ayı sözlük itiraf

  • /
  • 13
zorlama edebiyatçılar yüzünden çaya olan sevgimi dile getiremiyorum. valla fantastik edebiyat dışında edebiyat kültürüm çok yoktur, twitter'da cemal süreya rt'lemiyorum, zeki demirkubuz izlemiyorum. ama çayın yeri çok ayrı bende ya. şu an yazdığım bu girdiyi eksilemek istiyorum mesela, bu zihniyeti yaratana lanet olsun. *
bay mükemmel yalancı'nın arabasından indikten sonra bir süre ağladım. öyle kolay ağlayan birisi değilim. hatta intihar, ağlamak, şikayet etmek, mızıldanmak gibi sırasıyla sayabileceğim pek çok şeyi acizlik olarak görüyorum. neyse. elimde onun için yaptığım cikolatali kek vardı. bu kek, benim sadece sevdiğim insanlara onları sevdiğim zaman yaptığım bir kek ve tarifini benden başka bilen bir iki kişi var. bir süre ağlayıp şoku attıktan sonra ona ne kadar berbat bir insan olduğuna dair bir mesaj atıp evin yolunu tuttum.

ev bomboş. kimse yok. o gece evde yalnızım. saat gecenin 12'si olmak üzere. psikolojim berbat. arkadaşlarımı aramaya çekiniyorum falan derken en iyisi hornet kurayım dedim. evet, ayrıldıktan sonra 1 saat geçmeden telefonuma hornet yükledim. birisiyle konuştum. fotoğraf attım. beklediğim gibi ret edilmedim. o da bana fotoğraflarını açtı ama bu pek umurumda değildi. çünkü gidiş amacım farklıydı.

bay mükemmel yalancı için hazırladığım kek paketini ve bir şişe süt ile hornet'ten tanıştığım adamın kapısını çaldım. adam kek yiyip süt içerken bende az önce bitirdiğim ilişkimden bahsettim. adam keki bitirdi, sütünü içti. karşımda, sadece konuşurken ve üstelik berbat biten ilişkimden bahsederken erekte olduğunu görebiliyordum. belki bunu saklamıyor belki saklamak istemiyordu ama sağ olsun beni çok güzel dinledi. ben konuştum, o dinledi.

sonra boş kek paketini alıp odadan çıktım.
küçük şehirler eşcinsel bireyler için cehennemdir. daha önce bahsettiğim ilişkilerle karışık bir şeyler yazmak istiyorum... neredeyse bir seneyi bulacak bu küçük yere gelişim. başlarda her ne kadar ortamla alakasız yaşasanız da zamanla eşcinsel yönünüzün içinizde açtığı boşluk zamanla büyüyor, ilginizi bu tarafa doğru kaydırıyor. o boşluk büyüdükçe; bırakın sex yapacak birini, sohbet edecek birini bulmak bile çok büyük nimet sayılır. böyle bir dönemde gabile'nin chat sitesinde bulunduğum şehrin kanalına girdim.- horneti oldum olası sevmedim. gabile hoşlandığım tipler (olgunlar) arasında daha yaygın olduğu için orayı kullandım. - kanalda aynı anda 5 online kişi bulmak mucize. o yüzden kim olduğuna bakmadan genelde bulunduğumuz şehrin ortam koşullarından dolayı karşılıklı sitem şeklinde birileriyle muhabbet ederdik. bi gün yine böyle bir muhabbet döndü. konuştuğum kişi 38 yaşlarında biriydi. ikimiz aynı şehirde farklı ilçelerdeydik. bulunduğum ilçeyi sorunca, burada tam aradığım tipte ve yaşta biriyle olduğunu söyledi. ismini ondan aldığımı söylemem şartıyla, adamın ismini ve mesleğini yazdı. ismini aldığım gibi facebook'tan böyle bir kişi var mı diye arattım. gerçekten vardı öyle biri, ismi aratınca çıkan kişinin mesleğiyle her şeyi uyuştu. yazıştığım kişinin bahsettiği kişi olduğundan emindim artık. hesabını biraz kurcaladım, bi açık yakalarım diye ama ortamla alakalı hiçbir şey yoktu. fake hesaptan istek attım kabul etti. biraz sohbet muhabbet ettik, olay kimsine döndü. direkt konuya girince de engel yedim. adam çok hoşuma gitmişti ama ne yapabileceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. eğer ortamdan olduğundan yüzde yüz emin olsaydım bi şekilde reelden tanışırdım ama diğer adamın yalan söyleme ihtimali de vardı. zaten bi kez daha gabileden yazınca kimsin, öyle bir şey yazmadım ayağına yatınca tamamen şüphelendim. bu adamı da sürekli inceliyordum bi işaret bulurum diye. bi gün reelde adamı yanımdan geçerken gördüm ama o beni görmedi. en iyisi dedim reelden ayarlamak. ne de olsa onu nerede bulabileceğimi biliyordum artık. aradan biraz zaman geçti, adamı unutmuştum resmen. bi gün yolda giderken 20 metreden farkettim. ortamdan da biraz deneyimimiz var. fırsat girmişti elime, adamda bir şeylerin olup olmadığı ve beni beğenip beğenmeyeceğini anlamak için mükemmel bir açıydı. adam beni gördüğü gibi gözlerimin içine girdi resmen, ben zaten bi saniye bile ayırmadım maksat ona hissettirmek için. kalbim yerinden fırlayacaktı, her şeyi kafadan atıp silsem, sadece bu an kalsa yine adamın ilgisi olduğundan emin olurdum. gün boyu aklım onda kaldı. bu sefer ınstagram'dan profilini arattım ve buldum fake hesaptan. tek bi resmini beğenip bıraktım öyle. bi gün baktım takip isteği atmış. bu sefer kendisi beni takip etmişti, işim daha kolay olur diye düşünüyordum. onunla ortam diliyle konuşmaya başladım, profil falan dedim. normal nasılsın, ne yapıyorsun soruları sorunca konuşurdu ama arayış ne falan sorduğumda kimsin tanıyamadım falan tarzı muhabbetler ediyordu. ben sinirlenip pornografik resimler atmaya başlamıştım. cevap yazmıyor ama resimlere like atıyordu. açık vermeyince engelledim hesabı, sosyal medyadan umudu kestim artık. bir nevi haklıydı da, ben olsam gerçek hesabıma biri yazdı mı cevap vermeden engellerdim. her neyse akışına bıraktım her şeyi. illaki bi gün tekrar karşılaşacaktık. geçen gün bizim iş yerinin oradan geçti sabah, geçerken yine beni gördü, gözlerimin içine baka baka yürüdü. sonraki gün ben içerdeyken geçti ve tam iş yerinin oraya gelince içeri bakıp selam verip öyle geçti. bu gün akşam tekrar gördüm ve yine beni kesti. onun aklından geçenleri, konuşursam ne tepki vereceğini o kadar meral ediyorum ki azıcık cesaretim olsa durmam peşinden koşardım ama sanırım bu iş böyle uzayıp gidecek.
allahim benim gunahim neydi de boyle bi gun yasatiyorsun bana sevgililer gunu ve benim sevgilim yok cillik cilliga aglayasim var yalnizliktan biktim artik dayanamiyorum cok guzelim ama sevgilim yok allah cirkin sansi versin amin
hayatımda hiç şerefsiz insan tutmuyorum. hatta son zamanlarda bir orospu çocuğunu hayatımdan silip attım, asla zamanınızı ve paranızı bilhassa pislik insanlar için harcamayın. ben fedakar olmamayı 26 yaşında öğrendim. orospu çocuklarına asla yer yok. unutmayın, bir gün en ufak başarınızda göt olup "ah keşke" diye peşinizde dolaşmaya kalkışacaklar. hatta yine sizin kötülüğünüzü isteyen o kişi olacaktır. bunlar başkasını bencillikle suçlar lakin düşündükleri sadece para ve orospu çocukluğudur. ihtiyaçları da sadece maddiyat olacaktır. geri dönerlerse bir tekmeyi de son kez atmayı unutmayın.

hanımağanızdan minik dersler. öpüyorum gençler.
ergenlerin kız arkadaşı sendromu itiraflarını okuyunca abi noluyo ya ayısözlükte miyim incisözlükteki miyim anlamadım diyesim geldi itiraf ediyorum sözlük*
allahım neden bu kadar namusluyum? tam bi namus kumkumasıyım.
tavuk büzüğü ile ayı ayağı arasındaki fark üzerine düşünüyorum. şişman olmadığım aklıma geliyor. saç boyası reklamı izlerken daha ırkçıyım.
dün otobüste yanıma oturdu. nefsimi tuttum. sonra dayadı.
oh ne güzeldi. gözlerim kapalıydı. sürtündükçe yumuşadı.
fun fact: hepinizden nefret ediyorum.
sözlükte kuru göt ile ilgili olumsuz bi yorumunuz varsa bilin ki eksileyen benim.***
hornette biri ile buluşunca beni beğenmedi zaman benim için hayal kırıklığı olurdu cidden oturup ağladığımı bilirim.
şimdi ise beğenmiyor mu boş boş bakıyorum, umursamıyorum(fotografimi attım engel yedim ona rağmen)sözlük ya ümidim kalmadı yada ben bence aseksüel yönelimimi yeni keşfediyorum kafam rahat ama kendim hakkında da karışık içimde hiç bir istek yok.
#404896
toplanın sözlük anlatıyorum.
dışarda buluşuldu. akşam vaktiydi ne yapalım ne yapalım derken "gel 2 bira içelim" deme gafletinde bulundum. gaflet diyorum çünkü hiç ama hiç alışkın değilmiş alkole. bildiğin 2 biraya gitti ama aşırı tatlı oldu sormayın (tabii yorgonuz ağırbaşlılığını korudu).
zaten önceden konuşmuştuk biraz vakit geçirip eve gecicektik öyle de yaptık. geçen süre zarfında topladı kendisini. izletmek istediği bir film varmış onu izledik vs. dedim içelim böyle olmaz devamı gelsin şunun. yine şişeler açılmaya başlandı baktım gidici, önünü kesip yorgonuz içmeye devam etti.
tabii siz buralara kadar okuyup devamında cool seks storysi arayacaksınız ama olmadı öyle birşey. geçip yatağa sadece uyuduk. ne o ne ben bir hamlede bulunmadık. neden diye soracak olursanız sohbet, muhabbet o kadar güzeldi ki sanki seks yapınca olay tamamen yapay bir hale gelecek gibi hissettim (sanki bu aksiyonların hepsi seks içinmiş gibi algısı).
sabah uyandığımda mükellef bir kahvaltı masası hazırlanmış, sevdigimi bildiği için masanın ucuna gazetelerimi koymuş, camımı açıp uyandırdı beni. belki ilk defa bu kadar iyi hissettim kendimi o anı anlatamam..
kahvaltı yapıldı tam sigara keyfi diyecekken telefon geldi çıkmak zorunda kaldım.
hala irtibat halindeyiz. birbirimizi tanıma çabası, ufak ego yarışmaları, beyin fırtınaları o kadar güzeldi ki seks yapmanın çok ama çok ötesindeydi.

ama sanırım kendisi biraz kaptırdı. ben uyurken tişörtumu koklaması, ufak tricklerimi öğrenip hep beni şasırtması ve bana duyduğu hissiyatın aşk olduğunu söylemesi korkuttu beni açıkcası. aşk bana göre zaman isteyen, kolayca ağıza alınmaması gereken bir kavram ve bunu ona da belirttim. bakalım zaman ilerledikçe neler göreceğiz. şimdilik hoşçakalın.

edit piaf: adam ruh hastası çıkti sözlük. takıntı haline getirdi beni zaten balık baştan kokar anlamalıydım. bi zamanda duvara toslamayalım be sözlük.
dayanamadım meraktan baktım bu gün ne yazdın diye. iyi ki bakmışım. rakibinle tanışmışsın. ama bir daha nah bakarım. bakarsam da yine yazarım buraya, baktığımı bilirsin.

canım o aptal olabilir ama senden daha güzel. süt gibi süt. o ukalalığını alıp bankaya götürebilirsin. hem o daha önce geldi.

herhangi bir entrika girişimin olursa misliyle karşılık bulmakla kalmaz, benimle ilgili umutlarına da kökten veda edersin. ayriyeten çok pis ifşa ederim. mücadele edeceksen de insanlıktan çıkmamanı öneririm.
ayı sözlük itiraf kısmında itiraf olmayan her entry i eksiliyorum. evet itiraf ediyorum.
akşam içimde hoşluk ola ola yattım. ilk kez birisi beni götümün deliğini sikmek için değil de, ben olduğum için sevdi. kendimi biraz daha değerli hissediyorum. *
iti niye raf olsun ki sözlüğün?
(bkz.:
) ** * *
gündelik yaşamın telaşı yeterince zorlarken uzun zaman sonra derinden yoruldum, bu öyle bir yorgunluk ki geçmişimden bugüne her şeyi teker teker önüme serdi. varoluşum bir yana üstüne yıllardır fiziksel bir rahatsızlıkla boğuşuyorum ki insan kendini cennetin krallığı filmindeki kudüs kralı baldwin gibi hissediyor. ötekiyim, bulunduğum her yerde çevremdeki herkesten daha başarılı olmak zorundayım, herkesten daha fazla çabalamak ve herkesin gözünde yine herkesten daha "iyi" bir insan olmak zorundayım, aksi halde ben "öteki" olanım, en ufak hatamda bu halim yüzüme çarpılacak ama aynı zamanda bu halimle karşısına çeşit çeşit engeller koyulanım. dışarıda kimsenin empati yapmasını da beklediğim yok, çünkü mümkün değil dahası yaşamı boyunca "düz" ve makbul varoluşa sahip insanların yaptığı basit tavsiyeler midemi bulandırıyor, ne de olsa "bekara karı boşamak kolay". yaşadığım süreçte her zaman daha iyisinin hayalini kurdum, özellikle daha iyi, adil ve merhametli bir dünya ancak gerçekte var olanı da biliyorum, kendimi sıklıkla karanlık bir ormanda kurtlarla koşturan birisi olarak hayal ediyorum, sürüden biriyim ama aynı zamanda değilim çünkü biliyorum ki yeterince zayıf düştüğüm anda ben bu kurtların akşam yemeği olurum. hangi ortama ve kimlerin yanına gidersem gideyim ben onlardan birisi değilim, daha çok orada olan ve sessizce etrafını seyreden biriyim. ve bazen düz normal bir insan gibi yaşamak istiyorum, ne zaman bu derece gevşesem ve kendimi diğerleri gibi hissetmeye kalksam başıma en kötü belalar geliyor adeta toplum bana kim olduğumu kafama vura vura anlatıyor, rezil kepaze oluyorum, ne zaman tüm bunların farkında olan birisi olarak ayağa kalksam bu seferde adeta ss subayı gibi bir tipe bürünüyorum ve olmaktan tiksindiğim kişiliğe bürünüyorum çünkü karşımda duran herkes potansiyel bir düşman olarak beliriyor. başta dediğim gibi yoruluyorum.
şişman erkeklere zaafım var... zaman zaman kamera açıyorum.
galiba hiç öpüşmedim ben ya ,o değil tanıştığım adamların benle kanka olmasından çok hoşnut değilim.yani hepsi mi kanka olur , evet olur.ben çok mu çirkinim ya da çok mu sıkıcıyım diyorum bazen kendi kendime.
  • /
  • 13