeki sümüklü mendilleri toplamam lazım, üşeniyorum. saatlerdir the verve' ün urban hymns abümü başa sarıp çalıyor, kalkıp kapamaya üşeniyorum, zaten iyi böyle. bunu yazmaya üşeniyorum. parmak uçlarım gıdıklanıyor. haftasonu kolisi kaçtı üşendiğimden, çünkü gribim!
hala haber bekliyorum ondan ya o çok vefasız yada ben fazla iyimserim. keşke yerimde olsaydı da onu beklemenin nasıl bişey olduğunu anlayabilseydi her vapura bindiğimde martılarla simitimi paylaşırken bir yandan da onu şikayet ediyorum deniz köpürdükçe ben de köpürüyorum martılar hep bir ağızdan boşver aşktan anlamaz o der gibi oluyor bu sefer onları azarlıyorum ne tuhaf bu kadar sevilmeyi hak ediyor musun acaba?
bir ay önce doğum günümdü.doğum günüm de yediğim kazığı şimdi şimdi kabullenmeye başlıyorum..kardeşim dediğim insandan gol yemek ağır şeymiş...yeni acıtmaya başladı
arkadaşlarım cinsel yönelimimi gayet normal karşıladıklarında bazen çok garibime gidiyor. yani tabi bu kötü manada değil. homofobik bir eşcinsel değilim elbette.

kim demişti hatırlamıyorum ama cuk diye oturdu.
"öyle dışlanmışız ki insanların bizi hoş karşılamaları bize garip geliyor."

aslında durum bir o kadar üzücü yani.

*açıldığımda beni iyi karşılayan arkadaşlarıma da adeta masum, saf bir kedicik gibi sarılıyorum.
bu beni her defasında çok mutlu ediyor.
sesli şekilde sakız çiğneyenlere, birşey yiyip içerken mack muck ses çıkartanlara karşı canavarca hisler besliyorum. şu an karşımda biri var, bacağımı sallamaya başladım. bir sonraki aşama ağza kürek. az kaldı.

edit: telefonla ilgilenmem bile çare olmuyor.
ağğğğ imdat!
elini sırtıma koyup sen çok güçlü bir kızsın diyenlere, siz bide beni geceleri yalnızken görün demek istiyorum. gülümsediğimle kalıyorum, her zaman yaptığım gibi.
son bir haftadır sinirlerim bozuk bi garibim. en küçük şeye patlıyorum, rahatsız olduğum bir şeye abartılı tepkiler veriyorum. hissizleşiyorum bazen; metrobüsteki çocuklu teyzelere yer vermiyorum, sevdiklerimi üzüyorum, gözüm görmüyor hiçbir şeyi. rüyalarım bile değişmeye saçma sapan bir hal almaya başladı. noluyor anlamadım gitti.
8 mart yürüyüş sonrası olan after partyde bayağı bir eğlendim ya. uzun zamandır dans etmiyormuşum gelmişken edeyim derken biraz abarttım ama..
çok yakın arkadaşlarımdan biri öğrencilerimden biri ile beraber. onun sayesinde kim arkamdan ne demiş, kim bana dersten sonra küfretmiş öğreniyorum. hepsini bırakasım var.*
sınav haftalarını sevmememin asıl sebebi sınav değil, çalışmadığım her boş vakitte aklımı meşgul eden steril yalnızlığım..
  • /
  • 181